Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
52<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın<br />
Kahramanmaraş Mitingi konuşması<br />
8 Mayıs 2012<br />
Sevgili kardeşlerim; bunlar sanatı sanat için yaparlar. Bunlar sanatı toplum<br />
için yapmazlar. Sanat toplum için yapılır. Sanat toplum için yapılırsa değer<br />
ifade eder. Bunlar elitisttir. Bunlar Jakobendir. Bunlar kendi kast sistemlerine<br />
başkalarının girmesine asla müsaade etmezler. Hem Devlet Tiyatrosu’ndan<br />
maaş alacak, hem Şehir Tiyatrosu’ndan maaş alacak; ondan sonra çıkacak<br />
istediği zaman dizi-filmlerde oynayacak, istediği zaman başka yerlerde rol<br />
alacak, her yerden de bu şekilde nemalanacak. He! Mesele bu. Şu son birkaç<br />
gündür zihinlerinin ardındakini ortaya dökmeye, niyetlerini açık etmeye<br />
başladılar. Daha önce çıktılar, bu kesim millete bidon kafalı dedi. Çıktılar,<br />
bu aziz millete göbeğini kaşıyan adam dediler. Şimdi de kasaba bürokratı<br />
diyerek, belediyedeki temizlik işçisi tiyatrocu oluyor diyerek, kendilerince yine<br />
milleti aşağılıyor, milleti küçümsüyorlar. Rahmetli Cem Karaca bunlara o güzel<br />
şarkısıyla gereken cevabı aslında zamanında verdi. Ne dedi biliyor musunuz?<br />
“Bunlar aydın değil, bunlar yarım porsiyon aydın.” dedi. Rahmetli Cem<br />
Karaca’nın deyimiyle bunlar barlarda, barların önlerinde viski, bir elleri çenelerinde,<br />
kaşları hafif yukarıda, bilgiç bakışlarla, hiçbir şey üretmeden sadece<br />
hakaret ederler. Tiyatrodan sadece bunlar anlar. Sinemadan, müzikten, heykel,<br />
resim edebiyattan sadece bunlar anlar. Bunlar milleti beğenmez; milletin alın<br />
terini beğenmez; milletin kültürünü, tercihini beğenmezler. Yıllarca karikatürlerle<br />
aşağıladılar bu milleti. Yıllarca köşelerinden, ekranlarından aşağıladılar.<br />
Yıllarca oyunlarında, filmlerinde, yazılarında bu ülkenin gerçek hizmetkarlarını<br />
– din adamlarını – aşağıladılar. Finansmanı devletten aldılar ama finansmanın<br />
gerçek sahibi milleti aşağıladılar. Bakınız; geçen yıl Devlet Tiyatrosu’na harcanan<br />
para ne biliyor musunuz? Değerli kardeşlerim, ne biliyor musunuz? Bakın<br />
söyleyeyim sizlere, 140 milyon Türk Lirası... Peki gelen ne, gelir ne? Geliri de<br />
söyleyeyim sizlere, 4 milyon Türk Lirası... 140 milyon Türk lirası nere, 4 milyon<br />
Türk lirası nere? Sevgili kardeşlerim, on yıllar boyunca sırtlarını statükoya<br />
dayadılar; oradan nemalandılar, şimdi de statükonun değişmesinden ciddi<br />
rahatsızlık duyuyorlar. Burada tekrar söylüyorum, kusura bakmasınlar. Çok<br />
bilmiş despot tavırları ile millete de milletin hükümetlerine de parmak sallayarak<br />
azarlama dönemi artık geride kaldı. Milletin en masum taleplerini irtica<br />
diyerek, gericilik diyerek, yobazlık diyerek bir kaşık suda boğma dönemleri<br />
artık geride kaldı. Sanatın, sanatçının kimliğinin, aydın yazar kimliğinin arkasına<br />
sığınıp milleti küçümseme, milleti azarlama, milleti hizaya sokma dönemi<br />
artık geride kaldı; ve artık tarihe kavuştu. Milletin parasını, milletin vergisini,<br />
tüyü bitmedik yetimin hakkını alıp ondan sonra da milletin tercihlerini, milletin<br />
seçtiği hükümetleri aşağılama, tahkir etme dönemi artık kapandı. Bundan<br />
sonra buyursunlar sırtlarını devlete değil; o aşağıladıkları, o kasaba bürokratı<br />
dedikleri, o temizlik işçisi tiyatrocu dedikleri millete gitsin oraya başvursunlar.<br />
Şunu herkes bilsin; bu ülkede siyasette, bürokraside, hukukta kast sistemi,<br />
hanedanlık sistemi AK Parti ile birlikte sona ermiştir. Bizzat gerçek aydınların,