18.01.2013 Views

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

S a y f a | 31<br />

(Bakınız: 1. AK ANA, 2. KOVAK ANA, 3. KUYAŞ ANA, 4. OD ANA, 5. TOPRAK ANA, 6. SU ANA 7. ULUĞ<br />

ANA, 8. YALÇUK ANA, 9. YEL ANA)<br />

ANDAR HAN: Ateş Tanrısı.<br />

Eşdeğer: ANDIR HAN<br />

Ateşi korur. Bazen kızarak yeryüzünde yangınlara neden olur. Elinde bir yola (meşale) ile betimlenir.<br />

Saçları ateştendir. Gözleri alev saçar. Heybetli ve kaslı bir görünümü vardır. Meşalesi kendiliğinden hiç<br />

sönmeden sürekli yanar. Bitkilerin koruyucu Tanrısı olarak da görülür. Yeraltının veya cehennemin<br />

koruyucusu olarak da söylenir. Ayrıca Andarhan Hatun şeklinde bir Tanrıçanın varlığından da<br />

bahsedilir, fakat o yeryüzünün koruyucusu olarak anlatılır. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong><br />

<strong>Karakurt</strong>)<br />

� Andar: (An). Anmak ve Ant keimelerinden gelir. Çok anılan, adına yemin edilen demektir.<br />

An/Yan bağlantısıyla Yandıran anlamına da gelebilir. Eski Türkçede avlanmak anlamı da içeren<br />

An kökünden gelmektedir.<br />

ANT: Yemin.<br />

Eşdeğer: AND<br />

Moğolca: ANDA, ANDGAY<br />

Ahit. Söz verme. Yeminden dönmek büyük bir günah ve suç olarak kabul edilir. Sözün kutsal<br />

gücünden kaynaklanan bir kavramdır. Söz ile bildirdiği davranış, sonuç veya nesne arasında bir<br />

farklılık olmadığı, sözün (ve adların) bir anlamda bunların ruhu olduğu, söz ile bunlar arasında cismi<br />

bir bağ olduğu düşüncesinin bir sonucudur. Büyük bir Ant içilirken bir kaba kan akıtılmasının nedeni<br />

debudur. Başkırtlar’da yeri kazarak ant içme olgusu da mezarı çağrıştırması ile bağlantılıdır. Bugün<br />

dahi Ant İçmek tabiri kullanılır ve yemin edilirken içilen Süt ile bağlantılıdır. Söz Vermek deyimi de<br />

sözün bir nesne gibi başkalarına devrdildiği düşüncesinin bir kalıntısıdır. Mahkemelerde veya Millet<br />

Meclislerinde ant içilerek işe başlanır. Yemin kavramı insanlığın ortak algılarından birisidir ve yerine<br />

getirilmediğinde insanın en azından onurunda bir eksilme meydana geleceğine, bazen de felaketlerle<br />

karşılaşılacağına ister çağdaş, ister ilksel hemen her toplumda inanılır. (Kaynak: Türk Söylence<br />

Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� And: (An kökü) Söz verme, anlaşma anlamlarını içerir. Moğolca kökenlidir. An kökü Moğolca<br />

ve Türkçede tutmak anlamını barındırır.<br />

(Bakınız: ANTLI)<br />

ANTLI: Kan Kardeşi.<br />

Moğolca: ANDA, ANDAKAR<br />

Ant içerek kan kardeşi olmak. Bir tasın içerisine koyulan süte bileklerinde açılan kesikten kan<br />

damlatarak içip kan kardeşi olunur. Türklerde ve Moğollarda ortak bir gelenektir. Moğol mitolojisinde<br />

“Anda Bars” denen ve insanlarla kankardeş olmuş bir Pars ongunu vardır. Anda’lık Türklerin en eski<br />

geleneklerinden biridir. Andalar birbirlerini kardeşlerinden daha ileride korur, sayar ve kayırmaya<br />

çalışırlar. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Anda: (An). And sözüyle bağlantılıdır. Yemin etmek anlamını taşır. Moğolca kökenlidir. Eski<br />

Altaycada Anta, Tunguz ve Mançu dillerinde de Anda biçimiyle yer alır.<br />

(Bakınız: ANT)<br />

D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!