Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
72<br />
50. YILINDA HALK SAĞLIĞINA KÖPRÜ: TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ •<br />
konuda çok deneyimli değildik, ama daha dinamik ve yenilikçi olduğumuzu<br />
düşünüyorduk ve böyle bir yola çıkışımız gündeme geldi.<br />
İkincisi, kendimizi solcu olarak nitelendiriyorduk, ama bir sol grup aidiyeti, oradaki<br />
bir gruplar ittifakı olarak tarif etmiyorduk, daha çok kitleselleşmeyi hedefleyen<br />
genel bir sol tercihin temsilcileriydik. Şöyle de söyleyebiliyoruz: Bir sentezdik,<br />
yani değişik eğilimleri, renkleri olan insanların toplamı ve bir siyasi grubun,<br />
bir başka siyasi gruba dayatma yapmasına itiraz eden bir heyettik. Eskisi gibi de<br />
insanların seçenekleri yoktu. O zamanlar siyasi partiler yoktu, sendikalar yoktu,<br />
ve saire … Dolayısıyla o yapıyı birazcık da mizahi bir anlatımla aşağıdaki formülle<br />
açıklamak mümkün: Harflerin yanındaki kelime başlıklarını şöyle anlatayım,<br />
çok ayıp olmasın diye öyle yapıyorum. 68’den arta kalanlar, artı 78’den<br />
ucuz yırtanlar, artı 85’den sonra hekimlik yapmak isteyenler diye bir özetleme<br />
yapmak mümkün.<br />
Tabii şöyle de bir durum var: Nesnel zemini gösterdim, o nesnel zeminde bir<br />
birikim ve tepkisizlik var. Niye? Örgütümüz yok, örgütlerimiz yok, bizi ifade edebilecek<br />
yapılar yok, ama bir taraftan da tepkiler var, onlar bir yere akmak istiyorlar.<br />
Biz daha çok o yapıyı, o hareketi, o rüzgarı hissederek onu arkamıza aldık,<br />
dolayısıyla da o dönemki seçeneksizliğin de bir avantajını kullandık diye de düşünüyorum.<br />
Ankara öne çıktı, ama daha sonra İstanbul ve İzmir’le de beraber -hatırlar buradaki<br />
Orhan hocamlar- ilk yürüyüşü İzmir’de yapmışlardı Şükrü Ağabeyler İstanbul’da<br />
yapmışlardı 1988 yılı bitmeden evvel. Ankara’dan sonra bütün Anadolu’ya<br />
yayılan bir Türkiye hareketliliğini tekrar 1988le beraber yaşadık.<br />
“Hekim hareketi bir sentezin ürünüydü” dedik. Yapılanlar da bir sentezin ürünüydü.<br />
Bir yanıyla sıradan hekimlere temas ihtiyacı vardı; çünkü bunlar Odayı<br />
filan daha önceden görmemişler, tanımamışlar, uzun bir süre kapalı bir örgüt<br />
yapısından dolayı da buraları bilmiyorlardı. Dolayısıyla bir zorunluluk olarak<br />
değmek zorundaydık, o yanımızla da hekimciydik.<br />
Diğer yanımızla da solculuktan gelen muhalefetle, sol örgütlerle ilişkimiz nedeniyle<br />
o demokratik muhalefet odaklarıyla ilişkimizi iyi tutmaya çalışıyorduk; bu<br />
yanımızla da solcuyduk.<br />
Bir başka nokta, “Oda kurumsallaştığında herkes adresi bilir gelir” düşüncesinden<br />
Odada beklemek yerine birimlere gitmeyi çok fazla abartan, önceleyen bir<br />
tercihle yola çıktık ve gücünü de o hekimlerle ilişkisinden alan bir yönelime gittik.<br />
Bir yanıyla Odamızla tekrar bir kurumsallaşma kurmak ya da Ankara’da<br />
başlayan eski yapıları tekrar oluşturmak, diğer yandan da Odaya gelmeyenlerin,<br />
gelemeyenlerin desteğiyle yeniden büyümeye çalışan bir tercih.<br />
Erdal Hocam 1966 tarihli bir programdan bahsetti. 80 sonrası sanıyorum ilk<br />
programlardan biri de 1986 tarihli Çağdaş Hekim Programı’dır. Geçen toplantılarda<br />
İstanbul’da arkadaşlarla paylaşmıştık, çok basit, çok mütevazı, ama insani,<br />
evrensel değerleri büyük ölçüde kapsamaya çalışan ve kendimizi de bunun üzerinden<br />
tarif etmeyi önceleyen bir programdı. Seçimler sonrası için de yönetimin