10.12.2019 Views

Centrum Time 6 Sayı

Modern Vergicilik Dergisi

Modern Vergicilik Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

CENTRUMTIME Eylül - Ekim - Kasım - Aralık / Sayı 6 - 2019

üreten yerli üreticiler üzerinde zarar

tehdidi yaratan miktar ve/veya

şartlarda ithal edilmesi halinde söz

konusu malın ithalatının ve/veya

ithalattaki gelişmelerin gözlenmesidir.

Bir malın ithalatında kaydedilecek

gelişmeler, Ticaret Bakanlığı

İthalatGenel Müdürlüğü’nce düzenlenen

veya onaylanan “Gözetim

Belgesi” ile izlenmektedir.

KDV Kanunun 21. maddesinde;

ithalatta, verginin matrahı aşağıda

gösterilen unsurların toplamı

olarak belirlenmiştir:

a. İthal edilen malın gümrük vergisi

tarhına esas olan kıymeti,

gümrük vergisinin kıymet esasına

göre alınmaması veya malın

gümrük vergisinden muaf olması

halinde sigorta ve navlun bedelleri

dahil (CIF) değeri, bunun

belli olmadığı hallerde malın

gümrükçe tespit edilecek değeri,

b. İthalat sırasında ödenen her türlü

vergi, resim, harç ve paylar,

c. Gümrük beyannamesinin tescil

tarihine kadar yapılan diğer giderler

ve ödemelerden vergilendirilmeyenler

ile mal bedeli üzerinden

hesaplanan fiyat farkı,

kur farkı gibi ödemeler.” şeklinde

hüküm altına alınmıştır.”

Bu kapsamda, KDV Kanunu’nun

yukarıda yer verilen 21. maddesi

uyarınca KDV’nin matrahını ithal

edilen malın gümrük vergisi tarhına

esas olan kıymeti oluşturduğundan

ithalatta gözetim uygulamasına istinaden

yapılan ek kıymet beyanı

doğrudan KDV matrahını da artırmaktadır.

Normalde ithal edilen eşyanın

katma değer vergisi matrahı

belliyken, gözetim kapsamında

bir eşya olması halinde ithalatçılar,

normal durumdan daha fazla

katma değer vergisi ödemek durumunda

kalmaktadırlar. Yani ithalata

konu eşyanın piyasa satış

bedeli ile gümrük kıymet değeri

ve buna bağlı olarak katma değer

vergisi matrahı farklı olacak; diğer

bir deyişle, matrah piyasa satış

bedelinden daha yüksek olacaktır.

Bu durum ithalatçılar üzerinde

fazladan katma değer vergisi yükü

oluşturmaktadır. Dolayısıyla, ithalata

ilişkin KDV yükünün önemli bir

kısmı ithalatçı üzerinde kalmakta

ve ithalatçıların yasal kayıtlarında

devreden KDV’nin sürekli olarak

artması sonucunu doğurmaktadır.

Oysaki gözetim uygulamasının

sadece gümrük vergisi için tatbik

edilmesi ve katma değer vergisi

matrahının tespitinde dikkate alınmaması

durumunda sözü edilen

sorunla karşılaşılmayacaktır.

Bu durum yükümlülerce ithal edilen

eşyanın maliyeti ile beyan

edilen KDV matrahının farklı olmasına

neden olmaktadır. Zira gerçek

satış bedelinden daha yüksek

bir değer üzerinden hesaplanarak

gümrükte ödenen KDV’nin indirim

mekanizması yolu ile telafi edilmesi

her zaman mümkün olamamaktadır.

Şöyle ki yükümlüler bahse

konu eşyaları ithal ederken ek

beyanda bulunduklarından ötürü,

ithalat esnasındaki KDV matrahı,

ilgili eşyayı yurt içinde satışa konu

ettiklerinde hesaplayacakları KDV

matrahından daha fazla olmakta

ve ithalatta ödenen KDV’nin büyük

bir kısmı mükellef üzerinde kalarak

devreden KDV yükünün sürekli artmasına

sebebiyet vermektedir.

KDV Kanununda iade hakkı doğuran

işlemler Kanunun 32.

maddesinde sayılan istisna kapsamındaki

işlemler ile 29/2. maddesinde

belirtilen indirimli orana tabi

işlemlerdir. Yüklenilip indirilemeyen

KDV’ler, ancak bu kapsama girmesi

halinde mükelleflerine iade edilmektedir.

Kaldı ki ithalatta gözetim

uygulaması nedeniyle, ithal edilen

malın gerçek bedeli üzerinden değil

de idare tarafından belirlenen

bedel üzerinden ödenen bir vergi

olduğu ve fazla veya yersiz ödenen

vergi mahiyetinde olmadığı

için, 8. madde uyarınca bunların

mükellefe iadesi mümkün değildir.

Mali İdare, İthalatta Gözetim

Uygulaması kapsamında yapılan

ithalatların, KDV kanununda

düzenlenmiş iade hakkı doğuran

işlemler arasında yer almaması ne-

54

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!