24.08.2015 Views

NİSAN - ΑΠΡΙΛΙΟΣ 2009 Sayı 46 Fiyatı 3 € 40 Azınlıkça

46 Fiyatı: 3 - Azınlıkça | Yunanistan Batı Trakya Haber Sitesi - Aylık ...

46 Fiyatı: 3 - Azınlıkça | Yunanistan Batı Trakya Haber Sitesi - Aylık ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Algı(lamak)Herkül Millasmillas@otenet.grCesur ve ‘Cesur’ AydınlarAzınlıkların müzmin sorunlarından biri eğitimdir.Eğitimdir, çünkü ulus-devlet döneminde okulyalnız bilgi vermez, bir ideoloji de aşılar. Ulusaldevletlerin ilk yaptıkları okullara önem vermektirve bunu ‘tevhidi tedrisat’ anlayışı ile yapmaları dabundandır. Ulus-devletlerin yöneticileri bütün çocuklara,mümkünse herkese, devletin uygun gördüğüanlayışı aşılamak ister. Bütün çağdaş devletlerdeaşağı yukarı bu anlayış egemendir. Başka türlüsöylersek, azınlıkların ve özellikle etnik azınlıklarıneğitim sorunu, en azından en kritik yanı, bu eğitiminkontrolünü kimin yani hangi ulusal odağınelinde olacağıdır.On yıllarca Batı Trakya ve İstanbul’da “Lozanazınlıkları” eğitim sorununun vitrin berisinde yatanınbu olduğu açıktır. Örneğin, Heybeli RuhbanOkulu ile ilgili olarak ileriye sürülen yasal sakıncalarınbahane olduğunu anlamak için ‘devletin avukatı’olmamak yeterlidir. Bu ‘ulusal’ sürtüşme süregeldikçe,doğal olarak azınlıkların eğitim sorunlarıalanında doğru dürüst bir çözüm, hatta tartışmabile oluşamaz. ‘Çocukları eğitelim’ diye ortaya çıkanlaraslında ulusal ideolojik bir mücadele başlatmışlarsa,ne eğitimi başarabilirler, ne de etraflarınayararlı olabilirler. En iyimser durumda, hizmet ettikleriodakları memnun ederler. Bu ideoloji yolununsonunda, bitmeyen ulusal çekişmeler bulunur.Bu yazıyı tetikleyen, Batı Trakya’da GündemGazetesi’nde C. Kapza’nın iki kelimesidir: ‘cesuraydınlar’ (<strong>Sayı</strong>:625). Yazara göre, “Azınlık eğitimininiki ayağı da sakat: Hem Türkçe hem de Yunancaeğitim aksamaktadır.”Bu doğrudur.“Bunu da düne kadar kimse bir türlü kabul etmekistememiş.”Bu doğru değildir.On yıllardan beri, eğitim dahil, azınlık haklarınısavunan aydınlar her ülkede, sayıları az da olsahep var olmuştur. Sakatlıkları dile getirmişlerdir.Ulusçu kavgaya kendilerini kaptırmamış olanlarıgörmek istememek, karşı tarafı hep stereotip olarakolumsuz göstermek, yalnız haksızlık değildir, ırkçılığıkörükleyen bir anlayıştır da: ‘Onların HEPSİböyledir’ demek yüzyılımızın ırkçılığıdır. Azınlıklarınhakları için ellerinden geldiğince mücadele etmişolan çoğunluk üyelerinin hakkını tanımamak,azınlıkların gaddarlığıdır, nankörlüğüdür. Mazlum,bazen haksız da olabilir, yalan da söyleyebilir. Kusursuzluğundokunulmazlığına sığınmak yakışıksızbir tutumdur.Aslında cesur aydınlar, azınlıkların eğitim sıkıntılarınıeskiden beri tanımıştır. Cesur aydınlarınsavundukları şudur: “Bu ideolojik eğitim kavgasınınötesinde, millî sürtüşmelerin ötesinde, azınlıkçocukları için ‘bir şeyler’ yapma olanağı çıkmışsa,bu yapılmalıdır” demektedirler. Her iki ayağı da,aynı anda tedavi etmeliyiz (ki doğrudur), yoksa hergirişimi sabote ederiz (yanlış) anlayışına karşıdırlar.‘Ya hepsi ya hiç’ anlayışının arkasında bir şantajsaklıdır: Bir şeyler yapıyor görünme fırsatını ‘size’sunmayacağız, ‘size’ temel sorunlardan kaçınmamazeretini bağışlamayacağız – ve varsın bundanazınlık zararlı çıksın! Eğitimde ulusal ideolojik kavgayaşanıyor, derken, bu tür anlayışları kastediyorum.Ama bu yazının temel motifi (tırnak içindeyazılan) ‘cesur aydınlardır’. Bence iki türlü cesuraydın vardır. Konuşan her azınlık üyesi kuşkusuz<strong>Azınlıkça</strong> 15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!