Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Fikri Takip<br />
yaptı. O belgeselden sonra Ayasofya’nın<br />
enerjisi beni kendine çekti diyebilirim.<br />
O çalışmanın ardından ödüller gelmeye<br />
başladı. Farklı bir kurgusu vardı. Tabii<br />
ödüllerin gelmeye başlaması çok hoşumuza<br />
gitti. Sonra da İhsan Hoca; ‘Ayasofya’nın<br />
altında tüneller ve sarnıçlar var. O sarnıçları<br />
çekersen, dünyada Ayasofya’nın altını görüntülemiş<br />
tek adam olursun’ diyerek bana<br />
rehberlik etti.<br />
O günden sonra izinler almak için çalışmalara<br />
başladım. Sonunda 1998 yılında<br />
Bakanlığın özel izniyle Ayasofya’nın altını<br />
ilk defa görüntüleyen ekibin lideri olarak,<br />
hem yapımcı hem yönetmenlik görevini<br />
üstlendim. O ana kadar da elimizde hiçbir<br />
delil, belge yok. Araştırmalardan bir sonuç<br />
çıkmıyor. Tünellerin uzunluğu ne kadar ve<br />
hangi yönde ilerliyor hiç bilmiyoruz. Bütün<br />
efsanelerde olduğu gibi, delinin biri kuyuya<br />
bir taş atmış, biz de bütün ekipçe atladık<br />
oraya. Bütün hikâye böyle başladı.”<br />
AYASOFYA’NIN<br />
DERİNLİKLERİ’NDE 20 YIL<br />
Çekimler sırasında çok sayıda sürprizle<br />
karşılaştıklarını anlatan Gülensoy, çalışma<br />
süreçlerini şöyle özetliyor: “Ayasofya’nın<br />
altında çekim yaparken bir bakıyoruz, ileride<br />
sarnıç var. Buraya da girmemiz lâzım diyerek<br />
devam ediyoruz. Derin mi değil mi bilmiyoruz.<br />
Biz dağcıyız ama o bölgeye geçebilmek<br />
için sualtı ekibi olması gerekiyor. Bu yüzden<br />
o gün çekimi iptal etmek zorunda kalıyoruz.<br />
Yeniden bir izin alma süreci başlıyor.<br />
Müracaat ediyoruz, cevap altı ayda geliyor.<br />
Çekimler böyle bir süreçte devam etti. Şimdi<br />
ise çok heyecanlıyız. Binlerce yıllık tarihi<br />
ile imparatorluklara ev sahipliği yapmış bir<br />
yer hakkında kıymetli detaylara ulaştık. Bu<br />
efsanelerden biri, Ayasofya’dan Adalar’a<br />
kadar uzanan bir tünel olduğuydu. Bir sismik<br />
gemi kiraladık. O gemiyle Yenikapı’da, Sirkeci<br />
Garı’nın açıklarında üç ay çalıştık. Solar<br />
sistemleri ile bu gemide Adalar’ın etrafında<br />
araştırma yapıldı ve böyle bir tünel olmadığı<br />
bilimsel olarak kanıtlanmış oldu.<br />
Öte yandan, Bizans döneminden kalma<br />
bir başka efsane vardı. Bizans İmparatoru<br />
Justinianus, halkın arasında dolaşmayan bir<br />
imparatordu. O dönemde saray, hipodrom<br />
ve Ayasofya karşı karşıya. Halk bir bakıyor<br />
imparator hipodromda, bir bakıyor sarayında.<br />
Tabi bunun üzerine efsaneler anlatılagelmiş<br />
bugüne kadar. Halbuki, Roma ve Bizans<br />
döneminin mimari yapısında, bütün imparator<br />
ya da imparatoriçeler için herhangi bir<br />
tehlike anında kaçabilecekleri yeraltı yolları<br />
inşa edilirdi. Bu tünellerde kanalizasyonda<br />
ilerler gibi sürünerek geçtiğimiz bölümler<br />
de oldu, ben ve dört arkadaşımın rahatlıkla<br />
yürüyebileceği genişlikte 100-200 metrelik<br />
alanlar da. Böylece Justinianus Yolu’nu<br />
ortaya çıkarmış olduk.”<br />
AYASOFYA BELGESELİ’NE<br />
ABD’DEN BÜYÜK İLGİ<br />
