27.12.2018 Views

MEHMET_SEVKET_EYGi_MAKALELERi_2005

Para İle Satılamaz. Ücretsizdir.

Para İle Satılamaz. Ücretsizdir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Diyanet İşleri Başkanlığı 3 Şubat 1993 tarihinde Tesettür konusunda uzun bir fetva<br />

yayınlamış, tesettürün dinimizde farz olduğunu, bütün İslâm kadınlarının bu farza uymaları<br />

gerektiğini, tesettürün mahiyetini delilleriyle açıklamıştır. Kitap sayfasıyla altı sayfa tutan bu<br />

fetva-kararda bakınız ne deniliyor:<br />

"Dinimizin emrettiği örtünmeden maksat, kadının zînetini ve zînet yerlerini eşi ve mahremi<br />

olmayan erkeklere göstermemesi ve yabancı erkekler tarafından görülmesine meydan<br />

vermemesidir. Bu itibarla örtünün; saçın, ten renginin veya zînetlerin görülmesine engel<br />

olacak kalınlıkta, vücut hatlarını göstermeyecek nitelikte olması gerekir. (Serahsî, İbn<br />

Abidin)"<br />

Diyanetin bu kararının tamamı aziz dostumuz ve sevgili kardeşimiz Ertuğrul Düzdağ beyin<br />

"BAŞÖRTÜLÜ MELEKLER" adlı 312 sayfalık değerli kitabında yer almaktadır. Adını<br />

verdiğim bu kitap tesettür konusunda gerçekten bir hazinedir. Her Müslümanın elinde ve<br />

evinde bulunmalıdır. Böyle değerli kitaplar niçin yüz binlerce, hatta milyonlarca basılmaz ve<br />

satılmaz, bunu anlamakta zorlanıyorum. (İz Yayıncılık, Tel: 0212 211 32 88)<br />

Avrupa Birliği diyorlar, fikir ve görüş hürriyeti diyorlar, temel hak ve hürriyetler diyorlar ama<br />

din, vicdan, inanç, inandığı gibi yaşamak konusunda Müslümanların haklarını tanımak<br />

istemiyorlar. Onlar gerçekten büyük çelişki, büyük bir hoşgörüsüzlük sergiliyorlar.<br />

Müslüman kesim hem kendi haklarını arayamıyor, hem de özeleştiri (kendi kendini tenkit)<br />

yapamıyor.<br />

Tesettür, başörtüsü diye bağırıp çağırıyoruz, hayli yaygara kopartıyoruz, öte taraftan tesettür<br />

adına, yukarıda zikr ettiğim BAYAN GÖKKUŞAĞI gibi gülünçlükler sergiliyoruz.<br />

Bunca hacının hocanın içinde birkaç tanesi çıkıp "Ey hanımlar, ey kızlar!.. Böyle tesettür<br />

olmaz. Sizin yaptığınız bizim din, fıkıh, şeriat kitaplarımızın anlattığı gerçek tesettürün<br />

tamamen tersidir..." mealinde, delil ve gerekçelerini göstererek bir broşür yayınlamıyor.<br />

Biz zamane Müslümanları ne acayip Müslümanlarız...<br />

Ülkenin her yerini kubbeli, uzun ve bol şerefeli minareli camilerle doldurduk. Bu mâbetlerin<br />

içini ve dışını yüksek ses çıkartan hoparlörlerle donattık. Günde beş kez kutsal ezanlar<br />

okunur ve bizler işimize, gücümüze, ticaretimize on-yirmi dakika ara vererek camilere<br />

gitmeyiz.<br />

İslâm dini lüksü, israfı, gösterişi, gururu, kibri yasaklamıştır. Bizim elimize para geçince lüks<br />

ve israfta eski Firavunlara taş çıkartacak masraflar yaparız.<br />

Elli sene boyunca İmam-Hatip mekteplerine büyük yatırım yaptık. Bu okullar baltalandığı<br />

zaman gereken şekilde koruyamadık.<br />

"Müslümana her şeyin en iyisi layıktır" şeytanî fetvası ile hareket ederek meskenin,<br />

otomobilin, yazlığın, mobilyanın, giyim kuşamın en âlâsını, en lüksünü, en gösterişlisini<br />

edinenlerimiz, iş hizmete gelince "EN İYİ HİZMETİ" yapmıyorlar.<br />

Müslümanın bütün hizmetleri ve faaliyetleri en iyi şekilde yapması, bu hususda başkalarını<br />

geride bırakması gerekmez mi?<br />

En lüks meskenlerde oturanlar, en lüks otomobillere binenler, en şaşaalı yazlıklarda keyf<br />

sürenler niçin gazetelerin, dergilerin en iyisine sahip değiller<br />

Sapıklık ve şaşkınlık o dereceye vardı ki, birtakım Müslümanlar "Yahudilik de, Hıristiyanlık<br />

da ibrahimî dinlerdir, onlar da haktır, onların da mensupları cennete girecektir..." şeklinde<br />

hezeyanlar sarf etmeye başladı.<br />

Yahudiler ve Hıristiyanlar biz Müslümanlar için ne diyor<br />

- 321 -

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!