18.01.2019 Views

Kadıköy Life Ocak & Şubat 2019

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Edebiyat<br />

“ <strong>Kadıköy</strong>, kendinle<br />

yüzleşme yeridir”<br />

Yazar Koçu ve Eğitmeni<br />

Ekin Köker ile <strong>Kadıköy</strong><br />

ve edebiyatı konuştuk.<br />

Yazar ve yazar<br />

adaylarının <strong>Kadıköy</strong>’den<br />

nasıl etkilendiğini<br />

anlatan Köker diyor<br />

ki; “<strong>Kadıköy</strong>, insanın<br />

kendisiyle yüzleşme<br />

yeridir.”<br />

DİLEK KARAGÖZ<br />

İnsanın içinde yaşadığı mekânlar, bütün<br />

sanat dallarında olduğu gibi edebiyatı besleyen<br />

kaynaklardan biri. Mekânlar, edebi<br />

eserlerde hatırlamanın, nostaljinin, kültürel<br />

birikimin, sosyolojik değişimin, insan ruhunu<br />

anlama çabalarının somut bir parçası.<br />

Aynı zamanda da bütün bu durumların<br />

duygusu... İstanbul, başlı başına binlerce<br />

yıldır edebiyatçıları beslemiş bir şehir.<br />

Ancak merak ettik; <strong>Kadıköy</strong>’ün günümüz<br />

kalem erbapları ya da eline kalem almaya<br />

niyetlenenler üzerinde nasıl bir etkisi var?<br />

<strong>Kadıköy</strong>’de yaşayan ve <strong>Kadıköy</strong> başta<br />

olmak üzere İstanbul’un çeşitli semtlerinde<br />

yaratıcı yazarlık atölyelerinde dersler veren,<br />

özel danışmanlık yapan Yazar Koçu ve Eğitmeni<br />

Ekin Köker ile <strong>Kadıköy</strong>’ü konuştuk ve<br />

“Körler Ülkesi”nin hakkını teslim ettik. Zira,<br />

Köker diyor ki; “<strong>Kadıköy</strong>, kendinle yüzleşme<br />

yeridir.”<br />

Ağırlıklı olarak çocuk edebiyatı üzerine<br />

eğitimler verse de, Ekin Köker’in yetişkin<br />

kitabı yazmak üzere yola çıkan çok sayıda<br />

öğrencisi de bulunuyor. Sohbetimiz, yazma<br />

eylemine girişen herkesi kapsayan temel bir<br />

tespitiyle başlıyor:<br />

“KADIKÖY, BİR YAZARIN İKİNCİ<br />

ERGENLİĞİ OLABİLİR”<br />

“İşin özünü söylemek gerekirse, bugüne<br />

kadar bana gelen insanların çoğu aslında<br />

kendi yarasının bile farkına varmayan kişiler.<br />

Dolayısıyla, kendi yarasının farkına varmadan<br />

çocuk kitabı yazmaya çalıştıklarını gördüm.<br />

Çünkü yaşadığımız hayat, bize kendi yaramızı<br />

görmemeyi öğretiyor. <strong>Kadıköy</strong>’de yaşayan<br />

biri olarak şunu söylüyorum, ben <strong>Kadıköy</strong>’de<br />

kendi yaralarımla çok yüzleştim. Yaptığım<br />

iş de bana gelen kişiyi kendi yazısı ile değil,<br />

kendi yarasıyla yüzleştirmek ve bunu yazıyla<br />

yapıyorum. Büyük bir yaran olmasına gerek<br />

yok ama bunun ötesinde şu da var; insanların<br />

kendilerini ne kadar az gördüklerini<br />

fark ettim. Aslında kendini görme ihtiyacı ile<br />

geliyorlar. Sanıyor ki yazmak istiyor. Sanıyor<br />

ki çocuk kitabı, öykü ya da anı yazması lâzım.<br />

Ancak hepsinin ortak noktası şu; kendini göremeyen<br />

bir tarafları var. Aç kalan, doymayan<br />

bir tarafları var. Aslında onu görmek istiyorlar.<br />

Zaten yazı böyle bir şeydir. Mesela kendi<br />

çocukluğuna değmek istemeyen insan,<br />

çocuk kitabı yazmak istemez. Ben atölyelerde<br />

daha yoğun olarak çocuk kitabı, bireysel<br />

72 : kadikoylife.com <strong>Ocak</strong> & <strong>Şubat</strong> <strong>2019</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!