25.04.2017 Views

J.R.R. Tolkien - Yüzüklerin Efendisi - İki Kule

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

350<br />

t K t KULE<br />

KAVŞAĞA YOLCULUK 351<br />

süre için bütün kötülükler çekilmiş. Elinizde fırsat varken, yolunuz<br />

açık olsun!"<br />

Ondan sonra hobbitlere sarıldı; kendi halkının âdetlerine göre, eğilip<br />

ellerini omuzlarına koydu ve alınlarından öptü. "Bütün iyi insanların iyi<br />

niyeti üzerinize olsun!" dedi.<br />

Onlar da yerlere kadar eğildiler. Sonra Faramir dönerek, bir daha<br />

arkasına bakmadan onlardan ayrıldı ve biraz ilerde bekleyen muhafızlarının<br />

yanına gitti. Neredeyse göz açıp kâpaüncaya kadar gözden<br />

kaybolan bu yeşillere bürünmüş adamların ne kadar hızlı hareket ettiklerini<br />

görerek hayran kaldılar. Az önce Faramir'in durduğu ormanlık<br />

alan sanki bir rüya gelip geçmiş gibi boş ve kasvetli görünüyordu.<br />

Frodo iç geçirerek güneye döndü. Bu tür kibarlıklara olan saygısızlığının<br />

altını çizmek istercesine Gollüm ağacın birinin dibindeki<br />

küflü toprağı kazıp duruyordu. "Daha şimdiden acıktı mı acaba?" diye<br />

düşündü Sam. "Eh, yine çattık belaya!"<br />

"Sonunda gittiler mi?" dedi Gollüm. "Piss, kötü insanlar! Sme'agol'ün<br />

boynu hâlâ camsını acıtıyo, evet acıtıyo. Haydi gidelim!"<br />

"Evet, haydi gidelim," dedi Frodo. "Fakat sana merhamet gösterenler<br />

için sadece kötü şeyler söyleyeceksen, hiç sesini çıkarma daha<br />

iyi!"<br />

"Cici Bey!" dedi Gollüm. "Sm6agol şaka yapıyordu canım. Hep<br />

affeder, öyle yapar, evet, evet, hatta Bey'inin minik hilelerini bile. A<br />

evet, cici Bey, cici Smöagol!"<br />

Frodo ile Sam cevap vermediler. Denklerini yüklenip asalarını ellerine<br />

alarak tthilien ormanına daldılar.<br />

îki kez dinlendiler o gün ve Faramir'in yanlarına verdiği yemeklerden<br />

yediler: Günlerce yetecek kadar kuru mey va, tuzlu et ve tazeliğini<br />

muhafaza ettiği sürece yetecek kadar ekmek. Gollüm hiçbir şey<br />

yemedi.<br />

Güneş doğarak tepelerinden görünmeden geçti gitti ve kavuşmaya<br />

başladı, ağaçlar arasından sızan ışık batı yönünde altın rengine döndü;<br />

onlar ise hep serin, yeşil bir gölgede yürüdüler, etraflannda ise sessizlik<br />

vardı. Sanki bütün kuşlar ya uzaklara uçmuştu, ya da dilleri tutulmuştu.<br />

Karanlık, sessiz ormanlara erken indi; gece çökmeden mola verdiler<br />

yorgun argın, çünkü Henneth Annûn'dan beri en az yedi fersah yürümüşlerdi.<br />

Frodo uzanarak geceyi, kadim bir ağacın altındaki yosunlar<br />

üzerinde uyuyarak geçirdi. Sam yanında daha huzursuzdu: Birçok<br />

kez uyandı; ama diğerleri dinlenmek için yerleştikten sonra sıvışıp giden<br />

Gollum'dan iz bile yoktu. Kendi başına, yakınlarda bir delikte<br />

uyuyor muydu, yoksa gece içinde sinsi sinsi ve huzursuzca dolanıyor<br />

muydu bilemiyordu Sam; ama ışığın ilk pmltısıyla geriye dönerek yol<br />

arkadaşlarını kaldırdı.<br />

"Kalkmak lassım, evet kalkmaları lassım!" dedi. "Hâlâ gidecek<br />

usun bir yol var, güneye ve batıya. Hobbitler acele etmeli!"<br />

O gün de bir önceki gibi geçti sayılır, sadece sessizlik daha da derin<br />

gibiydi; hava ağırlaşmış ve ağaçların altı boğucu olmaya başlamıştı.<br />

Sanki bir gökgürültüsü mayalanıyordu. Gollüm sık sık havayı koklayarak"<br />

duruyor sonra kendi kendine mırıldanıp onları daha hızlı gitmek<br />

için sıkıştırıyordu.<br />

Günlük yürüyüşlerinin üçüncü aşaması devam ederken orman<br />

açıldı ve ağaçlar daha kocaman ve seyrek olmaya başladı. Aralarında,<br />

orada burada kır dişbudak ağaçlan ve kahverengi yeşil tomurcuklarını<br />

yeni yeni kabartaOrdev meşeler bulunan, muazzam genişlikte gövdeleri<br />

olan çobanpüskülü ağaçlan geniş açıklık alanlarda kapkara ve heybetli<br />

duruyordu. Etraflannda, o anda uyumak için katlanmış duran<br />

kırlangıçotu ve anemonlarla beyaz ve mavi benekli çimenlikler uzanıyordu;<br />

ayrıca orman sümbülü yapraklanyla dolu alanlar vardı: Daha<br />

şimdiden ipeksi çan biçimli saplan yosunlar arasından çıkmaya başlamıştı<br />

bile. Hiçbir canlı yaratık yoktu görünürde, ne bir hayvan ne bir<br />

kuş; fakat bu açıklık yerlerde Gollüm ürküyordu; dikkatle yürüyorlardı<br />

bir gölgeden diğerine sekerek.<br />

Ormanın sonuna vardıklannda ışık büyük bir hızla azalmaya başladı.<br />

Burada köklerini derin, çökük bir tepeden aşağıya bükülmüş yılanlar<br />

gibi uzatmış eğri büğrü yaşlı bir meşenin altına oturdular. Önlerinde<br />

derin ve loş bir vadi uzanıyordu. Öte yanında orman yeniden<br />

toplanıyordu ve kasvetli akşam altında mavi mavi ve gri gri güneye<br />

doğru ilerliyordu. Sağ taraflannda Gondor Dağlan parlıyordu, Batıda<br />

uzaklarda, ateşle beneklenmiş göğün altında. Sollannda karanlık uzanıyordu:<br />

KÎordor'un yükselen duvarları; klTanlığın içinden uzun vadi<br />

çıkıp geliyordu, Anduin'e doğru dimdik alçalan, durmadan genişleyen<br />

bir oluk gibi. Dibinde aceleci bir ırmak akıyordu: Frodo ırmağın taşlı<br />

sesinin, sessizlik içinden yükselip gelişini duyabiliyordu; ırmağın<br />

yanında bir yol, soluk bir kurdela gibi dolana dolana, gün batımı-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!