You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
sokakta, gece arka sokaklarda haince<br />
pusu kurarak yaptığı saldırılardan ibaret<br />
değil, sadece silahlı terör değil. Bunun<br />
bir başka ayağı daha var. Psikolojik<br />
terör var, bilimsel terör var. Terörü besleyen<br />
arka bahçe var. Bir başka ifadeyle<br />
propaganda var, terör propagandası var.<br />
(…) Neyiyle veriyor, belki resim<br />
yaparak tuvale yansıtıyor. Şiir yazarak<br />
şiirine yansıtıyor, günlük makale, fıkra<br />
yazarak oralarda bir şeyler yazıp çiziyor.<br />
Hızını alamıyor terörle mücadelede görev<br />
almış askeri, polisi doğrudan çalışmasına,<br />
sanatına konu yaparak demoralize<br />
etmeye çalışıyor. Terörle mücadele<br />
edenle bir şekilde mücadele ediliyor,<br />
uğraşılıyor. Terörün arkadan dolanarak<br />
arka bahçede yürüttüğü faaliyetler<br />
ki arka bahçe İstanbul’dur, İzmir’dir,<br />
Bursa’dır, Viyana’dır, Almanya’dır,<br />
Londra’dır, her neyse, üniversitede kürsüdür,<br />
dernektir, sivil toplum kuruluşudur.<br />
Çağın gereği ne kadar sivil toplum<br />
kuruluşumuz varsa o kadar demokratik<br />
bir ülkeyiz ama oraya da sızmak<br />
lazım terör açısından, sızılır, sızarsınız,<br />
sızmışlardır. Masum dernektir, bakarsınız<br />
kültür derneği, bakarsınız eğitim<br />
derneği. Şimdi dağdaki ile belki kırsaldakiyle<br />
mücadeleniz kolay bana göre ama<br />
bu arka bahçede ayrık otu ile tereler<br />
birbirine karışıyor. Hepsi yeşil renkte<br />
görünüyor. Birbirine karışıyor, kimisi<br />
zehirli, kimisi faydalı. Hangisinin faydalı,<br />
hangisinin zehirli olduğunu ancak yiyince<br />
anlıyorsunuz.<br />
(...) Ve bir tarafta terör yapısı, gayrihukuki,<br />
illegal yapı. Bir tarafta onunla<br />
mücadele eden sizler, hukuki yapı hukuk<br />
çerçevesinde öyle de olmaya devam<br />
edecek, şikâyetimiz yok. Bir tarafta da<br />
terörün silahsız yapısı. Silahlıya destek<br />
veren yapı. Yani yardımcı kuvvetler.<br />
Yerine göre sadece şarkı söylüyor<br />
ama üç şarkının arasında bir tane de<br />
seyirciye bir şeyler söylerken arada bir<br />
47<br />
güzel cümle sarfediveriyor. Ne alırsan<br />
al, ne anlarsan anla. Sanat icra ediliyor<br />
sahnede. Ne yapacaksın, sanata karşı<br />
değiliz ama işte bunları bir cerrah hassasiyetiyle<br />
ayırt etmek durumundayız,<br />
bunları hepimiz bilmek durumundayız.<br />
Terör, terörle mücadele, bir de mücadele<br />
edenle mücadele eden bir yapı var. O<br />
psikolojik harekâtın farkındayız.<br />
(…) O kadar hınç var ki devlete<br />
karşı, kendi paçavra ara sözleşmelerinde,<br />
devlet olmayan bir organizasyon.<br />
Yani Türk devletine düşmanlar, bunu<br />
anladık da kendilerinin kurmak istedikleri<br />
organizasyonda bile devleti kullanmayacak<br />
kadar devlet düşmanlığı var. Ben<br />
söylüyordum, şimdi itirafçılar söylüyor.<br />
Domuz etinden Zerdüştlüğe kadar,<br />
bilmem hangi ulustan, kardeşlikten,<br />
çok özür dilerim eşcinselliğe kadar, her<br />
türlü namussuzluğun, ahlâksızlığın, gayri<br />
insani durumun olduğu bir ortam. 13<br />
İçişleri Bakanı’nın bu konuşması, ifade özgürlüğü<br />
hakkını koruyan yasaların uygulanmasıyla<br />
ilgili devletin taşıdığı sorumluluktan<br />
vazgeçtiği şeklinde yorumlanabilir.<br />
İktidar, muhalefet potansiyeli taşıyan her<br />
türlü eğilimi marjinalleştirerek ve kriminalize<br />
ederek “şüpheli” konumuna itiyor<br />
ve alanı günden güne daraltarak sansürün<br />
ve oto-sansürün doğallaşmasına neden<br />
oluyor. Böylece, kültürel üretimi yasalar<br />
yoluyla değil, yarattığı korku atmosferiyle<br />
kontrol altına almayı başarıyor. Bir yandan<br />
da, demokratik kurumları, eğitim kurumlarını<br />
ve sanatçıları hedef göstererek gerek<br />
bizzat devlet kurumları gerekse devletin<br />
çıkarlarını gözeten kurumlar ve bireyler<br />
tarafından sansürün yaygınlaştırılmasını<br />
teşvik ediyor. Bu durum bürokrasinin alt<br />
kademelerine, kurumlara ve toplumun<br />
geneline yayılıyor. İcat edilen çeşitli<br />
toplumsal hassasiyetler ortaya atılarak<br />
sanatsal ifadenin sınırları keyfî bir şekilde<br />
sorgulanıyor.