Ayasofya’nın Derinlikleri’nin Amerika’da<br />
büyük beğeniyle karşılandığını söyleyen<br />
Göksel Gülensoy, kendi öz kaynakları<br />
ile devlet yardımı olmadan hazırladığı<br />
belgeselinin sektör temsilcilerinden yoğun<br />
ilgi görmesinden memnun. Çok sayıda<br />
festivalden davetiye alan Ayasofya’nın<br />
Derinlikleri, <strong>2019</strong>’da Türkiye’de gösterime<br />
girecek. Belgeselin yanı sıra çalışmanın bir<br />
de kitabı yayımlanacak.<br />
Ayasofya’nın bugüne kadar çok az bir<br />
bölümünü çalışabildiğini söyleyen Gülensoy,<br />
aynı zamanda <strong>Kadıköy</strong>’de yaşıyor<br />
ve Khalkedon’un hem Roma hem de<br />
Bizans için çok önemli bir bölge olduğunu<br />
ifade ederek, tıpkı Ayasofya ve Topkapı<br />
Sarayı’nın altında olduğu gibi <strong>Kadıköy</strong>’ün<br />
altında da Roma’nın izlerinin olduğunu<br />
söylüyor:<br />
KADIKÖY’DEKİ ANTİK KENTE<br />
ULAŞMAK ZOR DEĞİL<br />
“Khalkedon’un en önemli özelliği şehrin<br />
öte yakasında, kendine münhasır bir yer<br />
olması. İznik Konsülü’ne giden yolun<br />
buradan geçtiğini görüyorsunuz. Bu, hâlâ<br />
Hıristiyanlıkta çok önemli ve o dönemde<br />
Khalkedon, Roma ve Bizans İmparatorluğu’nun<br />
en önemli yerlerinden biri. Ancak<br />
bu izleri burada görememek maalesef<br />
acı bir şey. Roma’nın izlerini Ayasofya ve<br />
Topkapı Sarayı’nın altında ya da Ceneviz<br />
Vadisi dediğimiz Galata’da görebiliyorsunuz.<br />
Khalkedon’da üzeri kapatılmış. Mesela<br />
eski haritalara bakarak incelediğimizde<br />
Yeldeğirmeni’nin çok önemli olduğunu<br />
görüyoruz. Bu izlerin kanıtlarına ulaşmak<br />
o kadar da zor değil. Sadece bir uç lâzım,<br />
Ayasofya’da olduğu gibi... Büyük kazılara<br />
girişmeden Ayasofya’nın altına giriyorsunuz<br />
ve tünellerle çevresinde bin 200 metre<br />
yol alıyorsunuz.<br />
Bir de <strong>Kadıköy</strong>’de maalesef şöyle bir şey<br />
var, kentsel dönüşümde binalar yenilenirken<br />
temel kazılarında sütun başlarını<br />
görüyorsunuz ama üstü kapatılıyor. Böyle<br />
bir durumda üç gün ya da maksimum bir<br />
hafta bize izin verseler, orada ne olduğunu<br />
araştırma imkânımız olsa birçok şeye<br />
ulaşabiliriz. Mesela, Yoğurtçu Parkı’nın<br />
altı antik bir liman... Çayırağası denilen<br />
bölgenin altı kazıldığında nelerin çıkacağını<br />
biliyoruz. Fakat bunların hepsinin bir<br />
arada yapılabilmesi ve bu şehrin bir daha<br />
yaratılabilmesi için maddi olarak güce<br />
ihtiyacımız var. Bilgi sorun değil, ulaşırsınız.<br />
3D çalışmalarını da yapabilirsiniz<br />
ama o bilginin gerçek olup olmadığının<br />
delilini araştırmak gerekiyor. Delil bizim<br />
için çok önemli. Hekate Tapınağı’nı ya da<br />
Thedora’nın Sarayı’nı bulabilirsiniz. Bunlar<br />
imkânsız değil, kayıtlarda var. Bunlara ulaşacak<br />
ucu bulamadığımız için çalışamıyoruz.<br />
İnsanlar korkuyor, tekrar o apartmanı<br />
oraya dikemeyiz diye... Siz taşa sadece taş<br />
olarak bakabilirsiniz ama biz taşa sadece<br />
taş olarak bakmıyoruz.”<br />
<strong>Ocak</strong> & <strong>Şubat</strong> 2018 kadikoylife.com : 27