18.01.2019 Views

Kadıköy Life Ocak & Şubat 2019

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Spor<br />

Milli güreşçi Mehmet Ali Demirtaş:<br />

Güreşin felsefesi sevgiden geçer<br />

BERK DEMİRTAŞ<br />

İnsanlar arasında silahsız olarak en basit ve<br />

doğal mücadele şekli olan güreş, ata sporumuz...<br />

İnsanlık tarihi kadar eski olduğu<br />

düşünülen, bütün vücut bölümlerinin ortak<br />

çalışmalarını gerektiren; ayrıca cesaret,<br />

refleks, beceri ve dayanıklılık isteyen bir<br />

spor dalı. Tabii tüm bunların yanında bir de<br />

sporcu ahlakı, en temel gerekliliklerinden.<br />

Bu söyleşimizde 1970’lerin <strong>Kadıköy</strong>’üne<br />

gidiyor ve o zamanlar büyük bir mücadele<br />

örneği göstererek milli güreşçi olmaya hak<br />

kazanan Mehmet Ali Demirtaş’ın konuğu<br />

oluyoruz. Başarılarını, hırslarını, uğradığı<br />

haksızları, o anları tekrar yaşıyormuşçasına<br />

anlatıyor Demirtaş ve ekliyor: “Güreşin<br />

felsefesi sevgiden geçer.”<br />

Ne zaman ve nerede dünyaya geldiniz?<br />

Güreş ile nasıl tanıştınız?<br />

1951 senesinde Bingöl’ün Yayladere ilçesinde<br />

doğdum. Köyümüzde okul olmadığı<br />

için babam beni İstanbul’a, amcamın<br />

yanına gönderdi. İlkokul, ortaokul ve<br />

liseyi İstanbul’da okudum. Ortaokul son<br />

sınıftayken güreşçi olan bir komşumuz<br />

sayesinde güreşle tanıştım. Beraber Fikirtepe’de<br />

antrenmanlara gidip geldik. Fakat<br />

üniversite nedeniyle güreşe iki sene ara<br />

vermek durumunda kaldım. Üniversiteyi de<br />

İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’nda<br />

okudum. Rahmetli Tarık Akan ile<br />

aynı sınıftaydık.<br />

1969’da tekrar güreşe geri döndüm. 1970<br />

senesinde Türkiye Gençler Birincisi oldum.<br />

1971’de Akdeniz Olimpiyatları seçmelerini<br />

kazandım, fakat bir haksızlığa uğradım.<br />

1972’de Balkan Olimpiyatları’nda şampiyon<br />

oldum, ki o Olimpiyatlar’da benden başka<br />

şampiyon olan Türk yoktu. Yine 1972’de<br />

Münih Olimpiyatları’na katıldım. 1973,<br />

1975 ve 1977 senelerinde Türkiye Birincisi<br />

oldum. Bunun dışında çeşitli turnuvalarda<br />

da birinciliklerim var. Fakat tüm bu başarıları<br />

kazandığım süreçte dönemin siyasi olayları<br />

sonucunda benim görüşüm, ideolojim<br />

Türkiye’deki duruma ve güreş camiasına ters<br />

düştüğü için 1978 senesinde Almanya’ya gittim.<br />

Hayatıma hâlâ orada devam ediyorum.<br />

Güreş sporunun geçmişi ve bugününe<br />

baktığınızda neler söylersiniz? O<br />

zamanlar olanaklar nasıldı?<br />

Tabi bizim zamanımızda güreş çok popülerdi.<br />

Hatta futboldan önce geliyordu diyebilirim.<br />

Ata sporu olduğundan çok önemli bir<br />

yere sahipti. Bizden önceki dönem biliyorsunuz<br />

İkinci Dünya Savaşı olduğu için ve biz<br />

de savaşa girmediğimizden, diğer ülkelere<br />

göre ekonomik ve sportif anlamda çok daha<br />

iyi durumdaydık. Bu fırsattan istifade, o<br />

zamanki güreşçilerimiz çok önemli başarılar<br />

sağladı. Bizim dönemimizde ise Sovyetlerin<br />

bir hegemonyası olduğunu söyleyebiliriz.<br />

Sovyetler inanılmaz yatırımlar yapıyordu<br />

spor konusunda ve ayrıca inanılmaz bir<br />

doping tufanı vardı bizim dönemimizde. Tabi<br />

bizde bilimsel çalışma sistemi gibi bir şey<br />

yoktu. Brandalı minderlerin üzerinde güreş<br />

yapıyorduk yani. Çünkü hocalarımız da bu<br />

taktiklerle güreşe girmişlerdi. Bu eski çağ<br />

çalışmalara da dur diyen benim.<br />

Neler yaptınız peki bu konuda?<br />

İlk kez Türkiye’de bilimsel çalışmayı güreşe<br />

getiren kişi ben ve Turgay Renklikurt’tur.<br />

1975 senesinde Turgay ve Muharrem Atik ile<br />

Tekel takımını kurmuştuk. Bir arkadaşımız<br />

sayesinde tanıştık. Bütün bilimsel ve teknik<br />

çalışmaları ben yaptırıyordum kulüpte. Bir<br />

sene Türkiye Güreş Şampiyonası’nda sıkletlerde<br />

7 tane şampiyonluk çıkardım. Fakat<br />

sonra sporun içine de siyaset girdi, belli görüşler<br />

sporda da tekelleşmeye başladı. 1978<br />

senesinde Tofaş ile beraber Amerika Dünya<br />

Şampiyonası’na gidecektim, fakat sonradan<br />

federasyonda yapılan değişiklikler sonucu<br />

beni seçmesiz takıma koydular. O sırada<br />

bana Almanya’dan teklif gelmişti, ben de<br />

burada olanlara dayanamadım, bıraktım<br />

gittim Almanya’ya.<br />

Almanya’da devam ettiniz mi güreşe?<br />

Almanya’da beş sene güreşe devam ettim.<br />

Oranın sistemi daha farklı tabi... Orada<br />

84 : kadikoylife.com <strong>Ocak</strong> & <strong>Şubat</strong> <strong>2019</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!