VitrinEvren Dedeevrendede@gmail.comEnver Kavaklı ve formasyonluöğretmenlerin maaş meselesiTürkiye’deki 27 Mayıs 1960 darbesinin içerisindeyer alan Kurmay Albay Sami Küçük’ün“Rumeli’den 27 Mayıs’a. İhtilalin Kaderini BelirleyenKöşk Harekâtı” adlı kitabı 2008’de MikadoYayınları’ndan çıktı. Anılarını kaleme alan SamiKüçük, marifetmiş gibi, hani şu meşhur 27 Mayısdarbesinin bütün safhalarında, içinde ve bazen debaşında bulunduğunu söylüyor. Ve tabiî yaptıklarıylagurur duyuyor.Rumelili olan Sami Küçük, aslen Bulgaristan’ınSamakof bölgesinden. 1876 Osmanlı-Rus Savaşı’ndaTürk orduları geri çekilince ailesi Samakof’tan yayaolarak Drama’ya göç ediyor. Daha sonra aile 1924’teTürkiye’ye göç ediyor. Dolayısıyla buralardan, Rumelili,Sami Küçük.Kitabın içeriği demokrat insanların karşı çıkacağışeyler içeriyor tabiî. Kurmay albay, darbenin nekadar “meşru” ve “güzel bir şey!” olduğunu anlatıpduruyor kitabında, arada bir AKP’nin de kulaklarınıçınlatarak.*Sami Küçük kitabının bir bölümünü icraatlarınaayırmış. İcraatlarını anlatırken Batı Trakya’daki formasyonluöğretmenlerin Türkiye’den maaşa bağlanmasıbahsine de değinmiş. Bu sayede aslında bizlerinkısmen bildiği bir olayın, bilinmeyen bir noktasıda aydınlanmış oluyor.Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nin eskibaşkanlarından Enver Kavaklı’yı yaşlı kuşak iyi bilir.Merhum, Türkiye’de öğretmenlik eğitimi almışBatıtrakyalıların memlekete döndüklerinde azınlıkilkokullarında öğretmenlik yaptıkları ve maaşlarınınköylülerce ödendiği bir dönemde, bahsekonu öğretmenlerinmaaşlarının Türkiye Cumhuriyeti tarafındanödenmesini sağlamıştır. Ve bu yüzden özellikleeski kuşak formasyonlu öğretmenler kendisini iyibilirler. Gerçi formasyonlu öğretmenler diye adlandırdığımızbu eğitimciler artık azınlık ilkokullarındakalmadı.Yerlerini bir bir Türkçe konusunda yetersizSÖPA mezunları aldı… Eskilerin Yunancası yoktu,şimdikilerin ise Türkçesi...*Formasyonlu öğretmenlerin maaşlarının Türkiyetarafından ödenmesi konusunda bilinen, BatıTrakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı EnverKavaklı’nın dönemin Türk Dışişleri Bakanı SelimRauf Sarper’den konuyu halletmesini istediği veRauf Sarper’in de talimat vererek sorunu çözdüğüşeklindedir. İşte bu noktada Sami Küçük’ün anılarıylakonuyu ilintilemek lazım. Çünkü Sami Küçük,Dışişleri Bakanı Sarper yerine kendisine pay biçerek,olayı farklı bir şekilde anlatıyor. Kitapta yer alan bölümşu şekilde:Batı Trakyada’ki Türk ÖğretmenlerEski TBMM’nin Ulus’taki binasında çalışırken,Türkiye’de bulunan Batı Trakya Türk ÖğretmenleriDerneği Başkanı Enver Kavaklı beni ziyarete geldi....Bana Batı Trakya’daki Türk öğretmenlerin çokzor durumda olduğunu anlattı. Maaşlarının BatıTrakya’daki Türklerden toplanan paralarla ödenebildiğini,hatta halkın, Batı Trakya Türklerini göçe2 <strong>Azınlıkça</strong>
zorlayan ekonomik baskılarla fakir düştüğünü,Türkiye’den malî bir yardım alamadıklarını, bu gidişlebir süre sonra öğretmen bulmakta zorlanacaklarınısöyledi. Zaten Yunanlılar da Türk çocuklarınıcahil bırakma veya Rum okullarına gitmeye teşvikeden politikalarını, dolaylı olarak destekleyeceğimizi,Lozan Antlaşması’na göre İstanbul’daki Rumlarakarşılık onların mübadeleye tâbi tutulmadıklarını,Batı Trakya Türklerinin Türk olarak orada kalmakistediklerini ama Rumların yaşamı her geçen gündaha da zorlaştırdığını belirtti. Ayrıca Yunanistan’ınİstanbul’daki Rum okullarında öğretmenlik yapanYunan öğretmenlerine sahip çıktığını, çıkardıklarıbir kanunla İstanbul’daki okullarında öğretmenlikyapan Rumlara, Yunan hükümetinin her yıl bütçedenayırdığı