04.10.2012 Views

siyahbant kitap final web

siyahbant kitap final web

siyahbant kitap final web

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

otorite tarafından evcilleştirilmiş demektir<br />

ve bu da sergide yer alan diğer sanatçıların<br />

alanına girmek anlamına gelir.<br />

Türkiye’de ve uluslararası sansür vakalarında<br />

genel olarak küratör ve sanatçı ortak<br />

hareket ederek durum ile mücadele ediyor.<br />

Çok nadir olarak sergi tümüyle geri çekiliyor.<br />

Sanırım bu durum genel olarak tüm<br />

sanatçılar ile konsensusa varılamamasından<br />

ve sergi yapım sürecinde imzalanan<br />

sözleşmelerin yaptırım gücünden kaynaklanıyor.<br />

Küratörlerin sansür deneyimi genel<br />

olarak sanat eserleri bazında gündeme<br />

geliyor çünkü onların uğradığı sansür<br />

deneyiminin görünürlük kazanması ve de<br />

sansür olarak tanımlanması çok daha zor<br />

oluyor. Kurum içinde çalışan küratörler<br />

genel olarak kurum politikasının ışığında<br />

fikirlerini oto-sansürleyerek herhangi<br />

bir çıkar çatışması yaratacak durumun<br />

çıkmasını engelliyor, bağımsız çalışan<br />

küratörler ise aykırı ya da çok politik<br />

bulunan sergi projelerini genelde kurumlara<br />

kabul ettiremiyor ya da sponsorlardan<br />

destek alamıyorlar. Reddediliş nedenleri<br />

olarak program yoğunluğu ya da kaynak<br />

eksikliğinin gösterilmesi, bu yaklaşımı bir<br />

ifade özgürlüğü sınırlaması olarak tanımlamakta<br />

zorluk çıkarıyor. Kurumların sergi<br />

projesini kabul edip sonradan ortaya çıkan<br />

sonuçtan rahatsız olduğu durumlarda ise<br />

farklı şekillerde sanatçının özerkliğine müdahalede<br />

bulunuluyor. Fırat Arapoğlu’nun<br />

Nisan 2012’de Proje 4L Elgiz Çağdaş Sanat<br />

Müzesi’nde küratörlüğünü yaptığı “Müze<br />

İçinde Bir Müze” isimli sergide yaşananlar<br />

aslında bu duruma bir örnek. 5 Müze<br />

kavramını ve dolayısı ile sanat ve sermaye<br />

ilişkisini sorgulayan serginin, hazırlık aşamasındaki<br />

bütçe, sergi tasarımı ve <strong>kitap</strong><br />

tasarımı gerginlikleri sonrasında, sanatçıların<br />

eserlerinin üretiminde de sorunlar<br />

yaşanmış. Anti-pop’un müzeyi olimpik<br />

havuza dönüştürdüğü çalışması müzenin<br />

yerleştirme için geç onay vermesi üzerine<br />

sergi açılışına yetiştirilememiş ve açılış<br />

75<br />

sonrası tamamlanmasına izin verilmemiş.<br />

Elif Öner’in www.elgizmuseum.com alan<br />

adını alarak, buradan bir penis büyütücü<br />

reklamının sponsorluğunda sanat işini<br />

ürettiğini belirten “Histeri” isimli çalışma<br />

ise, müzenin sanatçının onaylanan projesinin<br />

bu olduğuna itiraz etmesi nedeniyle<br />

“Müzeye haber verilmeden, proje küratörü<br />

tarafından Histeri adlı farklı bir projesi<br />

sergiye dâhil edildi” ibaresiyle sergilendi.<br />

Sergi bitiminde ise Müze, Öner’e “marka<br />

hakkını ihlal ettiği” gerekçesiyle dava<br />

açıp siteye erişimin engellenmesini talep<br />

etti. Şu anda Öner’in hazırladığı sitede<br />

görsel algılanamayacak kadar küçük bir<br />

boyuta getirilmiş durumda ve sergi bilgisi<br />

Proje4L’nin <strong>web</strong> sitesinde önceki sergilerin<br />

yer aldığı kronoloji kısmına konulmayarak<br />

müzenin belleğinden çıkarılmaya çalışılıyor.<br />

Bu olay sanat kurumlarının ne kadar<br />

keyfî hareket edebildiklerinin bir örneği.<br />

Öner’in yaşadığı bu sevimsiz olayı aslında<br />

ilk olarak sanatçı-küratör-müze üçgeninde<br />

incelememiz gerekiyor. Sergi kurgulanırken<br />

küratör-sanatçı ilişkisinde iki yol<br />

izlenebiliyor. İlki sanatçıyı var olan bir<br />

eseri ile davet etmek, ikincisi ise sanatçıyı<br />

küratörün sunduğu konsept içerisinde<br />

yeni bir proje yapmak üzere çağırmak. İlki<br />

genellikle problemsiz ilerliyor, diğeri ise<br />

biraz daha çetrefilli olsa da her iki aktör<br />

için daha doyurucu ve yaratıcı bir süreç<br />

oluyor. Bazen yeni eser üretim sürecinde<br />

küratör fazla müdahaleci olabiliyor, hatta<br />

bu durum nadir de olsa sansür bakış<br />

açısından bile okunabilecek bir noktaya<br />

gelebiliyor ama genellikle bunlar kamu ile<br />

paylaşılan bilgiler olmak yerine dedikodu<br />

olarak dışarıyla paylaşılıyor. Sanatçı, küratör<br />

tarafından davet edildiği için genellikle<br />

kurum ile ilişkisi küratör üzerinden<br />

gerçekleşiyor. Bağımsız küratör – müze<br />

ilişkisinde ise durum çok daha karışık.<br />

Kurumun küratörü davet ettiği koşullarda<br />

onun sunduğu projeye çok doğrudan bir<br />

müdahalede bulunamıyorlar. Kurumlar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!