You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Röportaj<br />
gelmez, her anlamda imtiyazlı bir meslek<br />
grubu olarak adlarından söz ettirirler.<br />
Maalesef demokrasinin her aşamada darbelerle<br />
ya da bir siyasi partinin çoğunluğu<br />
ele geçirip kendi otoritesini kökleştirdiği,<br />
hukuk devletinin zaman zaman askıya<br />
alındığı ülkelerde ise gazeteci düşman ilan<br />
edilir. Gazeteci terörist ilan edilir, cezaevine<br />
konur, çok ağır bedeller öder. Üstelik maddi<br />
açıdan da alt sınıf bir meslek grubuna dönüşmüştür.<br />
Sürekli hedef olarak gösterilir.<br />
Böylesi ülkelerde ise batılı meslektaşlarına<br />
göre gazeteciler ağır iş kolu denilebilecek,<br />
hayatını ortaya koymak zorunda kaldığı bir<br />
işi yapmak durumundadır.<br />
Kitaplarınız hakkında bilgi verir misiniz?<br />
Yazarken temel kriterleriniz neler<br />
oluyor?<br />
Genel olarak haber yaptığım alanlara dair kitaplar<br />
yazıyorum. Sonuçta haberler bir olgunun<br />
sadece tek bir ayağını ele alır. Örneğin;<br />
Gezi Parkı Olayları’nda Ali İsmail Korkmaz’ın<br />
bütün hikâyesini haber yapamazsınız,<br />
sadece onun belirli aşamalarını safha safha<br />
haber yapmak zorundasınızdır. Bu da 3-5<br />
yıla yayılır. Okurun bütün gazeteleri takip<br />
etme imkânı yoktur. Gazete sayfaları da bir<br />
araştırmanın derinliğini aktarabilecek maddi<br />
imkâna sahip değildir. Sayfa sayısı, ekran<br />
süresi kısıtlıdır. Ben gazetede ele aldığım<br />
haberleri bir olaydan olgu düzeyine yükselterek,<br />
örneğin tıbbi bir kişinin ölümünü<br />
aynı alanda birden çok kişinin ölümüyle ele<br />
alarak irdelerim. Bu işkence sonucu ölümler,<br />
kışlalarda meydana gelen ölümler ya da iş<br />
kazası sonucu meydana gelen ölümler de<br />
olabilir. Onları bir olgu düzeyine yükselterek,<br />
her birinin detayını inceleyerek, çok<br />
büyük emekler harcayarak kitaplaştırmaya<br />
çalışıyorum. Gazetedeki haber çalışmalarımın<br />
devamı niteliğindedir kitaplarım.<br />
Siyaseti çok yakından takip eden bir<br />
gazeteci olarak, size göre Cumhuriyet<br />
Halk Partisi (CHP) neden beklenen<br />
oyu alamıyor?<br />
Bunun birden çok sebebi var. Sebeplerinden<br />
birisi, CHP’nin 12 milyon kişiye erişen<br />
seçmen yapısını tam anlamıyla partiye,<br />
üyeye ve delege sayısına yansıtamadığını<br />
düşünüyorum. Dolayısıyla seçmenini temsil<br />
eden bir parti yapısına kavuşması gerekiyor.<br />
CHP’nin 6 okunun tümünü de parti<br />
politikalarına yansıtması gerekiyor. Halbuki<br />
zaman zaman yalpaladığını düşünüyorum.<br />
Çoğulcu bir yapı gösterirse, göstermeye<br />
çabalarsa bir fikir kulübüne dönüştüğünü<br />
ve bir doğrultuyu kaybettiğini düşünüyorum.<br />
CHP’nin seçmenini ve eğilimlerini<br />
yansıtması, yurttaşın tümüne hitap edecek<br />
ortalama bir dili tutturması, bunu da sağ<br />
ya da sol bağlamda ayırmaksızın, bir kimlik<br />
veya devlet politikasına düşmeksizin, makul<br />
bir çoğunlukla hareket edip, buna göre<br />
bir politika yapması gerekmektedir.<br />
İş cinayetleri ve kazalar hakkında<br />
çok detaylı haberler yapıyorsunuz.<br />
Sizin sayenizde basına yansıyanlar<br />
oldu. Suistimal edilen ve gündeme<br />
gelmeyen kazalar hakkında neler<br />
düşünüyorsunuz? Bunlar nasıl gündeme<br />
gelebilir?<br />
İş kazaları, kaza diye geçiştirebilecek<br />
olgular değildir. Biz kazayı hangi bağlamda<br />
