13.07.2015 Views

Bülten 98 (Mayıs 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 98 (Mayıs 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 98 (Mayıs 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Türkiye’de Yaşanan İş Kazaları Ve İşçi Ölümleri:Kader Mi Yoksa Kadercilik Mi?Ali Tolga Özden, ODTÜ Mimarlık FakültesiÜlkemizde yaşanan birçok afet sonucu ortayaçıkan yıkım, rasyonel olarak her ne kadar insandavranışlarının olumsuz sonuçları ile doğal olaylarınetkileşimine bağlansa da, henüz daha tüm yaşananfelaketler ve ortaya çıkan acılar toplum genelindekadere bağlanmaktadır. Oysa felaketlerin ve kazalarınçoğunlukla kader olmadığı, eğer önceden gerekliönlemler alınabilirse bu felaketlerin önlenebileceğiya da en az hasarla atlatılabileceği bilimsel ve teknikolarak kanıtlanabilmiştir. Bununla birlikte ülke insanınınkaderci yaklaşımının bilimdeki ilerlemelere rağmenbüyük oranda kırılamamış olmasında yöneticilerinde önemli ölçüde etkisi olduğu bir gerçektir. Halendaha yaşanan felaketler sonrası ilgili merkezi ve/veya yerel yöneticilerin ortaya çıkan manzarayıkadere bağlamaları sıklıkla karşılaştığımız birdurumdur. Dolayısıyla ülkemizde yaşanan iş kazalarısonucu ortaya çıkan kayıplar ve ölümler de aynıbakış açısı ile değerlendirilebilmekte ve çoğunluklakadere bağlanmaktadır. Bu anlamda “kadercilik”politikasının yöneticiler tarafından afetler ve kazalarkarşısında toplum içerisinde artan hoşnutsuzluk veöfke duygularını belki de en iyi bastırabilecek siyasive sosyo-kültürel araç olarak kullanılagelmesi çok daşaşırtıcı olmamaktadır.İş kazaları kavramını tanımlarken bu kazaları ortayaçıkaran nedenler her ne kadar beklenmedik, bir andaortaya çıkan ve önemli can ve mal kayıplarına nedenolan çok farklı etkenlerin sonucu (Uysal ve diğerleri,2005) olarak belirtilse de önceden tahmin edilmesi vehatta önlenmesi çoğu zaman mümkün olan olaylarolarak görülmelidir. Zira bu bakış açısı üzerindengidilecek olunursa yine iş kazası tanımının devamındabu kazayı oluşturan etmenler işyerindeki kaza riskitaşıyan tasarım, kuruluş ve işlem hataları (Uysal vediğerleri, 2005) olarak tanımlanabilmektedir. Ancak,bu etmenlerin işe başlanmasıyla ortaya çıkması veçalışanların da böylece iş kazası tehdidi altına girmişolmaları (Uysal ve diğerleri, 2005) bu bakış açısıiçerisinde olağan kabul edilebilir. Uysal ve diğerleri(2005)’ne göre “iş kazaları ve meslek hastalıklarıgenellikle ortam koşullarından, tasarım hatalarıve sistem aksaklıklarından, insan faktörüne aityetersizliklerden, eğitim ve denetim eksikliklerindenya da bütün bu faktörlerin etkileşiminden ortayaçıkabilir”.Yapılan birçok istatistikî çalışma ve araştırmalardaözellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde işkazaları ve bu kazalar sonucu ölüm olaylarında ciddiartışlar olduğu tespit edilmektedir. Bu çalışmalar aynızamanda hangi sektörlerde (inşaat, madencilik vb.),günün hangi saatlerinde (gündüz, akşam, gece) vene tür (düşme, bir cismin çarpması, yangın, patlama,elektrik çarpması vb.) sebeplerle daha çok kazayaşandığını da ortaya koymaktadır (Ergör ve diğerleri,2003). Uluslararası Çalışma Örgütü (InternationalLabor Organization – ILO) verilerine göre iş yerlerindemeydana gelen ölümlerin üçte biri (1/3) yaşananiş kazaları sonucu olmaktadır (Ergör ve diğerleri,2003). Bununla birlikte yine ILO verilerine göre dünyagenelinde kayda giren her yıl yaklaşık 250 milyon işkazası olurken, bu kazalar sonucunda ölüm oranı heryüz bin de 14 olarak (14/100.000) belirtilmekte (Ergörve diğerleri, 2003; Takala, 1999), ölümcül kazalarınsayısı ise 350.000 olarak kaydedilmektedir (Takala,1999). Bu doğrultuda Dünya Sağlık Örgütü (WorldHealth Organization - WHO) ve ILO dünya genelindeözellikle gelişmekte olan ülkelerde işyeri ve işçi sağlığıkoşullarında kötüleşme olduğunu ifade etmektedir(Ergör ve diğerleri, 2003). Bu kötüleşmeye sebepolarak ise gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olanve diğer ekonomilere teknoloji ve üretim aktarımı(transferi) gösterilebilmektedir. Tam da bu noktadagelişmekte olan ülkelerin, küresel ekonominin işgücütoplamının %60’ının sağladığını, aynı zamanda bubüyük orana dahil olan sektörlerin ise daha çok küçükölçekli ve kayıt dışı (enformel) sektörler olduğunuda unutmamak gerekir (Ergör ve diğerleri, 2003).42 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!