MATRAKÇI NASell - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

"Haber—i ahval—i Şeyh Karamani ve kafi" şuden z ındık—ı bi—emani fi
salisi Şaban sene seb'a ve hamsin ve t ıs'ami'e:
Ş eyh İ brahim müridlerinden Şeyh Karamani dimekle me şhur z ındık—ı
bi—tahkik, şeyhlik makam ın' ve amn şartlar ın ve sıfatlarm Hak buyurduğu
üzere bilmeyrib Fe—veceda 'abden min 'ibadina ateynahu rahmeten
na ve 'allemnahu min ledunna 'ilmen (bak. Kur'an, XVIII, 65). Ve Resulullah
hazreti sallallahu 'aleyhi ve sellem buyurmu ştur ki "La tezalu tttifetun
min ümmeti kaimine ale'l—hak la yazurruhum' men hazelehum" H ı z ır Peyg
a mb er e şeyhlik mertebesini ve müktedal ık menziletiııi Hak Suphanehu
ve ta'ala isbat idüb Musa Peygamberi ana mürid ve Ledünui ana
öğretme ğe verdi. H ı z ı r ‘aleyhi's—selam be ş mertebe ispat eyledi: Evvel 'abdiyet
ki min ibadina dedi. İkinci hakayıkı kabul itmeğe istihkakını bi—vas ıta
Hak vermesinden ki ateynahu dedi. Üçüncü rahmet—i has bulmakhk hususiyCtini
'indiyet makam ındaki min 'indina dedi. Dördüncü ,ulam öğrenmeklik
şerefini ki 'allemnahu dedi. Beşinci ilmi Ledünni bilmeklik devletini vas
ıtasız ki min Ledünna 'ilmen dedi.
İmdi bu zikr olan be ş rüknde ki Şeyhliğe ehil olma ğın bünyadı bunun
üzerinedir. Pes Şeyh olan kimesne gerekdür ki bu hassiyetler birle mevsilf
ola; dahi vekayi—i gaybden rüyâda görünenleri fark idüb beyan ide ki El—
Rüya el—saliha cüz min sitte ve erbaqn cüz'en min el—nübüvve. Çün sâlik, mücahedeye
ve riyazet—i nefse ve tasfiye—i kalbe şüru' itse, an ın milk—i meleldit
üzere sülük've ‘ubüru zahir olur ve hem makamda ol hal münasip vak ıalar
keşf olmağa ba şlar. Vakt olur ki rüyâ—i salih suretinde olur ve gâh olur ki
gaybi vakı'alar olur amma fark, bu ikisinin aras ında, bu taife içinde iki vech
iledir. Birisi suret yüzünden, biri mana yolundan. Amma suret yüzünden
vaki ol olur ki hayali hicabından ta şra çıkmak ola ve s ırf gaybi ola. Şöyle
ki ruh, makam— ı tecrid'de yani be şeriyet s ıfatlarından mücerred oldu ğu vakt,
anı idrak ider. Pes ol nesne, ruhani mutlak olur. Ve gâh olur ki ruhun nazar ı
müeyyed olur, nur— ı ilahi ile ol vakt s ırf vakı'a—i rabbani olur ki el—mümin
yanzur bi—nurillahi ve rüya ol olur ki havas, bi—külli i şden kalmış ola ve hayal,
ol vakt işe şüru' itmiş ola. Pes havas, ma ğlüb olduğu halde, bir nesne hayalin
nazar ına gelür. Ol dahi iki türlü olur. Biri oldur ki ezgasu ahleim' da ol
şol düşdür. İlka'—i nefs vas ıtası ile hayal idrak ider. Şeytan! vesveseleri ve
nefsani da ğdağaları ki asl—ı hamir—i mayesi, nefs—i şeytan olmu ştur. Ve hayal
am bir münasip nak ş ile nakışlayub nefsinin nazar ına getürür; amn tabiri
olmaz ve kimseye dimek dahi yaramaz.
Şeyh—i z ındık dahi bu asl vesavis—i şeytaniyeye ve hevacis—i nefsaniyeye
düşüb dinden çıkduğun ve ilhada düşüb müslümanlara ne olursa söyledüğin
'ulema—i ,izarrıa ve fuzela—i kirâma malüm olub bi—hasebi el— şer'i—i nebeyi
katl olmas ı farz-1 laz ım el—eda hükmin bulmağın S ult an B ay e z i d
68