29.12.2023 Views

Sleep Well January - February 2024

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SLEEPWELL | EXPERT TIPS 28<br />

You in tune with<br />

technology; do you sleep<br />

with technology?<br />

Teknoloji ile uyumlusun, teknoloji ile uyur musun?<br />

For me, there is another experiment as popular as the cave allegory: Michael Siffre’s cave<br />

experiment. Siffre, the founder of the science of chronobiology, was a brave scientist who risked<br />

living alone in a cave to understand the importance of sleep and biological rhythms. In 1972, he<br />

took only a lamp, some frozen food, water and a telephone to communicate with the outside world,<br />

and after 2 months in a cave 130 meters underground, he discovered, albeit by accident, that our<br />

sleep-wake cycle is 24 hours and 30 minutes.<br />

Benim için mağara alegorisi kadar popüler bir deney daha var; o da Michael Siffre’nin mağara deneyi.<br />

Kronobiyoloji biliminin kurucusu Siffre, uyku ve biyolojik ritmin öneminin anlaşılmasını sağlayan ve<br />

bir mağarada tek başına yaşamayı göze alan cesur bir bilim insanı. 1972 yılında yanına yalnızca bir<br />

lamba, biraz dondurulmuş gıda, su ve dış dünya ile irtibat kurmasını sağlayacak bir telefon almış,<br />

yerin 130 metre altındaki mağarada tam 2 ay kaldıktan sonra, tesadüfen de olsa uyku uyanıklık<br />

döngümüzün 24 saat 30 dakika olduğunu keşfetmiştir.<br />

Siffre’s courageous attempt<br />

not only made him a pioneer<br />

of sleep research, but also<br />

the founder of the science of<br />

Chronobiology. In this way, we<br />

learned that the human biological<br />

rhythm easily adapts to any<br />

environment, but something else<br />

very important happened; after<br />

the research, many universities<br />

started to wonder about that<br />

wonderful routine we call sleep<br />

and started to spend serious time<br />

on this subject.<br />

Ersin Demir<br />

Much of what we know today is<br />

due to the light he lit. For this reason, I thought it necessary<br />

to start my article by remembering him and to give some<br />

credit to the point that sleep technologies have reached.<br />

After all, he lit the spark.<br />

Looking at the academic studies conducted in the last 30<br />

years, it is possible to understand the direct impact of sleep<br />

on human life. <strong>Sleep</strong> is a state of cognitive renewal, a process<br />

that cleanses our bodies and protects us from the risk of developing<br />

chronic diseases. I will not tell you what you know,<br />

as it is a topic that we have been dealing with a lot in recent<br />

years, especially due to the information bombardment after<br />

Covid and especially its effects on the immune system. I will<br />

rather talk about the point where sleep technologies have<br />

come.<br />

Siffre’nin bu cesur girişimi, onu yalnızca<br />

uyku araştırmalarının öncüsü yapmamış,<br />

aynı zamanda Kronobiyoloji biliminin<br />

kurucusu olarak anılmasını da sağlamıştır.<br />

Bu sayede insan biyolojik ritminin<br />

her ortama kolaylıkla adapte olduğunu<br />

öğrenmiş olduk, ama çok önemli bir şey<br />

daha oldu; araştırmadan sonra birçok<br />

üniversite uyku adını verdiğimiz o muhteşem<br />

rutini merak etmeye ve bu konuda<br />

ciddi mesai harcamaya başladı.<br />

Bugün bildiklerimizin çoğu onun yaktığı<br />

ışık nedeniyledir. Bu sebeple yazıma onu<br />

yâd ederek başlamayı ve uyku teknolojilerinin<br />

ulaştığı noktadan bir nebze paye<br />

vermeyi gerekli gördüm. Sonuçta kıvılcımı<br />

o çaktı. Son 30 yılda yapılan akademik<br />

çalışmalara bakıldığında, uykunun insan yaşamı üzerindeki<br />

doğrudan etkisini anlamak mümkündür. Uyku, bilişsel bir<br />

yenilenme hali, vücudumuzun temizlenmesini sağlayan ve<br />

bizleri kronik hastalıklara yakalanma riskinden koruyan bir<br />

süreç. Özellikle Covid sonrası yaşanan bilgi bombardımanı ve<br />

bilhassa bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri nedeniyle son<br />

yıllarda fazlaca haşır neşir olduğumuz bir konu olduğundan,<br />

sizlere bildiklerinizi anlatmayacağım. Ben daha ziyade uyku<br />

teknolojilerinin geldiği noktadan bahsedeceğim.<br />

Her gece iki farklı uyku döngüsünün (REM, NREM) birbirlerini<br />

izleyen simbiyotik ilişkisine muhatap oluyoruz. Bilim insanları<br />

Hypnogram adı verilen bir teknikle uyku döngümüzü ölçerek<br />

bu iki farklı fazda ne kadar süre geçirdiğimizi hesaplayabiliyorlar.<br />

Her bireyin farklı uyku ritmine sahip olduğunu biliyoruz.<br />

Uyku mimarisi adeta bir parmak izi gibi bizleri birbirimiz-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!