You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sanat<br />
başkan yardımcılığı sıfatı ile katkı sundum.<br />
Uluslararası Tepecik Kültür Sanat Festivali’nin<br />
sanat danışmanlığı ve sergi küratörlüklerini<br />
yaptım. “Uluslararası Balkanlarda<br />
Kültürel Buluşma” etkinliklerinin organizasyonunda<br />
aktif olarak çalıştım.<br />
Resminizi nasıl tanımlayabilirsiniz?<br />
Resmimi nasıl tanımlarım, aslına bakarsanız<br />
ben zaten o tanımı boyayarak<br />
yapıyorum. Sanat zaten bir ifade biçimi<br />
değil mi? Malzeme sadece amaç olarak var.<br />
Bu anlamda çalışmalarımda malzemeler<br />
ve teknikler konusunda hiçbir takıntım<br />
yok. Buradaki tek kuralım, malzemenin<br />
anlatıma katkı sunması. İfadeyi güçlendiren<br />
ve destekleyen her şey, araç olarak<br />
çalışmaya girebilir. “Kökler” serisi resim<br />
çalışmalarımda bunun örneklerini çok daha<br />
net görebilirsiniz. Eserlerimizde malzeme<br />
olarak çuha, Amerikan bezi, ip parçaları,<br />
kuş tüyleri, kâğıt parçaları, ıslak mendil, bitki<br />
lifleri vb. kullanıyorum. Zaman zaman da<br />
atık kâğıtlardan kendi kâğıdımı imal ederek,<br />
malzemenin farklı imkânlarını keşfetmeye<br />
çalışıyorum. Bu ürettiğim yüzeyler üzerine<br />
de renk veren her şeyi kullanabilirim.<br />
Yağlıboya, akrilik boya, suluboya, her türlü<br />
kalem boyalardan öte yeri geldiğinde kök<br />
boyalar, hatta kahve veya çay gibi resimle<br />
alakasız maddeleri de sadece renk verdiği<br />
için resmimde kullanabilirim.<br />
Sanat yolculuğumda çalışmalarımı seriler<br />
halinde üretiyorum. Bir ömür nasıl sabit ve<br />
aynı kalalım? Evrendeki her şey değişirken<br />
bu düzenden bağımsız kalmamız mümkün<br />
mü? Kendimce neyi önemsiyorsam, neyi<br />
anlatmak ve boyamak, neyin altını çizmek<br />
istiyorsam, o dönem onu resmediyorum.<br />
Makkaya’yı tanımlamak isteyen, bu yolcuğunu<br />
bir bütün halinde izlemelidir.<br />
Sanatta özgünlük konusundaki<br />
düşüncelerinizi açar mısınız?<br />
Sanat tabi ki özgün olmalıdır. Derdi olmayanın<br />
kelamı da olmaz. Söyleyecek, anlatacak<br />
bir şeyin varsa konuşursun. Sanatçı insan<br />
da diyecek sözü olan insandır. Her şey<br />
fikirle başlıyor, sonrasında zaman içinde<br />
üslup oluşuyor. Sanat, sanatçının kendine<br />
has, kendi dilince, kendi sesinden, kendi<br />
türküsünü söylemesidir. Sanat başka türlü<br />
bakabilmek, görebilmek ve aktarabilmektir.<br />
Maalesef ülkemizde çoğunlukla konu<br />
ressamları var. Kendini tekrar ile takılıp<br />
kalmışlar. Özgünlük konusunda en iyi örnek<br />
Van Gogh’tur. Natürmort da yapsa, peyzaj<br />
da, ya da portre de, ne boyarsa boyasın<br />
fırçası imzası olmuştur. İşte özgünlük budur.<br />
Üslup ve özgünlük budur. Benim resmimi<br />
özgün yapan şey, benim yapmış olmamdır.<br />
Bundan ötesini sanat eleştirmenleri söylemeli.<br />
En büyük eleştirmen “zaman” olup,<br />
gelecekte görevini zaten yapacaktır.<br />
Başta resim olmak üzere sizi ve<br />
sanatınızı etkileyen sanatçılar kimlerdir?<br />
Aslında o kadar çok ki, o mağara duvarlarına<br />
resimler çizen isimsiz ustalardan başlamak<br />
lâzım. Sonra kelamını simgeleştirip, kilimlere<br />
işleyen usta eller... Sonra sesiyle nefesiyle<br />
kadim bilgeliği günümüze taşıyan ozanlar...<br />
Kültürleri yaratıp canlı tutanları temel almak<br />
kaydı ile öncelikle resim sanatına hayatını<br />
adamış, yeni bir soluk getirmiş ustalardan<br />
