You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
• 50. YILINDA HALK SAĞLIĞINA KÖPRÜ: TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 77<br />
muayenehanesi vardı- hastaların büyük çoğunluğu muayenehanesinden tetkik<br />
edilirmiş. Hep de “bu makineyi ikide birde bozuyor, hastalar muayenehanesine<br />
gelsin” diye suçlanırmış. Belki onun da etkisiyle suçlanmamak için kamuyu tercih<br />
etmedim ve hep serbest çalışmayı yeğledim.<br />
Belki çelişki gibi göreceğiniz bir başka kişisel tercihim daha oldu. 1991 yılından<br />
beri Kastamonu’da bir özel hastane işletiyorum. Belki de aranızda özel hastane<br />
sahibi olan tek kişiyim. Ama orada da sahiplik bir zorunluluktan kaynaklandı.<br />
Hekim arkadaşlarımın ortaklığı zorunlu olarak sahipliği şu anda benim sırtımda.<br />
Ama o hastanem kamuda görev alamayan arkadaşlarımın bir sığınağı oldu ve<br />
olmaya da devam etmektedir. Aynı zamanda o hastane kendi yöremdeki kamunun<br />
yapmadığı en azından teknolojik hizmeti kendi bölgeme sağlamak fonksiyonu<br />
görmektedir. Tabipler Birliğinin Erdal Atabek’ten başlayan geleneği ve<br />
ilkeleri benim o zaman da kabul ettiğim, halen de kabul etmekte devam ettiğim<br />
ilkelerdir. Ama diyeceksin ki, nasıl böyle bir çelişki içindesin; onu da kendi yaşamımın<br />
bir parçası olarak ifade etmek istiyorum.<br />
Yalnız geleceğe dönük bir şeyi herhalde vurgulamamız lazım. Irak Savaşı sırasında<br />
sanırım gözünüzden kaçmamıştır, Hürriyet gazetesinin arkasında 3 sefer<br />
bütün sayfayı kaplayan Amerikalı ünlü bir hekim olan Profesör Hott’ın Başkan<br />
Bush ve tüm dünya hekimlerine bir mesajı iletildi. O mesajda Irak Savaşı’nın<br />
arkasında yalnız petrolcülerin ya da silah satıcılarının değil, uluslararası büyük<br />
ilaç tekellerinin olduğunu vurguluyordu. Şu bir gerçek ki, bugün dünya büyük<br />
uluslararası ilaç tekelleriyle, büyük uluslararası tıbbi malzeme satan, tıbbı ürün<br />
satan, pazarlayan büyük tekellerin egemenliği altındadır ve bugün özellikle bizim<br />
gibi ülkelerde hekimler belki de bunların ticari amaçlarının bir parçası durumuna<br />
düşmüştür veya düşmektedir. Onun için bu ilkelerin yaşama geçirilmesinde<br />
dünyadaki bu gerçeği bilerek, bu gerçeğe rağmen nasıl daha iyi, daha ucuz sağlık<br />
hizmetini, herkese eşit sağlık hizmetini nasıl verebileceğimizi ve bu pahalılaşan<br />
hizmetler karşısında bunun finansmanını nasıl sağlayacağımızı yeniden tartışmak,<br />
yeniden çözümler üretmek durumundayız diye düşünüyorum. Bu konuda<br />
bende oluşan bir öneri yok, ben de kendi içimde bunu tartışıyorum, ama<br />
mutlaka çözümü yine bizlerin üretmesi, bizlerin yaratması lazım ve belki de bu<br />
yaratacağımız çözümlerle siyasal iktidarları, hükümetleri ciddi şekilde etkilemenin<br />
yollarını bulmalıyız diye düşünüyorum. Aksi halde o ilaç tekelleri, o tıbbi alet<br />
satan firmalar benden önce Sayın Tonguç'u çok veciz ve gerçek şekilde saptadığı<br />
günlük yaşamımız içindeki illegal sağlık piyasasını daha geliştirir, daha büyütür.<br />
Bugün belki çok cılız şekilde dile getiriyoruz. Belki bir mesleki kompleksten dile<br />
getirmekten korkuyoruz, ama hakikaten büyük kentlerde MR’lara, tomografilere,<br />
diğer laboratuarlara verilen komisyonlardan öteye bugün sağlık ocaklarında<br />
çalışan hekim arkadaşlarımızın maalesef önemli bir kısmı yine bu ilaç firmalarının<br />
neredeyse maaşlı çalışanı haline gelmek durumundadırlar. Bunun nedenleri,<br />
haklılıkları ve bunlara vereceğimiz cevaplar şüphesiz vardır, ama bu realitenin<br />
karşısında tabii ki kamuoyunu yanımıza alarak bütün bunlarla savaşımı yine<br />
birlikte, Tabipler Birliği’nin, odalarımızın üretmesi ve onlara karşı meslektaşlarımızı<br />
ortak bir tavra yöneltmesi, gelecek dönemimizin, 2000 sonrası dönemin