07.10.2014 Views

lığ - Türk Tabipleri Birliği

lığ - Türk Tabipleri Birliği

lığ - Türk Tabipleri Birliği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

82<br />

50. YILINDA HALK SAĞLIĞINA KÖPRÜ: TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ •<br />

Sonra bir biçimde bir sıkıntımı paylaşmam lazım. Biraz kişisellik filan konuşmayayım<br />

dedim, ama onu paylaşmam lazım. Hayat bizi Nusret Hocayla karşı karşıya<br />

getirdi. Biraz öyle diyelim, yani ben içimizde iktidar hırsının, kavgasının<br />

olmadığını açık yüreklilikle anlatmaya çalışırken bir gün dönüp baktığımızda<br />

sevimsiz bir biçimde Merkez Konseyi’ne adaylığımız sürecinde böyle hiç istemediğimiz<br />

halde karşı karşıya düştüğümüzü fark ettim. O dönemle ilgili iki rahatsızlığımı<br />

sizlerle paylaşmak lazım. Ben bunu paylaşmazsam inanın çok ezilirim.<br />

Bunlardan biri, bir gün eylemler var, Ankara Tabip Odası’nın hareketi, arkadan<br />

hekimler geliyor, her gün Türkiye’nin başka yerlerinden insanlarla konuşuyoruz.<br />

Biz de delege seçilmişiz ve Merkez Konseyi’nin yeni seçimleri için bir tartışma<br />

filan çıkmış. Unutmadan bir şey söyleyeyim: 1986-1988 döneminden sonra ben<br />

Yönetim Kurulu’ndan ayrılacaktım, yani bu niyetim son derece ciddiydi. Kendimle<br />

ilgili iki sıkıntıyı gözlemlemiştim, bunlardan biri aile hayatım sıkıntıya girecekti.<br />

İkincisi, mesleki olarak doçentlik filan gibi birtakım şeylerin hazırlığını da<br />

yapıyordum, bunlar sıkıntıya girecekti. Bu çekilme sırasında da beni yeniden<br />

örgütte bulunmam gerektiğini, dönmem gerektiğini söyleyen Hocam Nusret<br />

Fişek’ti. Biz iki sene sonra karşı karşıya kaldık. O karşı karşıya kalışta tabii bizlerin<br />

de -bunu saklamaya gerek yok, Merkez Konseyi’nde olması gerektiğini düşündüklerimizi<br />

hayata geçirmek için böyle bir ihtiyacımız olduğunu ifade ettim<br />

ve Uğur Ağabeye bir kelime kullandım, dedim ki “Uğur Ağabey, bizim bugün bir<br />

biçimde iktidara ihtiyacımız var” Bu cümlenin cevabı çok geçmeden bir hafta<br />

sonra Dr. Özcan Bariboğlu, Dr. Ali Rıza Tiryaki, Dr. Dilek Tiryaki ve arkadaşlarından<br />

geldi. “Siz böyle yaparsanız, yarın bu örgüt sizinle bir yere gidemez" diye<br />

ve o zaman anladım ki, bu örgütün geleceği iyi.<br />

Neyse girdik seçime, bir biçimde iyi yaptık, kötü yaptık. Belki çok sıkıntılı bir<br />

dönemde siyaset olarak bazı şeyler hazırdı filan, ama 90 sonrası Kürt sorununun<br />

Türkiye siyasetine vurduğu damga haliyle bizim içimizde de sıkıntılar yarattı.<br />

Yani şimdi sabahtan beri burada dinliyoruz, her görüşten insan kalktı, fikirlerini<br />

ifade etti. Bu her görüşten insanın içinde komünisti de oldu, demokratı da oldu,<br />

sosyalisti de oldu, bilmem nesi de oldu. Bunların Türkiye’deki gelir dağılımı,<br />

Türkiye’deki kapitalistleşme süreci, küreselleşen dünya, serbest piyasa egemenliği,<br />

ahlaksızlık, erozyon gibi her türlü şeyde ortak fikirler var. Ayrışma, o gün kim<br />

kabul eder, kim kabul etmez, o başka mesele, ama Kürt sorunu ciddi bir biçimde<br />

bizim içimizde yara açtı. Hani bunu çok telaffuz etmesek bile bir rahatsızlık olduğunu<br />

herkes fark etti. Farklı saiklerle insanlar rahatsızlıklarını örgütte Allah’tan ki<br />

ifade ediyorlardı ve bu deşarj imkânı sağlıyordu. Birbirimize kırgınlığımız olmadan<br />

örgütümüz içinde bunları paylaşıyorduk.<br />

O dönemde politizasyon ve siyasallaşma kendi şahsımda da arttı, yani ben de<br />

bunu gözledim. Bir kısım arkadaşlar “bu işin böyle gitmeyeceğini ve bir biçimde<br />

bunu sonlandırmak gerektiğini” ifade ettiler. Ben de arkadaşlarımla beraber<br />

örgüttün istifa edip bir seçime girelim, acaba bu kavgayı durdurmak için bize bir<br />

görev düşer mi diye ayrıldık; bu kadar basit. Herkes herhangi bir şeye vuruyor<br />

filan, ama o dönemde de CHP’yi seçmemizin, o partiyi çok yürekten, aşkından<br />

filan değil yani. Bugünkü Genel Başkan, o zaman da Genel Başkandı. Yani

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!