17.04.2014 Views

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

alınıyor, kadının o unsurları atılıyor!.. Savaşçının<br />

aşkı budur…<br />

Üçüncü Beyt:<br />

Sürerüz tîğimüzün zevk’u safâsın her dem,<br />

Sîm-tenlerle olan lezzet-i pehlû yerin.<br />

“Biz herdem kılıcımızla zevk ve safa süreriz;<br />

Gümüş bedenli güzellere sarılmak yerine!..”<br />

Kılıçla gümüş bedenli kadın’ın benzerliği,<br />

parlaklığı ve sevimliliğidir:<br />

Çünkü parlak kılıçla savaşmak o günün yiğitlik<br />

zevkidir. Benzerlik böylece teşbih-i beliğdir.<br />

Kılıç la haşır-neşir olanda silahına karşı sevgi<br />

doğar, yerleşir…<br />

Eşyaya da insanın şartlanması vardır. Adeta<br />

eşya da sahibine meyleder, koşar.<br />

Dördüncü Beyt:<br />

Gerden-i tevsen-i zîbâda kutâs-ı dil-bend<br />

Bağladı gönlümüzi zülf ile gîsû yerine<br />

“Biçimli ve o derece de süslerle donatılmış<br />

gönül burkan kadın gerdenini andıran yeleli bir<br />

atın boynundaki pusuya bağlandı gönlümüz.<br />

Bir gerden tasviri var. Ama bu o harika güzelliğine<br />

eş, süslerle de cazip kılınan atın boynu…<br />

Teşbih tamdır: Benzeyen, benzetilen, benzeme<br />

yönü var, sadece edat yok…<br />

Beşinci Beyt:<br />

Severüz esb-i hüner-mend-i sabâ-reftârı<br />

Bir perî-şekl sanem bir gözü âhû yerine<br />

Burada ise, savaşçının aniden ata sıçraması<br />

var: Sadece benzetme yerine; güzel yürüyüşlü<br />

(rehvân, eşkin, tırıs, ) ve atlayıcı, yüzücü at. (o<br />

günkü)<br />

Savaşın, uçağı, tankı, makinalı tüfeği, hep<br />

hünerli attır.<br />

Nerede kişneyecek, şahlanacak, kıvrılıp yer<br />

değiştirecek, bilir. Aşkın hedefi peri kıvrak, büt<br />

(yapma bebek) gibi düzgün ve özentili yapı, ceylan<br />

gözlü… Ama şâir diyor ki;<br />

“Biz peri yüzlü âhû gözlü kadın yerine;<br />

Rüzgâr gibi esen, hünerli atı severiz.” Çünkü<br />

bir mücahid için kılıç, kalkan, ok-yaymızraktan<br />

önce AT lazımdır. Hatta düşman<br />

eline düşmemek, kıstırıldığı zaman kaçıp kurtulmak<br />

için hep AT gerek…<br />

Altıncı Beyt:<br />

Gönlümüz şâhid-i zibâ-yı cihâda virdük<br />

Dilber-i mâh-ruh u yâr-ı perî-rü yerine<br />

Biz gönlümüzü selvi boylu, ay yüzlü peri görünümlü<br />

güzele değil; Cihad adlı güzellikte tek<br />

olan cidal’a kaptırdık…<br />

“Ay yanaklı” peri yüzlü teşbih-i beliğdir.<br />

Yedinci Beyt:<br />

Seferin cevri çok ümmîd-i vefâyile velî<br />

Olduk âşüftesi bir şûh-ı cefâ-cû yerine<br />

Savaşın zorluğu fazla ama vefa ümidiyle<br />

atbaşı gider.<br />

Biz cefa veren bir oynak kadın yerine; sonu<br />

mutlu, savaşa bağlandık.<br />

Savaş, vefası az cefası çok kadınla denkleştirilmiş:<br />

Ama savaşın sonunda zafer ümidi daha<br />

çoktur. Hakkına razı olmayan kadın, savaştan<br />

daha ağır cefa çektirir…<br />

Sekizinci Beyt:<br />

Olmışuz cân ile billâh Gazâyi teşne<br />

Kanını düşmen-i mülkün içerüz su yerine<br />

“Özümüzle sözümüzle savaşa öyle<br />

susamışızki;<br />

(Alimallah) su yerine, ülke düşmanının kanını<br />

içeriz.”<br />

İşte cezalet burada patlama yapıyor. Artık o<br />

ince tasvir ve teşbihler bitiyor:<br />

Vatana göz diken kanı döktürülmesi helâl,<br />

hatta vacip olduğundan, gözümüzü kırpmadan<br />

öldürürüz.<br />

Kanla-su arasında muraatunnazir var.<br />

Susuzlukla içmekte Leffü neşr ilişkisi.<br />

Kan içmeğe gelince, doğrudan kan dökeriz<br />

karşılığıdır: Yoksa “kan içen karga-canavar”<br />

hatırlanır ki, bu edebi olmazdı. Na’hoş olur, buna<br />

“hücneyi edebiye” denirdi. Burada tabir zorlaması<br />

var: Yurt düşmanına duyulan nefret ancak<br />

böyle ifade edilebilirdi. Şiir kalıbına da bundan<br />

ötesi sığmazdı: Çünkü “beliğ söz, yerinde<br />

söz”dür. Yani yeri gelince; tam deminde “sövmek<br />

bile” sanat olur, belki de en beliğ söz.<br />

Bu şiirin de diyeceğim ki, duruma en uygun<br />

beyti budur, en beliğ tabiri de “Kanını düşmen-i<br />

mülküm içerüz su yerine” cümlesidir…<br />

Gazi Giray’a rahmet olsun.<br />

Dipnot:<br />

(1) Kültür Bakanlığının hazırladığı (Türk İlleri ve<br />

Dillerine dair kitapdan.)<br />

16 / OCAK-ŞUBAT-MART 2011

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!