12.07.2015 Views

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sevgili <strong>Ankara</strong>, Sevgilim <strong>Ankara</strong>TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>14.02.<strong>2012</strong>Ne çok sevdik seni her birimiz, taşlarına bakıp gözyaşıdökenleri bağrında avuttuğunu ne çok gördük… Birdost omuz başı gibiydin tüm zamanlarda… Hangimizhaksızlığa uğrasak, sen bütün içtenliğinle açtınmekânlarını bize… TEKEL işçisiydik, kamu emekçisiydik,suyumuza, toprağımıza ve ormanlarımıza sahip çıkanköylülerdik, özerk demokratik üniversite isteyen,YÖK kaldırılsın diyen öğrencilerdik; bizi barındırdın,kaldırım taşınla, asfaltınla ses verdin sesimize. Seninduvarlarından, pencerelerinden yankılandı da duyuldudaha güzel bir ülkede yaşama çağrımız.Kendimize, kentimize, yaşamlarımızayabancılaştığımız, selamlaşmadan, hızlıca, kaçargibievimize gitmeye mahkûm olduğumuz günlerde senbize paylaşmayı, dayanışmayı yeniden hatırlatanev sahibi oldun. Çocuklarımızın doğumuna tanıklıkettin, tıpkı bir ülkenin yeniden doğumuna tanıklıkettiğin gibi… Hoyratça çiğnedik sokaklarını, otomobillastikleriyle ezdik caddelerini, unuttuk bazen senigündelik koşturmacalar içinde. Başkent olduğunu seneksildikçe fark ettik; şaşırarak dönüp baktık yıpranmışyüzüne; gülümsedin geç kalınmış bir baba gibi.“Çılgın” hesaplarla bir büyük kasabaya dönüştürülmekisteniyorsun, kötü makyajla sıvanıyor yüzün, mağrurçizgilerini saklamak istiyorlar sahte cepheler arkasında.Giderek daha çok egzoz dumanı pompalanıyorciğerlerine, giderek daha çok beton akıtılıyor yeşiline.Kimliğin silikleştiriliyor... Biliyoruz, asıl yok edilmekistenen sen değilsin elbette, seni sen yapan modernruhun.Sen <strong>Ankara</strong>’sın; sevdiğimiz, sevildiğimiz, ayrılıklarıile hüzünlendiğimiz, kavuşmalarını özlediğimiz.Sevgilimizsin.Bir kent sevgili olur mu? Olur… Yüreğimizin serinliğineaçılan bir penceredir nefes aldığımız; saflığına,dostluğuna vurulduğumuz aşkımızın kentidir <strong>Ankara</strong>…Sevdik seni; güneşli Mayıs göğünü sevdik, gri-beyazörtünmeni sevdik Ocak ayında, Ekim yapraklarınısevdik okul çocuklarının yollarına serdiğin. Hermevsimde yeniden keşfetmeyi sevdik seningüzelliklerini. Kentliliğini sevdik, başkentliğini.Biz <strong>Ankara</strong>’yı seviyoruz, karşılıksız… Biz <strong>Ankara</strong>’yıseviyoruz, tutkulu… Biz <strong>Ankara</strong>’yı seviyoruz,imkânsız… Biz <strong>Ankara</strong>’yı seviyoruz, öfkeli…Bir kent sevgili olur mu? Olur…Biz <strong>Ankara</strong>’yı seviyoruz, isyanı yürekte hissedişin,derin uykulardan uyanışın, inatla süren mücadeleninkentidir <strong>Ankara</strong>. Biliyoruz, toprağın, suyun, havanın,ateşin uyanışı kadar sancılıdır, bir kentin uyanışı… Busevgili kent, bu güzel sevgili bir kez daha uyanacakuykusundan.Direnişin ve UmudunBaşkenti olacakANKARA…63

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!