Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
• 50. YILINDA HALK SAĞLIĞINA KÖPRÜ: TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 85<br />
Sevgili Şükrü Hatun, buyurun.<br />
Dr. Şükrü Hatun * : Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, ben de Türk <strong>Tabipleri</strong><br />
Birliği’ne gönül vermiş, aslında Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği’ni bir yaşam projesi olarak<br />
görmüş bir insan olarak sizlere hitap etmek istiyorum. Öncelikle toplantıda konuşma<br />
imkânını verdikleri için ve böyle bir toplantıyı düzenledikleri için Merkez<br />
Konseyi’ne ve sevgili Füsun Sayek’e çok teşekkür etmek istiyorum.<br />
Sayın Ölçer’in birçok meziyeti vardır, onlardan bahsetmemi pek istemez, ama<br />
zaman zaman biraz gereğinden fazla sadelik ve alçak gönüllülük gösterdiğini<br />
söylemek isterim. Çünkü bugün Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği gerçekten kıvanç verici<br />
büyük bir örgütse, burada bulunan herkesin ve başta onunla birlikte yola çıktığımız<br />
dönemin bunda önemli bir etkisi olduğunu söylemek istiyorum.<br />
Ben, zorunlu hizmet sonrası aslında Ata Soyer’in deyimiyle “80’den ucuz yırtan”<br />
grubuna giriyorum. Ankara’ya geldiğim zaman eski TTB binasında Ankara Tabip<br />
Odası’nın seçim çalışmaları yürüyordu ve biz de hemen -asistandım ben- o<br />
çalışmalara katıldık ve aslında çalışmaya başladığımız ilk andan itibaren bir hekim<br />
portresi olarak Selim Ölçer kimliğiyle karşılaştığımı söylemek isterim. Onun<br />
Renault arabasıyla seçimlere hekim taşıyarak Ankara Tabip Odası çalışmalarına<br />
katıldım. Sonra bizi seven, bizi isteyen, katılım öngören bir yönetimle karşılaştık.<br />
Bülten Bürosu’nda, Ata Soyer’in bizi zaman zaman sansür ettiği, zaman zaman<br />
desteklediği bir çalışma ortamında beraber yola çıktık.<br />
Ben, Ankara Tabip Odası’na 1988’e kadar sınırlı katkıda bulunabildim ve o<br />
dönemde biraz sonra söyleyeceğim gibi Ankara Tabip Odası’na farklı özelliklerdeki<br />
insanların gelmesi için de çaba gösterdik. Örneğin, Hacettepe kökenlilerin<br />
Odaya gelmesiyle ilgili çabalar yürüttük ve 1988’de yeni bir ruhla, arkadaşlarımızla<br />
birlikte yönetime geldik. Türkiye de zaman yeni bir kavşaktan geçiyordu<br />
ve bugün de hepimizin kıvançla andığı Beyaz Yürüyüşü organize etmeye giriştik;<br />
daha doğrusu öyle bir ihtiyacı hissettik ve onu da başlatan kıvılcım, biraz önce<br />
konuşulmuştu, İmren Aykut’un “hekimler paraya doymuyor” sözüydü. Hemen<br />
hatırlatmak isterim, biz o demeçten sonraki 10 gün içinde bütün birimlerde Ankara’da<br />
hızlı bir şekilde toplantılar yapmıştık ve Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği Merkez<br />
Konseyi’ne Temsilciler Meclisi toplantısını biz önermiştik, “Temsilciler Meclisi’ni<br />
toplayalım ve birlikte bir yürüyüş yapalım” diye. Aslında o zamandan itibaren<br />
bir miktar Türk <strong>Tabipleri</strong> Birliği Merkez Konseyi’nin bizim bu eylem arayışımız<br />
konusunda çok sıcak olmadığını hissetmeye başlamıştık ama hep beraber yola<br />
koyulduk ve ilk Beyaz Yürüyüşü o zaman yaptık.<br />
Bugünden bakıldığı zaman şunu söylemek isterim: O Beyaz Yürüyüş herkesi<br />
şaşırtan bir katılımla gerçekleşmişti; çünkü biz o zaman çok güçlüydük ve hekimlerin<br />
çoğunluğuna yakın olmayı, onlara doğru bir şekilde seslenmeyi becermiş-<br />
*<br />
Hatun, 1959 Domaniç doğumlu. 1983 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. 1992-1994<br />
TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri. 1998-2006 TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi. 1990’da Çocuk<br />
Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı, 1999’da profesör oldu. Halen Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde<br />
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Diyabet bilim Dalında öğretim üyeliği<br />
görevini sürdürmektedir.