13.01.2013 Views

tc süleyman demirel üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü sosyoloji

tc süleyman demirel üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü sosyoloji

tc süleyman demirel üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü sosyoloji

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

koyulmasına müdahale yoluyla özgürlük alanını genişletme amacına yöneldi. Şehrin<br />

yöneticileri ise tüccar, zanaatkar sınıfının üzerinde çok dikkatli ve titiz bir biçimde<br />

kontrol gücünü elden bırakmamaya gayret gösterirlerdi. Aynı meslekten olan<br />

kimselerin aralarında birleşerek birlikler vücuda getirme fikri orta çağlarda yalnız<br />

zanaatkarlardan oluşmamakla beraber ( tüccarlar, gemiciler vb.) diğerleri zanaatkarlar<br />

kadar kalabalık değillerdi ve pek sınırlı kümelenmeler halinde birleşmişlerdi. Örneğin<br />

İngiliz şehirlerinde yalnız bir tane tüccarlar “ghild”’i (loncası) vardı. 59 Bu nedenle,<br />

korporasyon denilince ortaçağda daha çok küçük sanayi erbabının meydana getirdiği<br />

kuruluşlar akla gelir. Feodalizm devresi, Ortaçağ’ın tarım işleri alanında meslek<br />

seçimi ve yürütülmesi konularında özgürlük tanımayan “serflik” rejiminin<br />

uygulanmasına olanak vermiştir. Serf ırsi olarak bir derebeyinin toprağına bağlıdır ve<br />

ona bazı vergiler, kesim, angarya gibi özel hizmetlerle borçlu olan toprak işçisi<br />

konumundadır. Merkezi otoritenin bozulması, zayıflaması sonunda toplumların dış<br />

saldırılara açık hale gelmesi korunma amacıyla köylülerin kuvvetli bir senyörün<br />

himayesi altına girmelerine yol açmıştır. Köylüler bu korunma ve geçinme<br />

karşılığında topraklarını senyörlere, aristokratlara bırakmıştır. Bazen de toprakları<br />

zorla ele geçirilmiştir. Senyörlere bağlılık da miras yolu ile sürdürülmüştür. Feodalite<br />

çeşitli faaliyetlerin yapıldığı adeta kapalı bir ekonomiyi andırır. Bu ekonomi dışında<br />

gelişen kentlerde, tacirler senyörlere bağlanmamak ve kendi çıkarlarını koruyabilmek<br />

için birleşmişler, hatta gerektiğinde kan dökmüşlerdir. 60 Böylece burjuvazi sınıfı<br />

doğmaya başlamıştır.<br />

Avrupa’da feodalizmin çöküşü Avrupa’yı bir ucundan diğer ucuna kadar<br />

sarsan büyük, çatırdatıcı <strong>sosyal</strong> değişmelerle birlikte önemli <strong>sosyal</strong> problemler<br />

yaratmıştı. İşsizlik, göç ve karmaşanın hakim olduğu bir dönem yaşanmıştı. 16.<br />

Yüzyıl İngilteresi bir <strong>sosyal</strong> dezorganizasyon devrine sahne olmuştu. 61 Temel<br />

problem insanları bağlayabilecek bir organizasyon prensibi nereden bulunacağına ve<br />

insanların birbirlerine güven duyacakları grupları nasıl geliştirebileceklerine<br />

yoğunlaşmıştı. Bunun üzerine takip eden iki yüzyıl yeni kurumlaşma şekillerinin,<br />

insanları bağlayıcı tedbirlerin yüzyılları olarak birçok toplum anlaşması projesinin<br />

yaratılmasına yol açtı.<br />

59 Balmumcular, S. Bahattin; Korporasyon Sistemi, Sermet Matbaası, İstanbul-1959, s.7<br />

60 Özgüven, Ali; İktisadi Düşünceler-Doktrinler ve Teoriler, Filiz Kitapevi, İstanbul-1984, s.29<br />

61 Mardin, Şerif; İdeoloji, İletişim Yay., 2. Baskı, İstanbul-1996, s.129

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!