25.04.2017 Views

J.R.R. Tolkien - Yüzüklerin Efendisi - İki Kule

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

118<br />

i K i KULE<br />

olduğunuzu öğrendim. Geçen günlerin zayıflatmak yerine şifa<br />

verdiği o toprakların yaşlandırmayan zamanında gezindim. Sıhhat<br />

buldum ve beyazlara büründürdüler beni. Öğüt verdim, öğüt aldım.<br />

Oradan bilinmedik yollardan geldim ve bazılarınıza haberler getirdim.<br />

Afagorn'a şunu söylemem söylendi:<br />

Nerede şimdi Dûnedain, Elessar, Elessar?<br />

Soydaşların neden uzaklardalar?<br />

Kaybolanın onaya çıkma vakti y akın,<br />

Vakti geldi Gri Dostların Kuzey'den oraya varmasının,<br />

Ama karanlık senin yolun, kısmetine düşen bu<br />

Ölüler kolluyor Deniz 'e çıkan yolu.<br />

Legolas'a da şu sözleri yolladı Hanım:<br />

Legolas Yeşilyaprak, uzun süre yaşadın yaprakların<br />

altında keyfince. Ama Deniz'den sakın! Martının<br />

çığlığım duyarsan bir gün kıyıda. Gönlün dinlenemez<br />

bir daha ormanlarda."<br />

Gandalf susarak gözlerini kapattı.<br />

"Yani bana hiç mesaj yollamadı mı?" dedi Gimli ve başını önüne<br />

eğdi.<br />

"Hanım'ın sözleri karanlıktır," dedi Legolas,. "ve alanlara çok az<br />

şey ifade eder."<br />

"Bu teselli vermiyor," dedi Gimli.<br />

"Ne o halde?" dedi Legolas. "ölümün hakkında sana da her şeyi<br />

söylemesini mi isterdin?"<br />

"Evet, söyleyecek başka şeyi yoksa."<br />

"Ne o?" dedi Gandalf gözlerini açarak. "Evet, onun sözlerinin ne<br />

anlama geldiğini tahmin edebiliyorum. Özür dilerim Gimli! Mesajları<br />

bir kez daha aklımdan geçiriyordum da. Ama elbette sana da sözler<br />

yolladı, üstelik ne karanlık ne de hüzünlü bunlar.<br />

'"Gloin oğlu Gimli'ye,' dedi, 'Hanım'ının selamlarını söyle. Saç tutamının<br />

taşıyıcısı, nereye giderseniz gidin düşüncelerim sizinle olacaktır.<br />

Lâkin baltanızı doğru ağaca indirmeye özen gösterin! 1 "<br />

"Ne kutlu bir saatte döndün bize Gandalf," diye bağırdı cüce, garip<br />

cüce dilinde yüksek sesle şarkı söylerken zıplayıp hoplayarak.<br />

AK S Ü V A R i<br />

119<br />

"Haydi, haydi!" diye bağırdı baltasını sallayarak. "Artık Gandalf<br />

in kellesi kutsal olduğuna göre, yarmak için başka bir baş bulalım!"<br />

"Onu bulmak için çok uzaklara bakman gerekmeyecek," dedi<br />

Gandalf oturduğu yerden kalkarak. "Haydi! Ayn düşmüş dostların<br />

kavuşmasına ayrılan zamanın tümünü harcadık. Artık acele etmek gerek."<br />

Yeniden eski, pejmürde pelerinine sarındı ve önden ilerledi. Onu<br />

izleyerek çabucak yüksek kaya çıkıntısından indiler ve tekrar orman<br />

içinden, Entsuyu kıyısı boyunca geriye yollandılar. Fangorn'un kıyısının<br />

gerisindeki çimenler üzerinde yeniden duruncaya kadar başka bir şey<br />

konuşmadılar. Ortalıkta atlarının izi yoktu.<br />

"Geri dönmemişler," dedi Legolas. "Yorucu bir yürüyüş olacak!"<br />

"Ben yürümem. Zaman daralıyor," dedi Gandalf. Sonra başını kaldırarak<br />

uzun bir ıslık çaldı. Ses o kadar net ve o kadar kulak deliciydi<br />

ki, diğerleri, o sakallı, ihtiyar dudaklardan böyle bir sesin çıkmasını<br />

duymaktan hayret'fçinde kaldılar. Üç kez ıslık çaldı; sonra uzaktan,<br />

belli belirsiz, doğu rüzgârı altındaki ovalardan bir atın kişneme sesinin<br />

geldiğini duyar gibi oldular. Merak içinde beklediler. Çok geçmeden<br />

atların ayak sesleri geldi, ilk önceleri sadece çimenler üzerine<br />

uzanmış olan Aragorn'a toprağın hafifçe titreşmesi gibi geldi sesler,<br />

daha sonra gitgide yükselerek ve hızlı bir atış olarak belirginleştiler.<br />

"Bir attan fazla geliyor," dedi Aragorn.<br />

"Elbette," dedi Gandalf. "Hepimiz bir ata fazla geliriz."<br />

"Üç tane var," dedi Legolas ovaya doğru bakarak. "Bakın nasıl da<br />

koşuyorlar! işte Külteri ve dostum Tiz de onun yanında! Ama önden<br />

şeyhten bir başkası var: Çok iri bir at. Daha önce benzerini hiç görmemiştim."<br />

"Bir daha göremezsin de," dedi Gandalf. "Bu Gölgeyele. Yılkının<br />

başıdır, atların efendisi; Rohan Kralı Theoden bile daha iyisini görmemiştir.<br />

Nasıl da kurşun gibi parlıyor, hızlı bir nehir gibi aksamadan<br />

koşuyor! Benim için geldi: Ak Süvari'nin atı. Savaş'a birlikte gidiyoruz."<br />

Yaşlı arif daha konuşurken, iri at koca adımlarla yamaçtan yukarı<br />

çıktı; hayvanın tüyleri panldıyor, yelesi atın hızının yarattığı yel ile<br />

dalgalanıyordu. Diğer ikisi artık iyice geriden izliyordu onu. Gölgeyele<br />

Gandalf ı göçür görmez yavaşlayarak yüksek sesle kişnedi; sonra<br />

hafif bir tırısla ona-yaklaştı, mağrur başını eğerek koca burnunu yaşlı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!