payın, Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuaracılığıyla her ay düzenli olarak ödendiğibilgisini de ekledi. Benzer yasal düzenlemelerinyapılarak Batı Trakya’daki Türk okullarının, TürkiyeCumhuriyeti’ne yakışır şekilde canlı tutulmasınırica etti.Bunun üzerine Milli Eğitim ve Dışişleri bakanlıklarıylatemasa geçip durumu onlara bildirdim. Herikisinin de desteğini alarak Milli Birlik Komitesi’ninönüne götürdüm. Komite ilk toplantısında teklifigörüşerek kanunlaştırdı. Bu suretle Batı Trakya’dagörev yapan öğretmenleri Türk devletinin bir öğretmenihaline getirdim… 1*Ayrıca kitapta Sami Küçük’ün darbe sonrasıTürkiye Senato Meclisi’ne daimî üye seçilmesindendolayı gönderilmiş, Batı Trakya Türk ÖğretmenlerBirliği adına Başkan Enver Kavaklı ve Genel SekreterYoluş Hüseyin Ali beyin imzasını taşıyan birkutlama mektubuna da yer veriliyor.*Yeni öğrendiğimiz bu olaylar ışında, Batı TrakyaTürk Öğretmenler Birliği Başkanı Enver Kavaklı’nın,Dışişleri Bakanıyla değil, Kurmay Albay Sami Küçükile görüşerek maaş meselesini hallettiğini öğrenmişoluyoruz. Hele hele bahse konu kişi anılarınıkitap hâline getiriyor ve bu olayı da birinci eldenaktarıyorsa.Dipnot:1. Rumeli’den 27 Mayıs’a. İhtilalin Kaderini BelirleyenKöşk Harekâtı. Kurmay Albay Sami Küçük, Mikado Yayınları,İstanbul, s.164İlhan Ahmet’in açıklamalarıND’nin Rodop ili sabık milletvekili İlhan Ahmet,partisinin Kozlukebir’de yapılan ilçe teşkilatıtoplantısında yaptığı konuşmada, azınlık içindekive azınlık dışındaki aşırı uçlardan söz etti.Sanırım kendilerini aşırı uç olarak algılayanbelirli çevreleri rahatsız etmiş bu açıklama, ısrarla,“kimi kastetti?” diye sorarak rahatlamak veya bazılarıda, “beni kastetti” şeklinde haykırarak saldırmakistediler.Kimileriyse hop oturup hop kalkıyor, İlhan ismenaçıklasa rahat edecekler, “Ohh! Çok şükür benikastetmemiş!” diye… Yok, “filan kişiler aşırı uçtur”dese, o zaman da kıyamet koparacaklar…Tabiî, bir de, daha adları bile telâffuz edilmemesinerağmen, kendisini kastettiğinden o kadaremin olanlar var ki, hiç çekinmeden sobeleniyorlar.Oysa İlhan Ahmet’in “aşırı uç” vurgusu belirsizlikiçeriyor. Üstüne alan herkesi kastetmiş olabilir. Dolayısıylabu kadar çabuk sinirlenmek ve tepki göstermek,“Evet, ben kendimi aşırı uç addediyorum”diye haykırmaya benziyor…*Bahse konu olayın ardından Gündem gazetesiİlhan Ahmet’le bir röportaj gerçekleştirdi ve ısrarla“aşırı uç” derken kimleri kastettiğini sordu. İlhanAhmet bu sefer kimleri kastettiğine dair şu şekildeaçıklık getirdi, “...bazı meseleleri çözmeyip, azınlıktakiçözümsüzlükten prim yapıp, menfaat sağlayanlaraşırı uçtur bana göre. Bunlar az olabilir, çokolabilir. Bu güçler nerede? Bunlar medyada olabilir,siyasetin içinde olabilir, idarî yapıda olabilir. Çözümsüzlüktenrant elde etmeyi amaçlayan insanlarBatı Trakya azınlığına hizmet etmezler. Nereye hizmetederler? Batı Trakya Türk’ünün dışında bir yerehizmet ederler. Kendilerine hizmet edebilirler, başkamenfaatler olabilir. Ben bunlara karşıyım. BunlarYunanistan idaresinde de var, siyasetinde de var,Yunan medyasında da var, meclisinde de var. Amaazınlık içerisinde de var. ...Bir gazete Yunanistan’ınbir siyasî partisini ‘cunta’ olarak nitelendirirse, ya dabazı gazeteler eleştiri yaparken eleştiri dozunu kaçırıp,azınlık mücadelesinden, başka bir mücadeleyegeçilirse o zaman olay endişe vericidir. …Yani birazınlık gazetesinin, azınlık siyasetçilerine savaş açması,azınlık siyasetçileriyle mahkemelik olması;bunlar azınlık haklarının savunulması mücadelesindezarardan başka bir şey değildir. Konuyu dahafazla açmak istemiyorum. Zaten anlayan anlar.”<strong>Azınlıkça</strong> 3