27.12.2018 Views

MEHMET_SEVKET_EYGi_MAKALELERi_2005

Para İle Satılamaz. Ücretsizdir.

Para İle Satılamaz. Ücretsizdir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bunların Peygamber, ashab-ı Güzin, Selef-i Sâlihîn ahlakıyla ahlaklı olması gerekir. Aksi<br />

taktirde kaş yapayım derken göz çıkartırlar, Norveç halkının büyük kısmını İslâm dan nefret<br />

ettirirler.<br />

Norveç örneğine burada bir nokta koyalım ve genel mevzuumuza dönelim. Böyle bir dâvet,<br />

tebliğ, müjdeleme ve uyarma hareketini Türkiye halkına da yapmak gerekir. Hem dindar<br />

kesime, hem de dinden uzaklaşmışlara.<br />

Biz toplum olarakMüslümanız ama İslâm ı hakkıyla yaşamıyoruz, onun kurtarıcı ve yüceltici<br />

ilkelerini ve hükümlerini hayâta uygulayamıyoruz.<br />

Toplumumuz bin türlü pislik ve kötülük içinde yüzmektedir.<br />

Müslümanlar, sayıca çok olmalarına rağmen tesir ve ağırlıkları yoktur.<br />

İslâm ın temel farzlarından "Emr bi l-mâruf ve nehy ani l-münker" vazifesi yapılmamaktadır.<br />

İslâm ın ahlakî emir ve öğütlerini tutmuyoruz.<br />

Para, maddî menfaat, dünya zenginlikleri konusunda İslâm ın gösterdiği yolun tam tersine<br />

bir yol tutturmuşuz gidiyoruz.<br />

Yeni nesilleri güçlü, vasıflı, üstün, etkili olarak yetiştiremiyoruz.<br />

Korkunç, iğrenç, rezilâne bir din sömürüsü, mukaddesat bezirgânlığı var, bu pisliği bir türlü<br />

temizleyemiyoruz. Din baronlarına "Dur!" diyemiyoruz.<br />

Benim anlattığım, vasıflarını saydığım yüksek dâvetçiler, müjdeciler, mübelliğler, uyarıcılar<br />

öyle kolay yetişmez. Böyle kimseler on binde bir çıkar. Yetişmeleri için onbeş yıl eğitim ve<br />

tâlim görmeleri gerekir. Bu gibi kimseleri kim seçecek, kim yetiştirecektir<br />

Dini imanı para olan, nefsine put gibi tapan, dünya zenginlik ve pisliklerine gırtlağına kadar<br />

batmış olan kimseler dine sokan olamazlar, dinden çıkarıcı olurlar.<br />

Geçenlerde İngiliz The Guardian gazetesinde çıkan bir yazıdan bazı cümleler almıştım. Şu<br />

anda Amerika Birleşik Devleti nde en çok okunan şiir kitapları, o ülkenin büyük şairlerinin<br />

veya Shakespeare, Dante gibi ünlü ediplerin şiirleri değil, İngiliz yazarının ifadesiyle "14 üncü<br />

asırda Konya da bir medresede şeriat ilimleri okutan Mevlânâ Celâlüddin Rumî nin<br />

şiirleriymiş..."<br />

O halde Amerika da İslâm ı yaymak için gerçek ve örnek Mevlevîler yetiştirmek gerekir. Böyle<br />

gerçek Mevlevî dâvetçiler ve müjdeleyiciler olsa ben eminim ki birkaç senede o ülkede<br />

milyonlarca insan İslâm ı kabul edecektir.<br />

Çok bilmişin biri sorabilir:<br />

"Efendi! Sen Mevlevî misin ki, Mevlânâ, Mesnevî, Mevlevîlik deyip duruyorsun "<br />

Hayır bendeniz Mevlevî değilim, o şerefe nâil olamadım. Ancak bir Mevlânâ muhibbiyim.<br />

Mevlevî tarikatını ve gerçek Mevlevîleri severim.<br />

Ben Müslümanım. Nazarımda bütün turuk-ı aliyye birdir, özel adları ne olursa olsun onların<br />

hepsi de birer TARİKAT-I MUHAMMEDİYE dir. Hangisiyle Dinime, Kitabıma, Şeriatıma<br />

hizmet edilecekse o koldan ve o yoldan yapılmasında hiçbir mahzur (sakınca) görmem.<br />

Şu hususu da unutmayalım ki, Devlet-i Ebed-Müddet zamanında hem Nakşî hem de Mevlevî<br />

olan şeyhler ve mürşidler yetişmiştir. Geniş olalım. Zamanımızda yüzlerce kola ayrılmış olan<br />

Nakşîler birbirleriyle görüşmüyor, birbirlerinin yayınlarını okumuyor. Böyle Nakşîlik olur mu<br />

Nakşîlik diğer tarikatların bittiği yerde başlayan çok ulu ve mübarek bir yoldur. Onda sekter<br />

zihniyet, fanatizm, dar düşünce olmaz.<br />

- 456 -

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!