18.01.2013 Views

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

6. ERKLİĞ (ERKLİ) : Satürn, Zuhal.<br />

Eşanlam: SEKENDİZ (SEKENTİR)<br />

Etrafında halkaları vardır. Çıplak gözle görülür.<br />

7. CETEGEY (YETEY): Uranüs.<br />

Eşanlam: YETENDİZ (YEDENTİR)<br />

Çıplak gözle görülemez.<br />

8. KONUŞUK (KONUŞU): Neptün.<br />

Eşanlam: ALTANDIZ (ALTANTIR)<br />

Çıplak gözle görülemez.<br />

S a y f a | 96<br />

9. YALDIRIK (YILDIRAK): Plüton.<br />

Eşanlam: USANDIZ (USANTIR)<br />

Bu gezegenin son yıllarda yapılan çalışmalarda aslında birbirinin etrafında dönen iki gezegen<br />

olduğu anlaşılmıştır. Adları Yaldırık ve Yıldırak olarak ikili hale getirilebilir. Çıplak gözle<br />

görülemez. Ayrıca Uluslararası Gökbilim Kurulları tarafından da artık gezegen olarak kabul<br />

edilmemektedir.<br />

GILGAMIŞ HAN: Söylencesel Hakan.<br />

Eşanlam: BİLGEMİŞ HAN<br />

Efsanevi Sümer Hakanı. Ölümsüzlüğü aramıştır. Tanrılara isyan ederek gizemli diyarlara yolculuklar<br />

yapmıştır. Öldüğüğnde bir ırmağın yatağı değiştirilerek gömülür sonra tekrar ırmak eski yatağına<br />

çevrilir. Irmak yatağının değiştirilmesine dair aynı söylenti Atıla (Atilla / Attila)Han içinde anlatılır.<br />

Gılgamış’ın vücudu tüylüdür. Herşeyi görmüş demektir. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong><br />

<strong>Karakurt</strong>)<br />

� Gılgamış: Gıl/Kıl kökünden gelir. Kılmak, yapmak anlamlarını içerir. Büyük işler yapmış kişi<br />

demektir. Ayrıca Kalgamak (Sıçramak, Kalkmak) köküyle de bağlantılıdır. Bu bağlamda<br />

Kalkamış, İsyan Eden demektir. Yaklaşık beşbin yıl önce var olan bu adın fonetik yapısı<br />

bugünkü Türkçe ile dahi uyum içindedir.<br />

� Bilgemiş: Bil kökünden türemiştir. Bilgelik anlamı içerir. Ölümsüzlük arayışı ve bilgelik<br />

arasında bağlantı vardır. Aynı ilişkiye Arap bilgesi Lokman Hekim’de de rastlanır.<br />

Açıklama: Günümüzde Sümerlerin (kendi dillerindeki adlarıyla Kenger’lerin) Ön-Türk bir kavim olduğu<br />

hem dilbilimsel hem kültürel açıdan tartışılmaktadır. Sadece dilbilim açısından bakılacak olursa<br />

Sümerce’de kullanılan pek çok kelimenin Türkçe ile benzer, aynı kökten hattı birebir aynı olduğu<br />

ortaya koyulmuştur. Herşeyden önce topluluğun adı olan (Sümer veya Kenger) sözcükleri Türkçe ile<br />

uyum gösterir. Iştar, Tammuz, Anu, Enlil, Enki, Utu, Ecem, Marduk, Aşnan, Emeş, Işkur, Muşdamma,<br />

Sumukan, Inanna, Aya, Anat, Ur, Utukku, Bogu, Damu, Sataran gibi Tanrı ve Tanrıça adları anlam ve<br />

köken olarak Türkçe ile büyük benzerlikler göstermektedir. Sümerlerin devamı niteliğinde olan<br />

Urartular da yine aynı şekilde (topluluğun adı olan Urartu sözcüğü ile başlayarak) dil ve kültür<br />

açısından bu iddiayı destekler niteliklere sahiptir. Sümercede pek çok Sami (Arap-İbrani) ve Farsça<br />

kökenli sözcükle akrabalık bulunsa da dilin yapısı kesinlikle bunlara uygun olmayıp (içten çekimli<br />

değildir), sondan eklemelidir. Bu durum basitçe şu şekilde izah edilebilir. Göçebe bir kavim olarak<br />

D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!