04.10.2012 Views

siyahbant kitap final web

siyahbant kitap final web

siyahbant kitap final web

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

44<br />

“Geçimli’de<br />

havan mermisi,<br />

İstanbul’da <strong>kitap</strong>”<br />

Pelin Başaran<br />

Şahin’in bu tehditkâr ve ısrarlı üslubu, bir yandan devletin<br />

milliyetçi kodlarına dair ipuçları sunarken, bir yandan da<br />

temsil ettiği AKP’nin demokratik hak ve talepleri daraltan<br />

politikalarını besleyen sistemi katıksız görmemizi sağlıyor.<br />

Üstelik görevi sebebiyle dolaysız ve hazmedilmesi güç bir<br />

şekilde dile getirilen bu politikaları bile meşrulaştırabiliyor.<br />

Bir siyasetçinin ifadeleri üzerinden devletin<br />

kültürel üretimi denetim ve baskı<br />

altına alan politikalarına dair tespitlerde<br />

bulunmak kendi başına sorunlu bir yaklaşım.<br />

Bu yaklaşım, siyasetçinin mensubu<br />

olduğu siyasi hareketin uygulayıcısı değil<br />

de, “şahsına münhasır” biri gibi algılanmasına<br />

sebep olabilir. İdris Naim Şahin’in 1<br />

göreve başladığından itibaren partisini<br />

aşan karikatürleşmiş imgesi dolaşımda<br />

olsa da, İçişleri Bakanı gibi önemli bir<br />

pozisyonda olduğundan, bu ifadeleri kendi<br />

başlarına siyasi bir etkiye sahiptir. Bunun<br />

en açık örneği olarak, akademisyenler, sanatçılar<br />

ve sivil toplum kuruluşlarını hedef<br />

alan, adeta gelecekte olacakların habercisi<br />

“Arka Bahçe” konuşması, idrak edilmesi<br />

zaman alan ağır, korkutucu bir tehdit<br />

olarak tarihe geçti. Şahin’in bu tehditkâr<br />

ve ısrarlı üslubu, bir yandan devletin milliyetçi<br />

kodlarına dair ipuçları sunarken, bir<br />

yandan da temsil ettiği AKP’nin demokratik<br />

hak ve talepleri daraltan politikalarını<br />

besleyen sistemi katıksız görmemizi sağlıyor.<br />

Üstelik görevi sebebiyle dolaysız ve<br />

hazmedilmesi güç bir şekilde dile getirilen<br />

bu politikaları bile meşrulaştırabiliyor. Biz<br />

bu yazıda, Şahin’in bize gösterdiklerine<br />

bakmak istiyoruz.<br />

Şahin’in en belirgin stratejilerinden<br />

biri, 7200 Kürt siyasetçinin, 2 2824 öğrencinin<br />

3 cezaevinde olduğu ve 83 gazetecinin<br />

tutuklu 4 olduğu Türkiye’de demokratik<br />

hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine dair<br />

iddiayı reddeden ve hak ve özgürlük<br />

taleplerini gayrimeşrulaştıran tavrı. Bunu,<br />

PKK’nin Silvan baskını sonrasında yaptığı<br />

Türkiye’deki sınırsız özgürlüğe işaret ettiği<br />

konuşmasında açıkça görebiliriz:<br />

Herkesin aklını başına alması gerekiyor.<br />

Bu ülke özgürlüklerin alabildiğince var<br />

olduğu ve doya doya yaşandığı bir ülke.<br />

O kadar ki özgürlükleri sonuna kadar<br />

yaşayıp bu ülkede hâlâ özgürlük yok<br />

diyecek kadar özgürlüklerin yaşandığı<br />

bir ülke. Galiba bir eksiklik var. Var olan<br />

özgürlüklerin varlığını itiraf edecek kadar<br />

beyni, aklı özgürlükten yoksun olan<br />

birtakım insanlar var. Bu gerçekle karşı<br />

karşıyayız. 5<br />

Böyle bir kurgu içinden, Şahin’in Kürt<br />

sorununa yaklaşımı da, Kürtlerin hak<br />

mücadelesini itibarsızlaştırmak ve yok<br />

saymak yönünde gerçekleşiyor. “Kürtlerin<br />

ülkeyi bölmeye çalışacak kadar özgür”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!