BUSINESS DIPLOMACY ISSUE 3 / AUGUST - SEPTEMPER 2019
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
OPINION PIECE | KÖŞE YAZISI<br />
Academician<br />
Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu<br />
Akademisyen<br />
INTERNATIONALIZATION STRATEGIES OF<br />
TURKISH COMPANIES<br />
Türk Şirketlerinin Uluslararasılaştırma Stratejileri<br />
Emerging markets began to change the<br />
nature of competition in world markets<br />
from the last quarter of the 20 th century<br />
Gelişmekte olan ülkeler, 20. yüzyılın son<br />
çeyreğinden itibaren dünya pazarlarının<br />
rekabet doğasını değiştirmeye başladı<br />
The global business world has been witnessing<br />
a radical change over recent decades. In<br />
the second half of the twentieth century, companies<br />
from the USA and Western Europe<br />
-and later Japan- dominated world markets for a long<br />
period of time. These companies exported their products<br />
to world markets through strong distribution channels.<br />
They enjoyed scale economies and developed their own<br />
brands. They engaged in foreign direct investment (FDI)<br />
in overseas regions to establish new production bases<br />
and to reach new markets. They successfully managed<br />
their global networks, utilizing their managerial know-how,<br />
and became multinational enterprises (MNEs). However,<br />
this dominant image of the developed country multinational<br />
enterprise (DC MNE) seems to have disappeared.<br />
Emerging markets that mostly offered raw materials, a<br />
cheap labor force, and new markets for DC MNEs began<br />
to change the nature of competition in world markets<br />
from the last quarter of the twentieth century. Despite<br />
their weak institutions, unstable political and economic<br />
conditions, and immature markets, these countries have,<br />
in this century, succeeded in becoming the home countries<br />
of rapidly growing companies. These firms, referred<br />
to as emerging country multinational enterprises (EC<br />
MNEs), have turned into successful challengers to<br />
DC MNEs. They successfully compete not only in their<br />
domestic markets but also in the home markets of their<br />
developed country counterparts.<br />
Küresel iş dünyası, uzun zamandır radikal bir değişime<br />
şahit oluyor. 20. yüzyılın ikinci yarısında ABD’nin, Batı<br />
Avrupa’nın ve sonrasında Japonya’nın köklü şirketleri;<br />
on yıllarca dünya pazarını domine ettiler. Bu şirketler,<br />
ürünlerinin ihraçlarını dünya pazarlarına güçlü dağıtım<br />
kanalları yoluyla gerçekleştirdiler. Ölçek ekonomilerinden<br />
faydalandılar ve kendi markalarını geliştirdiler. Yeni<br />
pazarlara erişmek ve yeni üretim kaynakları kurmak<br />
için denizaşırı bölgelerde doğrudan yabancı sermaye<br />
(DYS) yatırım faaliyetlerinde bulundular. Yönetim alanındaki<br />
teknik ustalıklarını kullanarak küresel ağlarını<br />
başarılı bir şekilde yönettiler ve çok uluslu şirketlere<br />
(ÇUŞ) dönüştüler. Ancak, gelişmiş ülkelerin kurmuş<br />
olduğu ÇUŞ’lerin bu dominant imgesi artık kaybolmuş<br />
gibi gözüküyor. Ham madde, ucuz iş gücü ve gelişmiş<br />
ülke ÇUŞ’ler için yeni pazarlar olarak öne çıkan<br />
gelişmekte olan ülkeler, 20. yüzyılın son çeyreğinden<br />
itibaren dünya pazarlarının rekabet doğasını değiştirmeye<br />
başladı. Zayıf kurumlarına, istikrarsız politik ve<br />
ekonomik durumlarına ve olgunlaşmamış pazarlarına<br />
rağmen gelişmekte olan ülkeler, bu yüzyılda hızlı büyüyen<br />
şirketlere ev sahipliği yapma noktasında başarılı<br />
oldular. Gelişmekte olan ülkelerin ÇUŞ’leri, gelişmiş<br />
ülke ÇUŞ’lerine meydan okumada başarılı rakipler<br />
hâline geldiler. Bu ülkeler sadece yerel pazarlarda<br />
değil, kendi gelişmiş ülke eşleniklerinin iç pazarlarında<br />
da başarıyla yarışıyorlar.<br />
64