You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
70<br />
50. YILINDA HALK SAĞLIĞINA KÖPRÜ: TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ •<br />
Dr. Ata Soyer; buyurun.<br />
Dr. Ata Soyer * : İyi günler, zamanımızı da epeyi geçirdik. Dolayısıyla şansımı<br />
çok zorlamadan birkaç şey de ben söylemek istiyorum. Böyle hoş güzel anılardan<br />
sonra bizimki daha sıkıntı verici konuşma olarak kalabilir, dolayısıyla kısa<br />
kesip durumu idare etmek iyi olabilir diye düşünüyorum. Ama girişte Uğur Ağabeyden<br />
sonra birkaç şey de ben söyleyeceğim.<br />
Özen Abla, 1975-1979 dönemini anlattı, benim Tabip Odasıyla ilişkim tam o<br />
dönemde ve öğrenciyken başladı. Ben hatırlıyorum, 1976’nın sonunda tıp öğrencisi<br />
olarak birkaç arkadaş Odaya gittik ve Odada diğer meslektaşlarımızla,<br />
hekim olan ağabeylerimiz ve ablalarımızla aynı eşit koşullarda çalışma fırsatı<br />
edindik, bizim için mükemmel bir deneyim oldu. Dolayısıyla en başta ben onlara<br />
şükran borcumu ödeyerek ya da en azından o dilekle başlamak istiyorum. Rahmetli<br />
Nevzat Eren ATO Başkanı idi, Uğur Ağabey, Haluk Özbay, İncilay Dağlı/Kılıç,<br />
Özen Abla, Ragıp Ağabey, Nihat Bulut, Recep Ağabey, Yaşar Çalışkan<br />
ilk hatırladıklarım. İlk çalıştığımız komisyon da İşçi Sağlığı Komisyonu’ydu. Şükrü<br />
Ağabeyin Toplum Hekim’e geçiş süreci dediği sürecin son sayısı da 1977<br />
yılının sonunda özel sayı olarak, o komisyonun hazırlığı olarak çıkmıştı. Dolayısıyla<br />
ben de en azından öyle bir deneyimle tanışıp Tabip Odasıyla bir ilişki kurmuştum.<br />
Böyle de bir deneyim aktarım şansına da en azından erişmiş oldum.<br />
Ben daha çok 1980 sonrası, özellikle 84-85’ten sonra Ankara ağırlık dönemi<br />
kısaca kesit olarak aktarmak istiyorum. 1980 sonrası denilince hangi nesnel<br />
zeminde, hangi gelenek temelinde, hangi bileşenleri içererek, hangi ilkelerle ve<br />
hangi yönde geliştiğimizi ya da bu hareketin geliştiğini söylemek lazım. Daha<br />
doğrusu “biz kimiz” meselesi var. Nesnel zemini tarif etmek için belki 1980 sonrasının<br />
bir takım grafiklerini, birkaç grafiğini hatırlatayım. Özellikle tıp fakültesine<br />
alınan öğrenci sayısı 80-85 arasında neredeyse 2 ya da 2,5 misline çıkmıştı,<br />
böylesine hızlı bir hekim nüfusu artışı dönemi olarak hatırlanabilir.<br />
İkincisi, hekim sayısı kritik. 1980 yılında Türkiye’de 27 bin hekim vardı, 1990’a<br />
geldiğimizde 50 bin olmuştuk, seri üretim gibi. O dönemin 1975-1995 dönemini<br />
özel olarak aldığımızda da o 27 bin hekim 1985’te 36 bine, 1990’da 50 bine,<br />
1995’te 67 bine çıkıyor. Çok hızlı bir hekim nüfusu ve sorunlarıyla beraber mesleğe<br />
atılıyorlar. Tabii ki, bütün süreci değerlendirmek mümkün değil, ama bir<br />
nesnel ölçüt olarak kamuda çalışan hekimlerin aldıkları ücretlerin dolar bazında<br />
değerlendirmesine baktığımızda Tam Gün Yasası’ndan sonra, darbeden sonra<br />
neredeyse 9’da 1’ine, 8’de 1’ine gerileyen bir ücret durumumuz, reel ücret gücümüz<br />
var. Bunu bütün 80’li yıllar boyunca yaşıyoruz ve bizim 1986-1990 dönemimiz<br />
o ücretlerin en dibe vurduğu dönemin hemen akabine geliyor, en azından<br />
o nesnelliği hatırlatmak için yaptım.<br />
*<br />
Soyer, 1955 Malatya doğumlu. 1978 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. 1987 Ankara<br />
Numune Hastanesi Radyoloji-Radyoterapi uzmanı, 1997 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk<br />
Sağlığı Uzmanı. 1986-1990 Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi, 1990-1998 TTB Merkez<br />
Konseyi üyesi, 1994-1996 TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri.