You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kapak<br />
üzerinde onlara fikirlerini açıklamıştı. Bizler<br />
ise, gerek rütbemiz gerek görevimiz icabı<br />
bu toplantılarda bulunamıyorduk.<br />
19 Mayıs 1919 sabahı saat altıda direğine<br />
Ordu Kumandanlığı forsu çekilmiş gemimiz<br />
ağır ağır Samsun limanına girdi. Pırıl pırıl<br />
bir yaz güneşinin ışıkları altında Samsun,<br />
beyaz badanalı evleri, yemyeşil tepeleriyle<br />
gözlerimizin önünde uzanıyordu. Kıyı<br />
bir ana baba günü halindeydi. Halkın bu<br />
coşkun galeyanını görünce boğazıma bir<br />
şeyler tıkandı, gözlerim yaşardı. Eminim<br />
ki o anda silâh arkadaşlarımın hepsi aynı<br />
duygular içindeydiler. Gemiye bordolayan<br />
kayıklardan birinden çıkan bir Binbaşı, bizlere<br />
«Hoş geldiniz» dedikten sonra karaya<br />
davet etti. Bizi bin bir zorlukla Samsun’a<br />
getirmeyi başaran kaptanımız İsmail Hakkı<br />
Bey’le vedalaşmanın ardından kayıklara<br />
üçer, beşer taksim olduk. Kıyıya yaklaştıkça<br />
rıhtımda birikmiş ve ellerindeki bayrakları<br />
sallayan halkın tezahüratı çoğalıyordu.<br />
Rıhtımda bizleri karşılamaya gelenlerin<br />
arasından karargâh subaylarımızla<br />
beraber karaya çıktık. Tahtaları dalgalarla<br />
aşınmış kırık dökük iskeleye ilk ayak basan<br />
M. Kemal Paşa oldu ve ardından da gür bir<br />
sesle: ‘-Haydi arkadaşlar… Karada bize<br />
ölüm yok artık.’<br />
M. Kemal Paşa’nın, askerlik mesleği ile görevinden istifa ediş kararını aldığı<br />
“Sine-i Millete Dönme” Bildirisi, 8 Temmuz 1919<br />
Uykusuz, heyecan ve endişe içinde geçen<br />
üç günden sonra kutsal Anadolu toprağına<br />
ayak basmıştık. Samsun Mutasarrıfı Ethem<br />
Bey, şehrin askerî kumandanı, Belediye<br />
Reisi, Polis Müdürü Mustafa Kemal Paşanın<br />
teker teker elini sıkarken, bando durmadan<br />
askerî marşlar çalıyor,<br />
halk durmadan bizleri<br />
alkışlıyordu. İskeleden<br />
bize ayrılan okul<br />
binasına kadar halk<br />
arasında yürüdük.<br />
Çok değil, yarım saat<br />
sonra hatıra defterime<br />
şu satırlarımı<br />
karalıyorum: 19 Mayıs<br />
1919… Samsun’a geldik.<br />
Kalabalık bir halk<br />
bizi alkışlarla karşıladı…<br />
Karaya ayak<br />
bastığımız için sevinç<br />
içindeyiz. Bu galeyanı<br />
görünce muvaffak<br />
olacağımıza ve memleketi<br />
düşmandan<br />
kurtararak istiklâle<br />
kavuşturacağımıza<br />
inandım.”<br />
M. Kemal Paşa, bütün<br />
çıkışların<br />
kapalı olduğu kasvetli<br />
İstanbul’u, sarayı,<br />
evini, annesini geride<br />
bırakmış, işgal altındaki<br />
ulusunun İstiklal<br />
mücadelesi uğruna<br />
yola çıkmıştı. Kafasında<br />
sorularla üç yıl sürecek büyük yürüyüşe<br />
koyulurken yine yalnız ve bağımsızdı. Ancak<br />
bu kez yalnızlığı uzun sürmeyecekti. Peki,<br />
Anadolu’da onu ne bekliyordu? Askeri<br />
depodan alınmış, üstü açık, harap bir Benz<br />
marka arabayla Samsun’dan Anadolu içlerine<br />
doğru giderken, tamamen bir meçhule<br />
doğru yol aldığının da farkındaydı.<br />
Havza yolunda arabaları bozuldu. Yakın<br />
bir köye kadar yola devam ederlerken,<br />
arkadaşlarını oyalamak için aklına gelen<br />
bir marşı mırıldanmaya başlamıştı. O gün<br />
için heyette kimsenin bilmediği bu marş,<br />
giderek devrimin marşı olacaktı; “Dağ<br />
başını duman almış, Gümüş dere durmaz<br />
akar, Güneş ufuktan şimdi doğar, Yürüyelim<br />
arkadaşlar.”<br />
M. Kemal Paşa, İstanbul’dan ayrılmadan<br />
önce hükümet ve ülkenin sivil aydınlarının<br />
çözüm olarak ortaya attıkları bütün<br />
önerileri ortaya koyduktan sonra kendi<br />
görüşlerini şu sözlerle belirtmişti: “Ben<br />
bu kararların hiçbirinde isabet görmedim.<br />
(……..) Bu durum karşısında bir tek karar<br />
vardı. O da ulus egemenliğine dayanan,<br />
tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak”.<br />
İşgal dönemi mefkure kartpostalı.<br />
“Vatanın Bağrına Düşman Saplamış Hançerini,<br />
Yok Mudur Kurtaracak Bahtı Kara Maderini” yazılı, 1920’<br />
(R. Sertaç Kayserilioğlu koleksiyonu).<br />
İşte nihayetinde de İstanbul hükümeti ile<br />
ilişkilerin sertleşmesini takiben M. Kemal<br />
Paşa, 8/9 Temmuz 1919 gecesi “Sine-i<br />
Millete dönme”, yani askerlik mesleği ve<br />
görevinden istifa ediş kararını açıklayacaktı.<br />
Kendi deyimiyle; “sine-i millette (milletin<br />
bağrında) bir ferd-i mücahit (kutsal<br />
bir ülkü uğruna savaşan) olarak çalışmak<br />
üzere” istifa etmişti.<br />
<strong>Ocak</strong> & <strong>Şubat</strong> 2018 kadikoylife.com : 33