17.04.2014 Views

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tanıtma<br />

Ali Gülşehri<br />

ŞÂİR YAVUZ BÜLENT BÂKİLER<br />

VE<br />

ŞİİRİNDEN ÖRNEKLER<br />

Ben Yavuz Bülent’i 1969 baharında, Ankara<br />

Odalar Birliği cümlesinden bir büroda / Rahmetli<br />

Fethi Gemuhluoğlu’nun odasında tanımıştım:<br />

Müslüman gençlerin işlerini ta’kib ve problemlerini<br />

çözmeyi şiar edinmiş bu zatın yanına<br />

gitmiştim. Bir yakışıklı genç adam geldi. Boyuposuyla<br />

bir Anadolu civanı… Fethi bey hemen<br />

tanıttı:<br />

-Aliciğim, bu gördüğün Avukat Yavuz Bülent<br />

şâirdir. Eli kalem tutan bu genç adamın<br />

özelliği, Karabağ(1) usulü şiir yazar. Azarbaycan<br />

ve Azeri şivesinin bilir. Çocuğunun adını<br />

“Aybala Tuba” koyacak kadar da ciddi!..<br />

Beni de tanıttı:<br />

-Bülentciğim, bu Ali de Allah delilerinden<br />

bir adamdır. Heriftir Herif!..<br />

Diyarbakır’da çekmiş kılıcını çıkmış. Şimdi<br />

onu sürgün etmişler: Hâlbuki eli kalem tutar,<br />

üstelik İlâhiyat Fakültesi asistanlık imtihanını<br />

kazanmış…<br />

Yavuz Bülent bey, o gün orada bana bir kitapçık<br />

hediye etti:<br />

“Şiirimizde Ana”. Kapağında da hoş bir desen<br />

vardı. O günlerde kitap kapaklarını desen/çizgi<br />

ile süsleme âdeti vardı…<br />

O derlemede; kendisinin, Üstad Necip Fazıl’ın<br />

çok seviyeli şiirleri vardı. Ama Sezai Karakoç’un<br />

tanzimi her yönüyle mükemmeldi. Ana-<br />

Çocuk bağını çok güzel evrensel ölçüde işlemişti…<br />

Daha sonra şâirimizi İslâmi <strong>Edebiyat</strong> Vakfına<br />

çağırdık, geldi ve üyemiz oldu. “HARMAN”<br />

adıyla topladığı divanı (şiir kitabını) da hediye<br />

etti: “…Derginize buradan iktibaslar yapabilirsiniz…”<br />

dedi ve bu sayımıza; Azarbaycan ve Kerkük<br />

konulu şiirlerini aldık. Geçen sayımıza da<br />

“Anamın Türküleri”ni almıştık. Gelecek sayı için<br />

ise; “Cebeci Camii ve Sivas Ağıdını” planladık.<br />

Bir ay önceydi (2010 Ekim) bir toplantıda<br />

şâirimiz tanıtıldı. Bir de bu kısa (tanışma) hatıramızı<br />

sunduk…<br />

Son yıllarda iyi bir usul başladı: Yaşayan şâir,<br />

yazar, sanatkâr… tanıtılıyor. Böylece hep ölmesi<br />

beklenmiyor. Bunun yeni yetişeceklere hep<br />

olumlu tesiri umulur… ancak diyorum; yenilerde<br />

dinlenecek meta bulunmadığı için midir “Ustaya<br />

Saygı” gibi ustaca tanımlarla şenlik yapılıyor?..<br />

İSLÂMİ EDEBİYAT / 25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!