etkilenmemek mümkün mü? İlla ki isim<br />
isterseniz, Van Gogh’u ilk sırada geçerim. On<br />
parmağında on marifet Leonardo, romantizmiyle<br />
Goya, ışığıyla Johannes Vermeer,<br />
o çılgın deliliği ile Salvador Dali. Ressamın<br />
kaderidir derler, değeri daha sonra anlaşılan<br />
Fikret Mualla, yaşantısı ve sanatıyla<br />
büsbütün bir usta Bedri Rahmi Eyüpoğlu...<br />
“Ben sadece ölen babamdan ileri, doğacak<br />
çocuğumdan geriyim ve bir kavganın<br />
adsız neferiyim” diyen üstat Nazım Hikmet,<br />
anlatımlarıyla gören gözleri kıskandıran Aşık<br />
Veysel... Yunus Emre’nin yalın dili, Orhan<br />
Veli’nin dizeleri ve daha niceleri...<br />
Sanatınızı ortaya koymanızın temelini<br />
oluşturan duygu, bilgi ve tecrübeleriniz<br />
nedir? Bunu nerede ve nasıl<br />
oluşturdunuz? Bunları eserlerinizde nasıl<br />
ortaya koyuyorsunuz?<br />
Okul dönemimde her sınıfta bir iki iyi çizer<br />
vardır. Benim sınıflarımda da o kişi ben<br />
olurdum. Öteden beri resim derslerini sevmişimdir.<br />
Ortaokul yıllarımdı ve ben kendi<br />
kendimi keşfettim. Hiç unutmam, o zamanlar<br />
kol saatleri vardı. Üst sınıf ağabeylerin<br />
yağlıboya tablo yaptıklarını hatırlıyorum.<br />
Onları görüp hayran kalmıştım ve bu merak<br />
beni araştırmaya itti. Yağlıboya nasıl yapılır,<br />
malzemeleri nelerdir? Tuval nasıl hazırlanır?<br />
O zaman internet mi var? Bilgiye ulaşmak<br />
bile emek istiyor. Ansiklopedilerden araştıra<br />
araştıra ulaşmış ve öğrenmiştim.<br />
İlk tuvalimi şeker çuvalı bezini çıtalara<br />
raptiyeyle tutturarak yapmıştım. Astarı<br />
ise şimdi pek kimsenin uygulamadığı bir<br />
teknikle üstübeç tozu, yumurta sarısı,<br />
ahşap tutkalını karıştırarak hazırlamıştım.<br />
Bunlar ile yaptığım tuval üzerine boyadığım<br />
o tablo, benim gözümde ve çevreden gelen<br />
tepkilere göre çok iyi olmuştu. Bir de boya<br />
meselesi var. O zamanlar Südor, Star ve Turcan<br />
gibi marka boya bulabilirdim. Bütçe de<br />
yok, alınacak yer de yok. Boyayı sıkıyorsun<br />
palete, tüpün yarısı yağ boşalıyor. İşte oralardan<br />
tecrübe ede ede altyapımı oluşturdum.<br />
Çalışmalarımın sosyal yanı da sanırım<br />
buradan gelmektedir. Gelişim sürecimiz son<br />
nefese kadar devam edecektir. Her gün her<br />
saniye belleğimize yeni izler düşmektedir.<br />
Okumak, izlemek, düşünmek, anlamak ve<br />
boyamak, bu gelişimin baş mimarlarıdır.<br />
Şu an kendinizi nerede görüyorsunuz?<br />
Gelecek planlarınız nelerdir?<br />
Şu an ben neredeyim? Sanat benim için<br />
ulaşılmaz bir ideal. Şu ana kadar 150’yi<br />
aşkın karma sergi, 7’si yurtdışında 37 kişisel<br />
sergi, ödüller, yurtiçi ve yurtdışı çalıştaylar,<br />
workshoplardan sonra aldığım bunca yolu<br />
bir hiç olarak görerek, bu önümdeki basamakların<br />
da sonunun olmadığının bilincinde,<br />
daha sanat okyanusunda bir damla su<br />
bile olmadığımı çok rahat söyleyebiliyorum.<br />
Çalışmalarımıza şekil verdiğimiz ve şu<br />
anda kullandığımız atölyemizi bir merkez<br />
üs olarak görüyorum. Yakın gelecekte ilk<br />
etap içinde sergiler, sempozyumlar yapılabilecek,<br />
şiir geceleri, sanatsal tanıtımlar<br />
yapılabilecek çok fonksiyonlu büyük bir çatı<br />
oluşturmak istiyorum. İkinci etapta ise, bu<br />
sanatsal üretim ve organizasyonları uluslararası<br />
boyuta taşımayı planlıyorum.<br />
<strong>Ocak</strong> & <strong>Şubat</strong> 2018 kadikoylife.com : 71