10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

‘UYGARLIK SÜRECİ’ KAVRAMI AÇISINDAN BİR MUKAYESE 27Öte yandan her <strong>Japon</strong> evinde bulunan iç odalar, yani kadınların hâkim olduğuura adı <strong>ve</strong>rilen “iç” alanlar Meici malikânelerinde de vardı. Ortalama bir <strong>Japon</strong>’unevinde tek göz oda <strong>ve</strong>ya odalardan oluşan bu tür mekânlar, ailenin rahat,teklifsiz bir şekilde yaşamını sürdürdüğü bir dünyaydı.“Kamusal”ın hâkim olduğu Batı <strong>ve</strong> <strong>Japon</strong> odalarında kimliğinin “rasyonel” boyutununağır bastığı faaliyetlerde bulunan Meici seçkin bireyi, “özel”in hâkim olduğubu karmaşık yapılı iç odalarda ise kimliğinin “duygusal” boyutunu rahatbir şekilde ortaya koyma özgürlüğüne sahipti. En önemlisi, çağdaş <strong>Japon</strong> bireyi,evde yaşadığı bu karman çorman görünümlü, <strong>Japon</strong> <strong>ve</strong> Batı kültür öğelerini işlevsel<strong>ve</strong> isteğe göre karıştıran eklektisizm içinde rahat edebilme imkânına sahipti.Bir başka deyişle, ne “tam bir Batılı”, ne de “tam bir <strong>Japon</strong>” niteliği arz edenmekân, çağdaş <strong>Japon</strong> bireyin iç dünyası için psikolojik rahatlık sağlıyordu.Osmanlı Türkiyesi’nde ev <strong>ve</strong> iç mekân<strong>Japon</strong> evinin çok işlevli odaları gibi, Osmanlı evinde de bu odalar gerektiğindeyatak odası, gerektiğinde yemek odası olabilen, birçok işlevi yerine getiren, geneldeailenin oğulları ile ailelerinin, hizmetçilerin <strong>ve</strong> aileye bağlı diğer kişilerinbarındığı bağımsız mekânlardı. Ailenin erkek reisi çevresinde toplanılan başodaise herkesin biraraya geldiği bir nevi ev içi yaşam alanıydı. <strong>Japon</strong> evlerindeki kamualanına ait odalarda görülen erkek hâkimiyeti, İstanbul Osmanlı aileleri özelindede benzeri şekilde mevcut olup, harem <strong>ve</strong> selamlık ayrımlarıyla evin mekânındadaha keskin bir şekilde pekişmekteydi. En Avrupai İstanbul evlerinde bile,kadınların alanı olan, harem işlevi gören ayrı bir odanın inşası olağandı. 419. yüzyılın sonuna gelindiğinde İstanbul’un seçkin evlerinde Avrupai mobilyakullanımının oldukça yaygınlaştığı <strong>ve</strong> örneğin yer yatakları yerine, Avrupausulü yatak odalarının kullanımının arttığı gözlemlenmektedir. Bir bakıma, kamualanında modernleşme <strong>ve</strong> Batılılaşma arzusunun kısıtlandığı Osmanlı seçkiniiçin, ev <strong>ve</strong> iç mekânı bu arzuyu gerçekleştireceği aktif bir meydandı. Bu Avrupaileşmesadece evin fiziki özellikleriyle sınırlı kalmamakta <strong>ve</strong> Osmanlı seçkinaileleri, geleneksel harem <strong>ve</strong> selamlık ayırımını kaldırarak, kendi aralarındaçift olarak görüşüp, kadınlı erkekli bir özel hayatı olağan kılacak bir şehir hayatıoluşturmaktaydılar.<strong>Japon</strong>ya örneğine kıyasla Osmanlı seçkininin sanki daha hızlı Avrupaileşmişgibi gözüken bu ev <strong>ve</strong> mekân kullanımı, bazı evlerdeki biraz da Oryantalist birAvrupai zevki yansıtan Şark odası düzenlemeleri dışında, <strong>Japon</strong>ya’daki Doğu/Batıikilemine pek benzememektedir. 20. yüzyılın hemen başlarının Mehasingibi kadın dergileri, Osmanlı seçkin evindeki kamu alanına ait eski selamlık4 Aile <strong>ve</strong> ev mekânı için Duben, 1985: 110-1, Avrupa tarzı döşeme resimleri için Mehasin 1906 sayıları,mobilya için Turan, 1990; Dolmabahçe Sarayı Salonları.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!