07.10.2014 Views

lığ - Türk Tabipleri Birliği

lığ - Türk Tabipleri Birliği

lığ - Türk Tabipleri Birliği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

76<br />

50. YILINDA HALK SAĞLIĞINA KÖPRÜ: TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ •<br />

alınmadan henüz Birlik Başkanı Sayın Atabek’in döneminde, yine değerli arkadaşlarım,<br />

Özen ile, Uğur ile ve diğer burada olmayan arkadaşlarımla, yine o<br />

zamanlar öğrenci olan Ata’yla Ankara Tabip Odası’ndaki çalışmalarımız sürdü.<br />

1979 yılına ihtisas aldık, Kastamonu’ya gittik. Ki, herhalde benim bir özelliğim<br />

de şu: Bu konuşmacı arkadaşlarımın içinde küçük bir ilde yaşayan ve orada Oda<br />

çalışmalarını hâlâ sürdüren sanıyorum benden başka yoktur. Yine diğer arkadaşlarımın<br />

hepsi yine büyük kentlerde yaşamakta ve çalışmaktalar, ama ben<br />

1979’dan beri Kastamonu’da yaşamakta ve orada yine hekim hareketine, yine<br />

sağlık çalışanlarının dayanışmasına katkı vermeye çalışan bir arkadaşınızım.<br />

O zamanlar Kastamonu’da Oda yoktu, Çankırı, Kastamonu ve Zonguldak üçü<br />

bir arada bir Odaydı, ama hiçbir iletişimimiz yoktu birbirimizle. Zaten Zonguldak<br />

merkez ve Kastamonu’nun Zonguldak’a iletişim imkânı da yoktu. 1984 yılında<br />

herhalde Uğur yine o zamanlar görevdeydi. Kastamonu ile Çankırı’nın hekim<br />

sayısı yeterli hale gelince yine aramızda bulunan Çankırı’da görevli meslektaşım<br />

Ahmet Medeni ile beraber Kastamonu-Çankırı Tabip Odasını Zonguldak’tan<br />

ayırıp kurduk. Sanıyorum o tarihe kadar da belki de yeni oda olarak biz oluştuk.<br />

O günden bugüne de birkaç arkadaş maalesef aramızda değişerek oda başkanlığını<br />

sürdürüyoruz. Bunu şunun için söylüyorum. Çok heves ettiğimiz için, kimseye<br />

bırakmamak için değil, ama maalesef o görevi üstlenecek arkadaşları bulamadığımız<br />

için 3 arkadaş sırayla zorunluluk dönemleri bitince bu görevi üstlenerek<br />

devam ediyoruz. Maalesef bu iki ilde yaklaşık 400’ün üzerinde hekim<br />

olmasına rağmen genç arkadaşlarımız odalara ilgi göstermiyorlar. Üstelik Kastamonu’da<br />

belki de Türkiye’de tek olan bir tarihi konakta hekimevi gibi bir yapımız<br />

olmasına rağmen, Kastamonu gibi küçük bir ilde bu kadar çok sayıda hekimin<br />

olduğu bir ilde maalesef hekim arkadaşlarımızı bir araya getirememenin<br />

üzüntüsünü yaşıyorum. Herhalde bundan bizim de kuşkusuz kusurlarımız var,<br />

ama 80 sonrası yaşanan depolitizasyon sürecinin de herhalde önemli bir etkisinin<br />

olduğunu düşünüyorum. O nedenle biz bunları da aşmak durumundayız.<br />

Ama bütün bu sıkıntılı görevimize rağmen Kastamonu-Çankarı Tabip Odası<br />

belki hiçbir odanın üstlenmediği bir başka fonksiyonu da küçük boyutlar içinde<br />

olsa da sürdürmektedir; o da şudur: Kastamonu-Safranbolu-Bartın-Amasra-<br />

Amasya-Tokat tarih ve kültür havzasının merkezinde bulunmakta, çevre ve kültür<br />

değerlerinin yoğun olduğu bir il durumundadır. Benim kişisel çabalarımla ve<br />

bana katkı veren arkadaşlarımla Kastamonu-Çankırı Tabip Odası aynı zamanda<br />

çevre ve kültür değerlerinin korunmasına bu bölge içinde, bu havza içinde<br />

ÇEKÜL Vakfıyla birlikte ciddi bir katkı vermektedir. O nedenle inanıyorum ki,<br />

hekim hareketinin aynı zamanda bir çevre ve kültür hareketiyle işbirliği ve dayanışma<br />

içinde olmasının da önemli olduğunu düşünüyorum.<br />

Bir kişisel çelişkimi de bu arada ifade edeyim. Ben, zorunlu çalışmaların dışında<br />

kamuda hiç çalışmadım, devlette hiç çalışmadım. 1979’da Kastamonu’ya gittim,<br />

radyoloji uzmanı olarak hep orada çalıştım, ama korkum neydi biliyor musunuz<br />

bunu tercih ederken? O zaman Anadolu’da -şimdi de çok yerde öyle- cihazlar<br />

falan eskiydi. Kastamonu Devlet Hastanesi’nde eski bir cihaz vardı, ikide bir<br />

bozulurdu ve daha önceki radyoloji uzmanı ağabeyimiz döneminde -onun da

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!