Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Edebiyat<br />
“ <strong>Kadıköy</strong>, kendinle<br />
yüzleşme yeridir”<br />
Yazar Koçu ve Eğitmeni<br />
Ekin Köker ile <strong>Kadıköy</strong><br />
ve edebiyatı konuştuk.<br />
Yazar ve yazar<br />
adaylarının <strong>Kadıköy</strong>’den<br />
nasıl etkilendiğini<br />
anlatan Köker diyor<br />
ki; “<strong>Kadıköy</strong>, insanın<br />
kendisiyle yüzleşme<br />
yeridir.”<br />
DİLEK KARAGÖZ<br />
İnsanın içinde yaşadığı mekânlar, bütün<br />
sanat dallarında olduğu gibi edebiyatı besleyen<br />
kaynaklardan biri. Mekânlar, edebi<br />
eserlerde hatırlamanın, nostaljinin, kültürel<br />
birikimin, sosyolojik değişimin, insan ruhunu<br />
anlama çabalarının somut bir parçası.<br />
Aynı zamanda da bütün bu durumların<br />
duygusu... İstanbul, başlı başına binlerce<br />
yıldır edebiyatçıları beslemiş bir şehir.<br />
Ancak merak ettik; <strong>Kadıköy</strong>’ün günümüz<br />
kalem erbapları ya da eline kalem almaya<br />
niyetlenenler üzerinde nasıl bir etkisi var?<br />
<strong>Kadıköy</strong>’de yaşayan ve <strong>Kadıköy</strong> başta<br />
olmak üzere İstanbul’un çeşitli semtlerinde<br />
yaratıcı yazarlık atölyelerinde dersler veren,<br />
özel danışmanlık yapan Yazar Koçu ve Eğitmeni<br />
Ekin Köker ile <strong>Kadıköy</strong>’ü konuştuk ve<br />
“Körler Ülkesi”nin hakkını teslim ettik. Zira,<br />
Köker diyor ki; “<strong>Kadıköy</strong>, kendinle yüzleşme<br />
yeridir.”<br />
Ağırlıklı olarak çocuk edebiyatı üzerine<br />
eğitimler verse de, Ekin Köker’in yetişkin<br />
kitabı yazmak üzere yola çıkan çok sayıda<br />
öğrencisi de bulunuyor. Sohbetimiz, yazma<br />
eylemine girişen herkesi kapsayan temel bir<br />
tespitiyle başlıyor:<br />
“KADIKÖY, BİR YAZARIN İKİNCİ<br />
ERGENLİĞİ OLABİLİR”<br />
“İşin özünü söylemek gerekirse, bugüne<br />
kadar bana gelen insanların çoğu aslında<br />
kendi yarasının bile farkına varmayan kişiler.<br />
Dolayısıyla, kendi yarasının farkına varmadan<br />
çocuk kitabı yazmaya çalıştıklarını gördüm.<br />
Çünkü yaşadığımız hayat, bize kendi yaramızı<br />
görmemeyi öğretiyor. <strong>Kadıköy</strong>’de yaşayan<br />
biri olarak şunu söylüyorum, ben <strong>Kadıköy</strong>’de<br />
kendi yaralarımla çok yüzleştim. Yaptığım<br />
iş de bana gelen kişiyi kendi yazısı ile değil,<br />
kendi yarasıyla yüzleştirmek ve bunu yazıyla<br />
yapıyorum. Büyük bir yaran olmasına gerek<br />
yok ama bunun ötesinde şu da var; insanların<br />
kendilerini ne kadar az gördüklerini<br />
fark ettim. Aslında kendini görme ihtiyacı ile<br />
geliyorlar. Sanıyor ki yazmak istiyor. Sanıyor<br />
ki çocuk kitabı, öykü ya da anı yazması lâzım.<br />
Ancak hepsinin ortak noktası şu; kendini göremeyen<br />
bir tarafları var. Aç kalan, doymayan<br />
bir tarafları var. Aslında onu görmek istiyorlar.<br />
Zaten yazı böyle bir şeydir. Mesela kendi<br />
çocukluğuna değmek istemeyen insan,<br />
çocuk kitabı yazmak istemez. Ben atölyelerde<br />
daha yoğun olarak çocuk kitabı, bireysel<br />
72 : kadikoylife.com <strong>Ocak</strong> & <strong>Şubat</strong> <strong>2019</strong>