You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
88<br />
50. YILINDA HALK SAĞLIĞINA KÖPRÜ: TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ •<br />
sizinle aynı görüşleri savunmuyorum. Eğer ben sizin listenizde olursam sizinle<br />
aynı görüşleri savunuyor olacağım. O yüzden bu nazik teklifinize çok teşekkür<br />
ederim” dedi. Bizim listemizde bu nedenle olmadı. O yüzden biz aslında tabii<br />
O’nu çok seven insanlar olarak o süreçte onun açısından neler olduğunu bilemeyiz,<br />
ama kendimizin olabildiği kadar özenli olduğunu, ama O’nun da bu<br />
kadar açık bir tutum gösterdiğini söylemek isterim.<br />
Sonuçta 1990’da Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği seçimlerini kazandık 5’e 2 olarak ve hep<br />
beraber de çalıştık aslında. İşte bir Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği hayali vardı, sabah da<br />
söyledim. Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği önemli bir örgüttü, ama birtakım temel konularda<br />
bazı eksiklikleri vardı; onlarla işe koyulduk önce. Örneğin, sürekli tıp eğitimi<br />
konusunda Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği’nin Sayek’le başlayan bir dönemi vardı, ama<br />
çok oluşmamıştı her şey. Biraz da İrfan’ın anlatımlarıyla ve edindiğimiz bilgilerle<br />
Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği’nde acaba bir İngiliz Tabipler Birliği projesi üretebilir miyiz<br />
diye yola koyulduk, onlarla ilgili çalıştık. Örneğin biz o zaman -hâlâ bu önemli<br />
bence- Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği hayata nasıl etki gösterebilir konusunda neler yapabiliriz<br />
diye düşündük ve o zaman sağlık ocağı hekimliği, birinci basamak hekimliği<br />
çok önemliydi, çok sevgili arkadaşlarımız Ali Rıza Tiryaki ve burada bulunan<br />
bir kısım arkadaşlarımızla birlikte çok büyük desteğiyle Sürekli Tıp Eğitimi<br />
Dergisi’ni yaptık. Bunu aslında Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği’nin birinci basamağı desteklemesi,<br />
sağlık ocağı kavramını desteklemesi anlamında yaptık ve bu derginin<br />
hala etkisi sürüyor.<br />
Ben 1992-1994 döneminde TTB genel sekreteri oldum ve biraz Ata Ağabeyin<br />
yarattığı stres yüzünden 1992-1994 dönemini Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği’nden ibaret<br />
bir yaşam olarak geçirdim. Hacettepe Çocuk Hastanesi’nde pediatrik endokrinoloji<br />
ihtisası yapıyordum. TTB’de işleri eksik yapmayayım ve Ata Ağabey de bana<br />
kızmasın diye öğle araları gelip çalışırdım, taksiyle gelirdim işleri yapardım, ondan<br />
sonra da geri giderdim. Gece 23.00’lere kadar çalışırdık ve beni aslında en<br />
çok şu rahat ettirirdi, akşam 23.00’te eve gittiğim zaman herkes bana kızardı.<br />
Eşim Nazife eğer o gün kızmamışsa bu benim çok büyük bir mutluluk olurdu.<br />
Bunu da kimse eleştiri olarak algılamasın, bu program dizayn edilirken ben isterdim<br />
ki, doğu ve güneydoğudan bir arkadaşımız da bu işle bağlantılı olarak<br />
konuşsun. Selim Ölçer tam olarak güneydoğulu mu pek belli değil, ama orada<br />
yaşıyor. Bu fotoğrafı tabii Mahmut ağabeye olan sevgim için koymadım, daha<br />
çok bizim 1990 ve daha sonrası dönemde aslında Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği politikalarına<br />
doğu ve güneydoğu etkisini söylemek için koydum. Çünkü Türk <strong>Tabipleri</strong><br />
Birliği açısından çok kritik görevler yerine getirildi ve Mahmut Ortakaya’nın<br />
kimliğinde -biz aslında oralarda başka bir dünya olduğunu biliyorduk-ama çok<br />
canlı olarak o zaman öğrendik. Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği açısından onun hala süren<br />
etkisi önemli bizce.<br />
O dönemde bence özgün şeylerden biri, mesela nöbet konusunda çok çalışmıştık.<br />
Çünkü hekimler için küçük somut ilerlemenin bizim açımızdan çok önemli<br />
olduğunu düşünüyorduk. Haşmet ile hepimiz, hep beraber o zaman Hukuk<br />
Bürosu’nu kurduk, Millet Meclisi salonlarında bekledik, Süleyman Hatinoğlu o