07.10.2014 Views

lığ - Türk Tabipleri Birliği

lığ - Türk Tabipleri Birliği

lığ - Türk Tabipleri Birliği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

• 50. YILINDA HALK SAĞLIĞINA KÖPRÜ: TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 21<br />

yine de var. Bu defa daha hızlı devam ediyor, çok kararlılar. Ben salona girerken<br />

konuşan arkadaşım “çok kadrolu ve hazırlıklı” dediler. Katılıyorum, çok<br />

hazırlıklılar ve öyle eleştirilere filan da kulak asan takımından da değil, “babalar<br />

gibi satarız” dedi. Maliye Bakanı Unakıtan “tiko para” diyor. Neymiş bu? Nakit<br />

para demekmiş. Hiç aldırdıkları yok. Ona tiko buna bilmem ne diye böyle bir dil<br />

oluşturdular. Popüler bir dil, “aldırma anam”, Başbakan da şarkıcı “biz bu yollarda<br />

seninle yürüdük. Islandık bu yağmurlarda” gibi sesi fena değil, görülüyor,<br />

ama bizim ihtiyacımız onun sesi değil. O da bir dipnot, tabii ki, hepsinde bir<br />

lümpen ağzı. Dikkatinizi çekerim, onu da böyle memleketin aydınlanması için arı<br />

dil kullanalım, Türkçe kullanalım gibi sözlerine karşı geliştirdiklerini görüyorum.<br />

Arkadaşlar, burada sözü uzatmayayım, geçmişin geleceği gibi bir konu için söz<br />

almıştım. Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği’nde biz bunları yapmaya çalıştık, işlevsellik kazandırmaya<br />

çalıştık. Bugün Birlik daha da işlevsel durumda. İlk defa toplum<br />

hekimi çıkardığımız zaman büyük tartışmalarımız oldu. Odalarımız kendileri<br />

çıkarmak istiyorlardı, merkezi hale getirmek uzun tartışmalar aldı, almalıydı.<br />

Uzun tartışmalardan çekinmeyelim. Türkiye’nin çok politik çalkantılı bir döneminde<br />

görev yaptık, aramızda her türlü politik görüşü olan arkadaşımız vardı,<br />

tabii ki olacaktı, ama bir tek prensip koyduk, hepimiz siyasal görüşlere elbette<br />

sahip olacağız, ama Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği’nin siyaseti tek olacaktı. Biz, anarko<br />

sendikalizmi yapmayacağız. Biz bir siyasi kuruluşun yan kuruluşu değiliz, biz<br />

sağlıkla ilgili, demokratik haklarla ilgili kendi siyasetimizi kendimiz belirleriz. Bu<br />

elbette insandan yana olan bir politikadır.<br />

Bundan dolayı da çok da eleştirildik. “Siz politikayla uğraşıyorsunuz” denildi.<br />

“Evet, biz politikayla uğraşıyoruz, politikayla uğraştığımız için sizin haklarınızı<br />

savunuyoruz. Politikayla uğraşmasam kimin hakkını savunurum, kendi hakkımı<br />

savunurum, onu da çok iyi savunurum” dedik. Onu da çok iyi savunurum, onu<br />

da çok iyi savunurum... (Alkışlar)<br />

Ben kendi hakkımı da çok iyi savunmasını bilirim, ama sizin hakkınızı savunuyorum<br />

ve onun için elbette politika yapacağım; elbette, elbette. Üyeler “Tabip<br />

odası bize ne verdi?” diyorlardı. Tabip odası size bir şey vermez, sen tabip odasına<br />

vereceksin, tabip odası sensin; sen varsan tabip odası var, sen yoksan tabip<br />

odası yoktur. Tabip odası devlet dairesi değil.<br />

Bize büyük kongrede “Niye filanca kanunu çıkarmadınız?” diye soruyorlardı,<br />

teşekkür ettim, “Demek ki Büyük Millet Meclisi sanıyorsunuz” dedim. (Alkışlar)<br />

Hakikaten öyle sanıyorlardı, ama keşke olsaydık.<br />

Sağlık Bakanlığı Başmüsteşarı -rahmetli- Ahmet Üstün, eskiler tanırlar, Sağlık<br />

Bakanlığı’nın çok önemli bir insanıydı Vedat Ali Özkan da o zamanlar AP’den<br />

Sağlık Bakanı’ydı. Meclisteyiz bir gün, ne olduysa aşka geldi Ahmet Bey -Ahmet<br />

Bey bizimle çok uğraştı- her sefer büyük kongreye gelirdi Sağlık Bakanlığı ekibi<br />

ve bizim için “komünist” derlerdi, “bunları seçmeyin, bunlar komünist” derlerdi<br />

açıkça. İlk seçildiğimiz büyük kongrede tanımıyordum da delegeleri. Akşam bir<br />

yemek var, ağabey, hoca filan da var. O zamanlar biz çok genciz, onlara göre o<br />

zamanlar çok genciz. Dedim ki “Bizi tanımıyorsunuz, biz de sizi tanımıyoruz, bize

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!