06.01.2015 Views

aprıl 2012 - tojdac.org

aprıl 2012 - tojdac.org

aprıl 2012 - tojdac.org

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April <strong>2012</strong> Volume 2 Issue 2<br />

mimetik türü olan dramda herhangi bir anlatıcıya gerek yoktur çünkü olaylar !imdiki zaman<br />

akı!ı içinde oluyormu!çasına yeniden kurulur. Mimetik anlatım biçiminde olayları zamanmekan<br />

içine yerle!tirmek ve seyircinin de !imdiki zaman yanılsaması içinde bu olaylara<br />

do"rudan bir !ekilde tanık olmasını sa"lamak gerekir (Ünal, s.109). Klasik sinema i!te bu<br />

bahsetti"imiz klasik dramatik anlatım biçimine uygun bir filmsel stil geli!tirmi!tir. Tüm optik<br />

kurallar, çekim çe!itleri, alıcı hareketleri, alıcı açıları, görü! noktaları, dekor, kostüm,<br />

oyunculuk biçimleri, hepsi birden bu dramatik etkiyi olu!turacak bir atmosfer yaratımı için<br />

olu!turulmu!tur. Bir çizgi üzerinde geli!en olaylar do"rusal bir yol izler. Yay !eklinde bir<br />

geli!imin içinde bir durak noktası ve bu noktaya vardırılan gerilim ve bir sondan<br />

bahsedebiliriz. Seyirci i!te bu mekanizma sayesinde olayların akı!ına kendini kaptırarak<br />

olaylar ya da kahramanla özde!le!ir. Burada modern anlatıların s<strong>org</strong>ulayan ve zihinsel katılım<br />

yapması beklenen seyircisinden apayrı bir seyirci aktivitesi sözkonusudur. Seyirci olayların<br />

akı!ına tamamen kendini kaptırıp karakterlerle duygusal temelde bir ya!antı birli"ine girer.<br />

Doru"a do"ru yükselen bir gerilimle ba!ka bir hayatın içinde yer alarak, doruk noktasıyla<br />

birlikte ba!layan son bölümde, olayların çözülmesiyle içine sokuldu"u gerilimden kurtarılarak<br />

rahatlatılır. Haz ve rahatlama da buradan do"maktadır. Mutlu Parkan bu özde!le!me<br />

mekanizmasının sonucundaki hazzın, geleneksel sinemanın e"lence yönünü olu!turdu"unu<br />

söyler ve e"lencenin ise, seyircinin ya!adı"ı ya!amdan uzakla!arak kısa bir süreli"ine ba!ka<br />

bir ya!antının içine girip bu dünyada kendini ve kendi sorunlarını unutmasından<br />

kaynaklandı"ını belirtir (Parkan, s.31).<br />

Dı! görünü!ün mükemmel bir taklidini olu!turmayı amaçlayan klasik sinema anlatılarında,<br />

dramatik olayla seyirci arasında “!imdide!lik” yani seyircinin olayların oldu"u zaman ve<br />

mekana götürülmesi en önemli amaçlardandır denilebilir. #!te bu nedenle onun kar!ı ucunda<br />

yer alan modernist anlatılardaki, dı! görünü!ün a!kın bir biçimde kavramsalla!tırılması ve<br />

izleyicinin biçimin kurgusallı"ını farkedip olayla birebir özde!le!mesinin kırılması, dramatik<br />

anlatımın temelindeki mimetik etkiyi bozar (Ünal, s.216). Oysa klasik sinema anlatılarında<br />

olayların gerçek dünyadaki gibi kesintisiz ve süre"en oldu"u izlenimi yaratılmalıdır. Bu<br />

nedenle klasik anlatılarda dramatik yapıdan, teknik tüm ayrıntılara kadar, daima mimetik<br />

etkiyi güçlendiren bir yapı kurulur. Olayların bu !ekilde kendili"inden akıp gitmesi ve<br />

anlatıcının yoklu"u izlenimi hepsi tek bir !eye hizmet eder; gerçeklik izleniminin güçlü bir<br />

!ekilde yaratılmasına. Sevda $ener Batının dram anlayı!ının temelinde bu gerçe"e benzerlik<br />

duygusunun yattı"ını vurgulamaktadır. Akla ve mantı"a uygunluk, gerçe"e benzerlik klasik<br />

dram anlayı!ının birbirine neden sonuç ili!kileriyle ba"lanmı! kapalı yapısını olu!turur($ener,<br />

1997,s.17). Aristoteles’in temelini attı"ı bu yapı, günümüze dek varlı"ını a"ırlıklı olarak<br />

korumu!tur. Burada önemli olan nokta, bu biçimin dramatik anlatımı kullanan tiyatro gibi<br />

sinema için de genel geçer ve kabul görmü! bir anlatım biçimine dönü!mü! olmasıdır.<br />

Dramatik olay geli!iminin temeli süreklili"e dayanır. Anlatı örgüsü varsayımsal olan ve daha<br />

çok seyircinin gözü olarak dü!ünebilece"imiz bir perspektife göre in!a edilir. Seyirci ise bu<br />

varolan perspektife yerle!ir. Seyircinin bu perspektife yerle!ebilmesi için inanması, katılması<br />

ve özde!le!mesi gerekir. Kısacası seyircinin burada bu perspektife inandırılması gerekir. Bu<br />

noktada olayların süreklili"ini sa"layacak ili!kilerin mantıksallı"ı çok önemlidir. Seyirci olay<br />

geli!imine, karakterlere inandı"ı yani buradaki mantıksallıktan ku!ku duymadı"ı takdirde<br />

öyküye ilgisi yo"unla!ır ve onu içine alması gereken perspektifteki konumunu alır. Bundan<br />

sonra ise duygusal bir co!ku ve heyecan ya!ayarak anlatıyla özde!le!mesi kolayla!ır (Ünal,<br />

s.134). Klasik dramatik anlatım gerek tiyatroda gerekse sinemada kar!ıt uçlarını da var<br />

etmi!tir. Tiyatroda örne"in Brecht’in özde!le!meyi kırmak ve seyircinin izledi"ine kendini<br />

kaptırmasına hizmet eden biçimi yabancıla!tırma efektleriyle s<strong>org</strong>ulatır hale getirmeye<br />

yönelik çabası ba!lı ba!ına -Epik olarak adlandırılan- bir tiyatro anlayı!ı do"urmu!tur. Aynı<br />

!ekilde sinemada da kökleri Griffith tarafından atılan klasik sinemanın kar!ı ucunda bu kapalı<br />

yapıyı kıran, özde!le!me yerine yabancıla!mayı koyan, izleyicinin zihinsel olarak katılımını<br />

ve s<strong>org</strong>ulamasını amaçlayan bir sinema anlayı!ı ilk olarak Dziga Vertov ve daha sonra da<br />

Godard tarafından estetik bir biçim olarak ortaya konmu!tur. Bu nedenle özde!le!me ve<br />

katharsisin -varlı"ı ya da yoklu"u sayesinde biçimi iki ayrı uca savurabilecek- sinemanın<br />

Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication 24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!