17.04.2014 Views

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

Prof. Dr. Osman Öztürk'ün - İslami Edebiyat

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lilerle tanıştık. “Türkiye bizim öz vatanımız orada<br />

yaşamak istiyoruz.”diyorlar. Sarp köylü başı kapalı<br />

bir kadınla da tanıştım. Elhamdülillah Müslümanım<br />

dedikten sonra konuşmaya başladık.<br />

Kendisi “Lazım ama şimdi herkes Gürcü oluyor.<br />

Dedem, babam namaz kılardı şimdi kimse kılmıyor.<br />

Köyde cami yok. Hıristiyan oluyoruz.” dedi. Akşama<br />

geri döndük. Kemalpaşa da İstanbul Bazara<br />

uğradık. Burada bir çok dükkân açılmış ama Gürcistan<br />

da vergi çok olunca alışveriş durmuş.<br />

Batumlular Türklere iyi davranıyorlar. Karadeniz<br />

kadınları komşu ülkeden gelen kadınları<br />

sevmiyorlar. Hatta Sarp sınır kapısını açanlara<br />

beddualar ediyorlar. Çünkü çay, fındık, koyun ve<br />

barajlardan alınan paralar onlara gitmiş. Buda yetmemiş<br />

kocaları kredi çekip borçlanmış kadınlar ve<br />

çocuklar evde açlık sınırında yaşamakta. Son zamanlarda<br />

yaşlı erkekleri kandırarak genç kızlarla<br />

evlendirme tuzakları kuranlar oluyor.<br />

Vadi yayınlarından çıkan Merih Baran<br />

Erbuğ’un, Kaybolan yıllar kitabında subay olan<br />

babasının anılarında Acara bölgesinde ki kadınların<br />

<strong>Osman</strong>lı askerlerine silah taşıyarak yardım ettiklerini<br />

ve kahramanlıklarını anlatmakta. Halifenin<br />

ordusuna destek veren bu kadınların bazılarının<br />

bugün ekonomik nedenlerle içine düştükleri<br />

durum üzücü. Bölgenin dernekleri destekleyerek<br />

Türkiye de ki Müslüman Acaralılar, Batum’dan yer<br />

alıp bir müddet orada yaşayarak onlara örnek olarak<br />

eski kimliklerine döndürebilirler ve oraya yerleşip<br />

Müslüman nüfusunu artırabilirler. Param olsa<br />

orada bir yazlık almayı düşünebilirim. Alan Artvinlilerde<br />

varmış. Terekeme Türklerinin yaşadığı<br />

Borçali bölgesine ve Artvin’e 250 yıl başkentlik<br />

yapmış Ahıska ilini görmek ümidiyle Gürcistan’a<br />

bir daha gitmek nasip olur inşallah.<br />

BATUM hakkında kısaca bilgi:<br />

Batum, Gürcistan’ın Karadeniz kıyısında,<br />

Acara Özerk Cumhuriyeti’nin yönetim merkezi<br />

olan liman kenti. Transkafkasya Demiryolu’nun ve<br />

Bakü petrol boru hattının son bulduğu önemli<br />

liman ve ticaret merkezidir. Türkiye sınırına 20<br />

km.uzaklıktadır. Türkiye’yi karayoluyla Azerbeycan’a<br />

ve Orta Asya cumhuriyetlerine bağlayan<br />

Sarp sınır kapısı Batum’a açılır.<br />

TARİH: Batum eski Yunan kolonisi olarak<br />

Batis adıyla kurulduğu sanılır. Kent, ortaçağa değin<br />

Gürcü krallıklarının ve prensliklerinin yönetimlerinde<br />

kaldı.<br />

İlkcağ’da Pers İmparatorluğu’nun egemenlik<br />

sınırı içinde “Bathys” diye anılan kent, önce Pontos<br />

Krallığı’nın daha sonra ise Romalıların eline geçti.<br />

Ortaçağ’da Gürcistan’a bağlandı. 11. yy’da Moğol<br />

egemenliğine girdi.<br />

1564 de Kanuni Sultan Süleyman döneminde<br />

<strong>Osman</strong>lı tarafından fethedildi. Lazistan Sancağı’nın<br />

merkezi oldu. 1877-1878 <strong>Osman</strong>lı Rus Savaşı’ndanRusya’nın<br />

işgaline uğradı. AYESTE-FA-<br />

NOS VE Berlin Antlaşması ile şehir Rusya’ya bırakıldı.<br />

1. Dünya savaşı sırasında <strong>Osman</strong>lı devletine<br />

geri verildi ve bağımsız bir sancak merkezi oldu.<br />

Mondoros Mütakeresi uyarınca önce İngilizlere,<br />

sonra sonra Gürcistan’a bırakıldı.<br />

1918 yılında kurulan Demokratik Gürcistan<br />

Cumhuriyeti sınırları içinde kaldı. Misak-ı Milli<br />

sınırları içerisinde sayıldığı için, Akif Sümer,<br />

A.Fevzi Eredm, Ali Rıza Acara, Edip Dinç, Ahmet<br />

Nuri Efendi 1. dönem TBMM ye Batum milletvekilleri<br />

olarak katıldılar. Demokratik Gürcistan<br />

Cumhuriyeti sınırları içinde kalan Artvin ve Ardahan<br />

geri alınırken 7 Mart 1921 de Batum da alındı.16<br />

Mart 1921 de imzalanan Moskova Antlaşması<br />

gereğince Bolşevik ordularının ele geçirdiği Gürcistan’a<br />

bırakıldı.<br />

Kent 16 Temmuz 1921 de kurulan Acara<br />

Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin yönetim<br />

merkezi oldu. Kars antlaşması sonucu Sovyet<br />

Gürcistanı’na bırakıldı. Acaranın özerkliği Türkiye<br />

devletinin garantörlüğü altındadır. Acaristan sınırları<br />

içindeki halkın etnik kimliğine, dini kimliğine<br />

dini kimliğine kesinlikle müdahale edilmeyecektir.<br />

Bu kurallara uyulmaması halinde ise T.C nin müdahale<br />

hakkı vardır. Gürcistan 1991 de bağımsız<br />

oldu.<br />

İznik Batum ve havalisi kültür derneğinin yayımlamış<br />

olduğu Acaristan Özerk Cumhuriyeti<br />

kitapçığı ve diğer kaynaklarda Acaralılar kendilerini<br />

Gürcülerden ayrı görüyorlar.<br />

Yunus Zeyrek’in Acaristan ve Acaralar kitabının<br />

18. ve 19.sayfalarında şöyle demekte<br />

“… Hz. <strong>Osman</strong> zamanında İslam Ordusu<br />

Kafkasya’yı zapt etti. Acara, Araplardan sonra<br />

Selçuklu Türklerinin idaresine geçti.1064 yılında<br />

Kars’ı zapt eden Selçuklu Türkleri, 1080 yılında<br />

kazandıkları Kol zaferinden sonra, Batum ve<br />

Acarayıda topraklarına kattılar. Kıpçakların, Kür<br />

ve Çoruh boylarına gelişlerine kadar (1124), buralar<br />

Selçukluların elinde kaldı.<br />

Kılarçetya, Aradnuç ve Olur’un genel ismi.”<br />

(*) Emekli Kütüphane Müdürü<br />

64 / OCAK-ŞUBAT-MART 2011

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!