12.07.2015 Views

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

üzere” denilerek belirsiz bir biçimde ve çokgeniş bir yetki ile satılacaktır.Bu düzenleme ile yerel yönetimler yine devre dışıbırakılarak kent planlarıyla çelişen uygulamalarayol açılmış olacaktır.3. maddenin altıncı fıkrasında ise, mera alanlarıhedef alınmıştır.4342 sayılı Mera Kanunu’nun 14 üncü maddesi,tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak vekışlaklardan bu Kanunda gösterilenden başka şekildeyararlanılmayacağına amirdir. Ancak bu Kanuna veyadaha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kışlakolarak tahsis edilmiş olan veya bu amaçla kullanılanarazilerden doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri içinihtiyaç duyulan yerler, maddenin (g) bendi uyarınca,tahsis amacı değiştirilebilir ve tescilleri Hazine adınayaptırılır.Doğal afet bölgeleri için duyulan yerleşim yeri ihtiyacı,bu düzenleme ile “Bakanlıkça ihtiyaç duyulan” gibimuğlak bir takdir yetkisi altında tüm mera alanlarınıtehdit eder hale getirilmektedir.Amacı risk taşıyan yapıların yıkılması ve yenilenmesiolan tasarının 3. maddesinin yedinci fıkrasında yerverilen düzenleme ile risk taşımayan yapılarında “uygulama bütünlüğü” gerekçesiyle kanunhükümlerine tabi olacağı belirtilmiştir. Budüzenleme ile riskli yapıların yanı sıra risk taşımayanyapılar, Bakanlığın belirleyeceği sınırlar içindekalmaları durumunda yıkılabilecektir.Böylesi bir düzenlemeyle, güvenli, risk taşımayanyapılarda oturan, “benim yapım risk taşımıyor,güvendeyim” düşüncesine sahip olan kişilerin hukuksalgüvenceleri, barınma hakları, konut dokunulmazlığı,belirsizlik taşıyan “Bakanlıkça gerekli görülenler”şeklinde bir ifadeyle ve “uygulama bütünlüğü” kavramıardına gizlenerek, ortadan kaldırılmaktadır.Tasarının 4. Maddesi “tasarrufların kısıtlanması”başlığını taşımaktadır. Bu madde sosyal devlet vehukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yurttaşlarınbarınma ve mülkiyet haklarını yok sayan birkapsamdadır.Maddenin birinci fıkrası Bakanlık veya TOKİ veyaİdare, riskli alanlarda, riskli yapıların bulunduğutaşınmazlarda ve rezerv yapı alanlarındauygulama süresince her türlü imar ve yapılaşmafaaliyetini durdurabilecektir.Burada süresi belli olmayan bir durdurma sözkonusudur. Oysa Anayasa Mahkemesi’nin çeşitlikararlarında süresi belli olmayan sınırlamalarla oluşanbelirsizliğin mülkiyet hakkını kullanılamaz halegetirdiği, Anayasa’ nın 13. Maddesine göre; kamuyararı veya diğer amaçlarla temel hak ve özgürlükleregetirilecek sınırlamaların hakkın özüne dokunan,kullanılamaz hale getiren bir nitelikte olmamasıgerektiği gerekçesiyle bu yönlü düzenlemelerhakkında iptal kararları verilmiştir.Maddenin üçüncü fıkrası ise, riskli alanlardaki yapılarile riskli yapılar elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerininverilmeyeceği ve verilen hizmetlerin durdurulacağınıöngörmektedir. Bunu sosyal devlet ilkesiylebağdaştırmak mümkün değildir. Ekonomik ve sosyalyönden özel olarak korunması gereken kişilerinbarınma hakkını güvence altına almadan bu türyaptırımların öngörülmesi temel insan haklarınaaykırıdır.5. madde “tahliye ve yıktırma” başlığı altında herne kadar bu alanlardaki maliklerle anlaşma yolunagidilmesinin esas olduğu belirtiliyorsa da, esasenanlaşma yoluna gitmeyenlerin cezalandırılması sözkonusudur. Anlaşma ile tahliye edilen yapılarınmaliklerine, kiracılarına ve sınırlı ayni haksahiplerine geçici konut ve işyeri tahsisi veyakira yardımı yapılabileceği düzenlenirken,48 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!