Prof. Dr. Osman Ãztürk'ün - Ä°slami Edebiyat
Prof. Dr. Osman Ãztürk'ün - Ä°slami Edebiyat
Prof. Dr. Osman Ãztürk'ün - Ä°slami Edebiyat
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Hıristiyan ve Yahudiler de (vardı) kendilerini<br />
bu duruma yatkın/alışık… saydıkları için<br />
sahip çıktılar.<br />
Önceden giden muallimler de zemini<br />
hazırladılar: yerleşecek emin ortam oluştu…<br />
Rasul (a.s.)ün büyük stratejisi; kendisine<br />
hicret mahallinin, rüyada veya uyanıkken<br />
ilhâm edilince tamamlandı:<br />
Şimdi stratejinin en kritik bölümü başlıyordu:<br />
Bir ilkbaharda işaret verildi. Müminler<br />
ferden veya gruplar halinde göçe başladılar…<br />
Müşrikler başta intikâl edemediler:<br />
Medine’den üç sefer gelen (Evs ve Hazreç)<br />
kabileleriyle yaptığı anlaşmayı sezince uyandılar<br />
ve engel olmaya başladılar: En azından,<br />
yakınlarını engellemeye hatta hapsetmeye<br />
başladılar…<br />
İşte bu meyanda Hz. Ömer, Kâbe avlusunda<br />
onları tehdid edip; isteyenin filan vadide<br />
hesaplaşmaya gelebileceğini(…) söyleyince<br />
kimseden cevap çıkmamıştı. Ömer<br />
gitti, işaret ettiği vadide 20-30 kişinin toplaşıp<br />
onu beklediğini gördü. Bunlar Ömer’in<br />
himayesinde hicrete niyet eden zayıflardı…<br />
Aldı ve götürdü onları. Yani o meydan okumanın<br />
asıl yüzü, zayıf ve sahipsizlere sinyaldi;<br />
hedefine ulaştı.<br />
***<br />
Hz. Ömer’in bu davranışını müşrikler<br />
de, günümüz Müslümanlar da sezememiştir.<br />
Bir kere Mekke’de savaş yasaktı. Ömer<br />
bu yasağı çiğnememiş miydi? Hayır, pekiştirmişti.<br />
Çünkü Ömer de, müşrik büyükleri<br />
de biliyordu ki; kılıç kalkınca her evde kan<br />
akacaktı. Yani her evde Müslüman ve müşrik<br />
fertler vardı. Ömer’in de kabilesi genişti,<br />
çoğu da henüz inanmamıştı. Ama kabile<br />
tutkunluğu daimdi: Ömer’e kalkan kılıca,<br />
karşı-müşrik olduğu halde-kabilesi ayağa<br />
kalkacaktı. Mekke’nin içi harp meydanı olacaktı…<br />
Ömer, Rasul (s.a.)ün izni/işareti<br />
(musamahası) dışında davranmamış, tam<br />
aksine bu rol ona hoş görülmüştü… Çünkü<br />
Ömer’in Mekke halkı üzerinde şiddet otoritesi<br />
vardı… Diyelim Hz. <strong>Osman</strong>’a ya da Bilâl-ı<br />
Habeşiye yaraşmazdı bu davranış. Kimse<br />
de önemsemezdi… Ömer bu avantajlarla<br />
eylemini yapınca; müşriklerin burnunu da<br />
sürtmüştü.<br />
Yine müşriklerin buna (ya sabır der gibi)<br />
susmasının önemli sebebi de; Rasulullah’ın<br />
(s.a.) hâlâ Mekke’de bulunmasıydı: Çünkü<br />
onlar, Müslümanların Medine’de toplaşmasından<br />
korkmuşlardı ama nasıl olsa liderleri<br />
ellerlinde sayılırdı ve davaları onunlaydı.<br />
Onu da halletme planları olgunlaşıyordu:<br />
Her kabileden bir kişi olmak üzere, evi<br />
kuşatacak ve işi bitirilecekti…<br />
Bu planları da Peygamber taktiği ile boşa<br />
çıkacaktı:<br />
Hz.Ali’nin yatağına yatması da bir tedbirdi.<br />
Ali de Resulünden o kadar emin ki;<br />
kendine zarar gelmeyeceğini bilerek yattı.<br />
Müşrikler de yine Hanif ahlakı gereği; ona<br />
dokunmadılar; yani “Hesabımız<br />
O’nunladır…” dediler.<br />
O, Hz. Ebubekirle evden çıkmış, Sevr<br />
mağarasında saklanmıştı. Mağara ters yöndeydi:<br />
Aranacaksa, en son aranırdı. Hz.<br />
28 / OCAK-ŞUBAT-MART 2011