Kadıköy Life Ocak & Şubat 2019

Tiyatro
Enis Fosforoğlu
soruyor:
İYİ MİSİN?
PINAR BALTACI
Usta tiyatrocu Enis Fosforoğlu, yepyeni bir
oyunla Kadıköy sahnelerinde yerini aldı.
Tek kişilik oyununda seyirciyle söyleşen
Fosforoğlu, günlük yaşamımızda görünür
hale gelen kültürel değişimlere, sosyolojik
farklara, uzlaşma kültürünün gitgide azaldığı
günümüz dünyasına çeviriyor yüzünü ve
soruyor: “İyi misin?”
‘İyi Misin?’ oyunu, yer yer draması olan ama
çoğunlukla gülümseten bir orta kuşak stand
up’ı olmasına rağmen gençler tarafından
da ilgiyle izleniyor. Enis Fosforoğlu’na göre
interaktif bir oyun, hatta sohbet... Son 30
yıldır ülkemizde yaşanan değişimi günlük
yaşamdan örneklerle anlatan Fosforoğlu,
oyunu şu sözlerle özetliyor:
YILLAR SONRA ‘DAHA DAHA
NASILSIN?’ OLACAK
“Sohbetimizin çoğunlukla kafayı öne doğru
sallatarak onay verdirttiğini fark ediyorum.
Bu oyun önemli, çünkü önümüzdeki
yıllarda da devam ettireceğim. ‘İyi Misin?’,
önümüzdeki yıllarda yerini ‘Daha Daha Nasılsın?’a
bırakacak. Bugüne kadar böyle bir
sohbet yapılmadı. Ben bir şekilde izleyiciyi
de yoklamış oluyorum. ‘İyi misiniz?’ diye
her sorduğumda kafalarını öne eğip, ‘Eh
İşte’ diyen bir izleyici var karşımda. Ben konuşsunlar
istiyorum. Söylesinler bana nasıl
olduklarını. İyi ise neden iyi, kötü ise neden
kötü... Fakat yine de verilen reaksiyonlar
mesaj kokuyor. Doğru yerde doğru kahkaha,
zaman zaman duygulanma hallerinden
çok iyi anlıyorum nasıl olduklarını.”
“BUGÜNÜN ŞARTLARINDA
TİYATRO YAPMAK ZORLAŞTI”
Oyunun yanı sıra bir de anılarını yazıyor
Enis Fosforoğlu, Büyükada’da geçen kış
günlerinde: “Anılarımı yazdığım kitabımın
çalışmaları sürüyor. Onun dışında zaman
zaman eğitimler veriyorum, hem kurumlarda
hem de atölye bazında çalıştığım yerlerde.
Kurumlara verdiğim eğitimler daha çok
kendini ifade, diksiyon ve doğaçlama gibi
alanlardan oluşuyor ve her mesleğe hitap
ediyor. Oyuncu olmak isteyenlerin ise zaten
yanında durup, her zaman yönlendiriyoruz.
Tüm bu eğitimler çok önemli. Şunu Kadıköy
Life Dergisi’ne gönül rahatlığı ile söyleyebilirim
ki; 1980’den beri on-onbeş kişilik
kadrolarla oyun hazırlıyorum, fakat şu anki
ekonomik zorluklarla o tarz bir tiyatro ile
ayakta kalmak zorlaştı. Bu süreci ben de
halkla söyleşerek değerlendiriyorum.”
“OYUNCULUK, İNANÇ VE
DİRENÇ GEREKTİRİR”
“Tiyatrocu gençlere neler söylemek istersiniz?”
şeklindeki sorumuzu ise büyük bir
ciddiyetle cevaplıyor Fosforoğlu: “Böyle
bir dönemde tiyatrocu olmak için büyük
bir aşka sahip olmak gerekir. Hiçbir büyük
aşk, eleştirilemez ve engellenemez. Böyle
bir sevdası olan gençlere yardım ediyor
ama tavsiye etmiyorum. Kültür sanatla
uğraşmak bir çiledir, hele ki bu dönemde.
Oyuncu olmak gerçek bir inanç ve direnç
gerektirir. Tabii bu aşamada kolayca ünlü
olmak isteyen kişilerden değil, sanatçılığı
seçecek kişilere sesleniyorum.”
“KADIKÖYLÜ OLMAK BİR KİMLİKTİR,
UNUTULMAZ”
Yaşadığı birtakım sağlık problemleri nedeniyle
bir süre önce trafikten uzak kalmak
ve oksijeyene doymak için Büyükada’ya
yerleşen usta oyuncu; “Ben şu sıralar Ada
görünümlü Modalıyım’ diyor ve ekliyor: “Bir
süre Ada’da yaşayacağım. Fakat şunu belirtmeliyim
ki, Kadıköylü olmak bir kimliktir ve
asla unutulmaz. Ada’ya dinlenmeye ve kitabımı
yazmaya gittim. Oyunun olduğu günler
Kadıköy’e gelip, tekrar Ada’ya dönüyorum.
Ülkemizde yaşanan değişimden payını her
yer alıyor. Kadıköy’ü bu anlamda soyutlamıyorum
ama son kalelerden biri olduğunu
da kabul etmemiz lâzım. Onun için hâlâ
Kadıköy bizim umudumuz diyebiliyorum.”
62 : kadikoylife.com Ocak & Şubat 2019