You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
CENTRUMTIME Eylül - Ekim - Kasım - Aralık / Sayı 6 - 2019
zaman ibraz ile mümkün değildir.
İbraz dışında da o kâğıdın hükümlerinden
Türkiye’de yararlanma söz
konusu olabilir. Zaten Damga Vergisi
Kanunu’nda da ibrazı ve hükümlerinden
faydalanma ayrı ayrı
belirtilmiştir. Dolayısıyla hükmünden
yararlanma ibrazın dışında da
olabilir. Hükmünden yararlanma
DVK’na sonradan ilave edilmiştir.
Bir kâğıdın hükümlerinden yararlanma
konusunda bir çerçeve çizmek,
bir tarif yapmak çok güçtür.
Ama yine de konuya şu şekilde
çerçeve çizilebilir. Yabancı memleketlerde
düzenlenen kâğıtlara
dayanılarak Türkiye’de; bazı haklardan,
bazı hususlardan, yararlanılırsa
veya o kâğıda dayanılarak
Türkiye’de bazı işlemler yaptırılırsa,
bu kâğıdın hükümlerinden Türkiye’de
faydalanılmıştır.”
Benzer şekilde, Maliye Bakanlığı
tarafından verilen 08.08.2006
tarih ve B.07.02.62/6213-313 sayılı
Özelgede;
“Yabancı memleketlerde düzenlenen
kağıtlar açısından Türkiye’de
de hükmünden faydalanma konusu
esas olarak, kağıtlarda yer alan
hak ve yükümlülüklere dayanarak,
hukuki, ticari, mali olaylar ve sonuçlar
yaratmak olarak anlaşılmalıdır.
Hüküm bir gücün, etkinin
ifadesi olduğundan, bir kağıdın
hükmünden yararlanma, o kağıdın
gücünden, etkisinden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda, yabancı
memleketlerde düzenlenen bir kağıda
ilişkin bazı haklardan veya
hususlardan Türkiye’de yararlanılması
veyahut kağıda dayanılarak
Türkiye’de bazı işlemler yapılması
o kağıdın hükmünden yararlanıldığı
anlamına gelmektedir.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, kağıdın hükmünden
faydalanmaktan kastedilen,
yurt dışında düzenlenen kağıdın
bir hakkın ya da hususun ispatı için
veya herhangi bir hukuki, ticari ya
da benzeri bir amaca bağlı olarak
kullanılmasıdır. Kağıtlar alelade
amaçla değil, arka planda yer
alan hukuki işlemlerin ispatı amacıyla
düzenlenmektedir. Bu durum
kağıdın hükmünden yararlanma,
o kağıdın hukuki gücünden, etkisinden
kaynaklanmaktadır. Bu durumda,
hükmünden faydalanmanın
esas olarak;
►►
Kağıtlarda yazılı olan hak ve yükümlülüklere
dayanarak, herhangi
bir hukuki, ticari, mali olaylar
ve sonuçlar yaratmak olarak,
►►
Hukuken sözleşmede taraf olanların
bizzat kendilerinin yararlanmalarını
esas alan dar
anlamda değil de tarafların
dışındaki üçüncü şahısların yararlanmalarını
da içeren geniş
manada,
►►
Bir sözleşmede, başka bir sözleşmeye
atıfta bulunuluyorsa,
atıfta bulunulan sözleşmenin hükümlerinden
yararlanıldığının
anlaşılması gerekmektedir. Kaldı
ki kağıdın hükmünden faydalanıldığını
sayılmak için mutlaka
parayla ifade edilen bir menfaatin
sağlanması şart değildir.
Nitekim Danıştay Vergi Davaları
Genel Kurulu’nun 04.04.2000
tarih ve E.1999/2761 ve K. 2000/958
sayılı kararında;
“Damga vergisinin konusunu oluşturan
her kağıt, taraflara haklar
yaratan ya da borç ve yükümlülükler
getiren, böylelikle akit tarafların
hukuki durumunu belli eden veya
ispat imkanı sağlayan belgedir.
Kağıdın hükmünden yararlanmada,
onun herhangi bir hukuki, ticari ya
da benzer bir amaca bağlı olarak
kullanılması, sözleşmeyle öngörülen
hak ve yükümlülüklere işlerlik
kazandırılması olarak tanımlanabilir.
Yurtdışında düzenlenen kağıda
Türkiye’de işlerlik kazandırılması
sonucu vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş
olmaktadır.”
şeklindeki geniş şekilde yapılan
yorumlama ile yurt dışında düzenlenen
kağıdın hükmünden Türkiye’de
faydalanıldığı iddiasıyla
yapılan cezalı tarhiyat işlemi onanmıştır.
Yargının “hükmünden faydalanmayı”
yukarıda belirtilen
şekilde ele alması, sözleşmede
öngörülen hakların, borç ve yükümlülüklerin,
Türkiye’de muhasebe
kaydına alınarak yasal defterlerde
veya mali tablolarda gösterilmesinin
sözleşmenin damga vergisine
tabi olması için yeterli olması
sonucunu da getirmektedir. Ayrıca
sözleşmede kullanılan dilin, vergileme
açısından önem taşımadığın
eklemek yerinde olacaktır.
I
V. SONUÇ
Yurt dışında düzenlenmiş sözleşmelerin,
Türkiye’de resmi
dairelere ibraz edilmesi, üzerinde
devir veya ciro işlemi yapılması
veya kağıdın herhangi bir suretle
hükmünden yararlanılması durumlarından
herhangi birinin gerçekleştiği
anda damga vergisi doğmaktadır.
Bunun yanında “hükmünden yararlanma”
kavramının mükellefler
nezdinde en geniş anlamda
yorumlanması, genel kabul görmüş
hale gelmiştir. Bu bakımdan mükelleflerin
cezalı tarhiyatlara maruz
kalmamak adına damga vergisi
beyanlarında bu doğrultuda hareket
etmeleri uygun olacaktır. Yürürlükte
bulunan Kanun ve Tebliğ hükümleri
çerçevesinde, “hükmünden
yararlanma” kavramının sınırlarının
tam olarak belirlenebilmesi mümkün
görünmemektedir. Bu bakımdan
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın
konu ile ilgili bir Tebliğ yayınlamasının,
uygulamada yaşanan sorunları
büyük ölçüde ortadan kaldıracağı
görüşündeyiz.
62