25.04.2017 Views

J.R.R. Tolkien - Yüzüklerin Efendisi - İki Kule

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

156<br />

İKİ KULE<br />

deki yarıktan içeri doluşup duruyordu. Kaya'daki saldın sadece<br />

kısa bir vakit kazandırmıştı onlara. Kapılara yapılan taarruz iki<br />

misline çıkmıştı, îsengard orduları Dip Surlan'run üzerine doğru bir<br />

deniz gibi güdüyordu. Orklar ile dağlılar surların dibinde bir uçtan<br />

bir uca kaynaşıyordu. Uçlarında çengeller olan ipler, siperlerin<br />

üzerinden savunucuların kesmesine veya geri atmasına imkân<br />

bırakmayacak bir hızla fırlatılmaya başladı. Yüzlerce uzun merdiven<br />

dayandı. Birçoğu parçalanarak aşağı atıldı ama yerlerim çok daha fazla<br />

sayıda merdiven aldı ve orklar bu merdivenlerin üzerine Güney'in<br />

karanlık orman-lanndaki maymunlar gibi sıçradı, ölüler ve yaraklar sur<br />

dibine, fırtınada savrulan kiremit parçalan gibi yığıldı; bu korkunç yığın<br />

durmadan yükseldi ama düşman gelmeye devam ediyordu.<br />

Rohan'lı adamlar yoruldu. Bütün oklan bitmiş, bütün mızraktan<br />

atılmıştı; kılıçlan çentilmiş, kalkanları yarılmıştı. Aragorn ve Gömer<br />

üç kez canlandırmıştı onları, üç kez Andüril düşmanı surlardan uzaklaştıran<br />

çılgın bir hamleyle şimşekler çakürmıştı.<br />

Derken Miğfer Dibi'nin gerisinde bir yaygara yükseldi. Orklar fareler<br />

gibi, derenin aktığı su yolundan sürünüp girmişlerdi. Orada uçurumlann<br />

gölgesi altında toplanmışlar ve yukardaki taarruz en sıcak<br />

anına gelinceye ve savunmadaki adamlann hemen hemen hepsi surla-nn<br />

tepesine koşuncaya kadar beklemişlerdi. Ondan sonra ileri atılmışlardı.<br />

Daha şimdiden birkaç tanesi Miğfer Dibi'nin ağzından geçmiş, atların<br />

arasına girmiş, muhafızlarla boğuşuyordu.<br />

Gimli, uçurumlarda yankılanan hiddetli bir nara ile duvardan aşağı<br />

atladı." Khazâd! Khazâd!" Az sonra istemediği kadar iş vardı elinde.<br />

"Ay, oy!" diye bağırdı. "Orklar suru aştı. Ay-oy! Haydi Legolas!<br />

ikimize de yetecek kadar var. Khazâdai-menu\"<br />

Yaşlı Gamling BoruşehiMen aşağıya baktı ve bütün o kargaşanın<br />

arasından cücenin o gür sesini duydu. "Orklar Miğfer Dibi'nde!" diye<br />

bağırdı. "Miğfer! Miğfer! Öeri Miğferliler!" diye bağırdı arkasında bir<br />

sürü Baüağıllı adamla Kaya'nın tepesindeki merdivenlerden aşağı sıç-t<br />

rarken.<br />

Hücumlan hiddetli ve aniydi; orklar çekilmeye başladı. Çok geçmeden<br />

koyağın dar yerlerinde sıkıştılar ve hepsi ya öldürüldü ya da<br />

viyaklayarak Miğfer Dibi'nin kanyonlanna, gizli mağaralann muhafızlannm<br />

eline düştüler.<br />

"Yirmi bir!" diye bağırdı Gimli. îki eliyle vurduğu bir darbe ile<br />

MİĞFER DtBl<br />

157<br />

son orku da ayaklannın dibine devirmişti. "Benim sayım Efendi<br />

Le-golas'ınkini geçti yine."<br />

"Bu fare deliğini tıkamamız gerek," dedi Gamling. "Cücelerin taşlar<br />

konusunda marifetli olduklan söylenir. Bizden yardımını esirgeme<br />

usta!"<br />

"Biz taşlara savaş baltalan veya tırnaklanınız ile şekil vermeyiz,"<br />

dedi Gimli. "Ama elimden geldiğince yardım ederim."<br />

Ellerinin altında bulabildikleri yuvarlanmış küçük kayalar ile kınlmış<br />

taşlan topladılar, Gimli'nin nezareti altındaki Baüağıllı adamlar,<br />

sadece daracık bir çıkış kalıncaya kadar su kemerinin iç kısmını<br />

kapattılar. Sonra yağmur ile kabarmış olan Miğfer Dibi deresi, tıkanan<br />

yolu üzerinde çalkalanıp köpürdü ve yavaş yavaş uçurumdan<br />

uçuruma soğuk su birikintileri halinde yayıldı.<br />

"Yukansı daha kuru olacak," dedi Gimli. "Gel Gamling, surun tepesinde<br />

işler ne âlemde bir bakalım!"<br />

Yukan tırmanınca Legolas'ı, Aragorn ile Eomer'in yanında buldu.<br />

Elf, uzun bıçağını biliyordu. Su kemerinden içeri sızma girişimleri<br />

engellendiğinden beri, bir süre için taarruzda bir durgunluk olmuştu.<br />

"Yirmi bir!" dedi Gimli.<br />

"Âlâ!" dedi Legolas. "Ama benim sayım artık iki düzine oldu. Yukanda<br />

biraz bıçak oyunu oldu da."<br />

Eomer ile Aragorn yorgun bir biçimde kılıçlarına dayanmışlardı.<br />

Sollannda, uzakta, Kaya'da savaşın takırtısı ve yaygarası yeniden<br />

yükseldi. Ancak Boruşehir tıpkı denizdeki bir ada gibi hâlâ dayanıyordu.<br />

Kapılan harap olmuştu; fakat kirişlerden ve taşlardan oluşan<br />

barikatı hiçbir düşman aşamamıştı henüz.<br />

Aragorn solgun yıldızlara ve artık vadiyi çevreleyen batı tepelerinin<br />

ardına doğru meyletmeye başlamış olan aya baktı. "Yıllar kadar nzun<br />

bir gece bu," dedi. "Gün daha ne kadar ayak direyecek?"<br />

"Şafak çok uzak değil," dedi onun yanına tırmanıp gelmiş olan<br />

Gamling. "Ama korkanm şafağın bize pek yaran olmayacak."<br />

"Yine de şafak hep insanlann umudu olmuştur," dedi Aragorn.<br />

"Ama bu Isengard yaratıklan, Saruman'ın kötü düzenlerinin ürünü<br />

olan bu yan orklar ve gulyabani adamlar, onlar güneşten yılmazlar,"<br />

dedi Gamling. "Dağlılar da pek aldırmazlar. Seslerini duymuyor musunuz?"<br />

"Duyuyorum," dedi Eomer; "ama benim kulaklanma yalnızca

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!