kullanırız? İnsanların meydana gelebilecek<br />
bir vakayı öngörememesi ve öngöremediği<br />
için önleyememesi durumu olarak kabul<br />
ederiz. Eğer bir şeyi göremiyor ve önleyemiyorsa,<br />
o takdirde bu kazadır ama Türkiye’de<br />
meydana gelenlerin onda dokuzu kaza<br />
değil, önceden öngörülebilmiş ve önlenebilmesi<br />
mümkün hadiselerdir. Dolayısıyla<br />
aslında bu durum bir hata değil, önceden<br />
görülebilen kararların sonucunda meydana<br />
gelmiş hadiselerdir. Eğer siz daha çok<br />
kâr elde edebilme uğruna, daha hızlı ürün<br />
üretmek uğruna iş güvenliğinden feragat<br />
edip, iş güvenliğini kârı eksilten bir hesap<br />
olarak görürseniz, bunu maliyet hesabına<br />
dönüştürürseniz, iş kazasının meydana<br />
gelmesi kaçınılmaz olur. Dolayısıyla bu da<br />
kaza diye nitelendirilen bir statüden çıkar<br />
ve bir kasıta dönüşür. Temelde üretim biçiminin<br />
değiştirilmesi, kamucu politikaların<br />
öne alınması ve sendikalaşma gerekir.<br />
Devletin ilgili kurumlarının, patronu<br />
ürkütmemek adına denetimden<br />
kaçmaması gerekir.<br />
Son yazdığınız ‘Kimsesizler<br />
Cumhuriyeti’ kitabınızda tarikat<br />
ve cemaat yurtlarına teslim<br />
edilen çocukların tacize, tecavüze,<br />
vicdansızlığa ve kötü muamelelere<br />
maruz kaldığını belge niteliğinde<br />
anlatmışsınız. Bir gazeteci olarak<br />
tarikat ve cemaat yurtları hakkında<br />
ne düşünüyorsunuz?<br />
Üniversiteye kadar yurt hizmetlerinin<br />
devlet elinde ve parasız<br />
olması gerekmektedir.<br />
Özel işletmelere yurt<br />
hizmetinin kapatılması<br />
gerekir. Özellikle tarikat<br />
ve cemaat yurtlarının<br />
bu alanda olmaması<br />
lâzım... Devletin eğitim<br />
alanı ve yurt hizmetleri,<br />
belli bir tarikat veya<br />
cemaatin ekonomik<br />
gelir elde etme alanı<br />
olmaktan çıkarılmalıdır.<br />
Burada tamamıyla<br />
devlet hizmet vermeli<br />
ve öğrenciler devlet<br />
görevlileriyle muhatap<br />
olmalı, devlet denetimlerini<br />
yapmalıdır. Tarikatlar ve<br />
cemaatler, Ak Parti’nin arka<br />
bahçesi durumuna dönüştürülmemelidir.<br />
Sizin için <strong>Kadıköy</strong> ne ifade ediyor?<br />
Sokakların nabzını tutan bir gazeteci<br />
olarak <strong>Kadıköy</strong>’e dair gözlemlerinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
<strong>Kadıköy</strong>, İstanbul’da ve Anadolu Yakası’nda<br />
insanların özgürce dolaşabildiği, nefes<br />
alabildiği, kendini her bakımdan rahatça<br />
ifade edebildiği en nadide ilçelerden biridir.<br />
Halen çoğulcu yapısını koruyor. <strong>Kadıköy</strong>’ün<br />
sokaklarına yansıyan yenilikçi ve laik bir<br />
yapı var. Türkiye’de ve İstanbul’da modern<br />
şehircilik yapısının başında <strong>Kadıköy</strong> gelir.<br />
Gazetecilik mesleğini yapmak<br />
isteyenlere tavsiyeleriniz neler? Sizin<br />
kendinize idol olarak gördüğünüz<br />
gazeteci var mı?<br />
Kendime idol olarak gördüğüm gazeteci<br />
yok. Bir veya birkaç gazetecinin yordamını<br />
ilham olarak gördüm ama farklı disiplinle<br />
ve farklı yöntemleri alarak kendime bir yol<br />
oluşturdum diyebilirim. Gazetecilik yapmak<br />
isteyenlere tavsiyem ise, bu bölümü<br />
okumayı düşünüyorlarsa mutlaka bir başka<br />
bölüm daha okumalarını öneririm. Sosyoloji,<br />
psikoloji, edebiyat gibi...<br />
<strong>Ocak</strong> & <strong>Şubat</strong> 2018 kadikoylife.com : 39