tüm onarýmý, soyut, yani mutlak düþüncenin, kurgusal mantýksaldüþüncenin üretim tarihinden [XVII] baþka bir þey deðildirler. Buyoksunlaþma ve onun kaldýrýlmasýnýn, demek ki asýl önemli yanýnýoluþturan yabancýlaþma, düþüncenin kendi içinde, Kendinde ileKendisi Ýçin, bilinç ile kendinin bilinci, nesne ile özne karþýtlýðýdýr,yani soyut düþünce ile duyulur gerçeklik ya da gerçek duyulur karþýtlýðý.Tüm öbür karþýtlýklar ve onlarýn hareketleri, o öbür karþýtlýklarýn,yabancý karþýtlýklarýn anlamýný oluþturan tek ilginç karþýtlýklarolan bu karþýtlýklarýn görünüþünden, dýþ görünüþünden, dýþrakbiçiminden baþka bir þey deðildirler. Yabancýlaþmanýn konulmuþve kaldýrýlacak özü olarak görünen þey, insanal varlýðýn, kendikendine karþýt olarak, insanal- olmayan biçimde nesnelleþmesideðil, ama soyut düþünceden ayrýlarak ve ona karþýt olaraknesnelleþmesidir.[XVIII] bunun sonucu, insanýn, nesneler, ve yabancý nesnelerdurumuna gelmiþ bulunan özsel güçlerinin temellükü, ilkin bilinçte,arý düþüncede, yani soyutlamada olup biten bir temellüküdür, bunesnelerin düþünceler ve düþünce hareketleri niteliðiyle temellüküdürve temellük; bu nedenle daha Görüngübilim’de –dipten doruðaolumsuz ve eleþtirel görünümüne karþýn ve içerdiði ve dahasonraki açýndýrmayý çoðu kez geniþ ölçüde önceleyen eleþtiriyekarþýn– Hegel’in daha sonraki üretimlerinin eleþtirel olmayan olguculuðuile gene eleþtirel olmayan idealizmi –varolan deneysel gerçekliðino felsefi ayrýþtýrma ve yeniden kurulmasý– daha o zamandangizli, tohum olarak varolan, gücül durumda ve giz olarak, görülür.Ýkinci olarak. Nesnel dünyanýn insana dönüþ istemi, – örneðinduyulur bilincin soyut olarak duyulur bir bilinç deðil, ama insanalolarak duyulur bir bilinç olduðunu, dinin, zenginliðin vb., insanalnesnelleþmenin, yapýtlaþmýþ insanal özsel güçlerin yabancýlaþmýþgerçekliðinden baþka, ve öyleyse gerçek insanal gerçekliðegötüren yoldan [sayfa 244] baþka bir þey olmadýklarýným kabul etmek,– bu sürecin temellük ya da kavranmasý, demek ki, Hegel’de,duyulur dünyanýn, dinin, devlet erkliðiniri vb., tinsel özler olmalarýbiçiminde görünür – çünkü sadece tin insanýn gerçek özüdür vegerçek tin biçimi de düþünen tin, kurgusal mantýksal tindir. Doðanýnve tarih tarafýndan oluþturulan doðanýn, insan ürünlerinin insanalözlüðü, onlarýn soyut tinin ve bunun sonucu, bu ölçü içinde, tininuðraklarýnýn, düþünülmüþ varlýklarýn ürünleri olmalarýnda görünür.138 Karl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý
Bu nedenle Görüngübilim gizli, henüz kendi baþýna karanlýk veyalanlaþtýrýcý (mystifiante) eleþtiridir, ama insanýn yabancýlaþmasýnýalýkoyduðu ölçüde, –insan orada ancak tin biçimi altýnda görünsede,– onda eleþtirinin tüm öðelerinin gizli olarak varolduklarý görülür,ve bunlar çoðu kez hegelci görüþ açýsýný çok aþan bir biçimdehazýrlanmýþ ve geliþtirilmiþ bulunurlar. “Mutsuz bilinç”, “dürüstbilinç”, “soylu bilinç ile soysuz bilinç” arasýndaki savaþým vb., bukesimlerin herbiri, –henüz yabancýlaþmýþ bir biçim altýnda da olsa–din, devlet, uygar yaþam vb. gibi koca koca alanlarýn eleþtiri öðeleriniiçerirler. Ve öz, nesne, nasýl onun için her zaman düþünülmüþ özise, özne de ayný biçimde her zaman bilinç ya da kendinin bilincidir,ya da daha doðrusu nesne ancak soyut bilinç ve insan da kendininbilinci olarak görünür. Bu nedenle Görüngübilim’de görünen çeþitliyabancýlaþma biçimleri, bilincin ve kendinin bilincinin çeþitlibiçimlerinden baþka bir þey deðildirler. Nesnenin kavranma biçimiolan soyut bilinç, kendinde nasýl ki kendinin bilincinin birayrýmlaþma uðraðýndan baþka bir þey deðilse, kendinin bilinci ilebilincin özdeþliði, mutlak bilgi, soyut düþüncenin artýk dýþ yönündedeðil, ama sadece kendi içinde oluþan hareketi de hareket sonucuolarak týpký öyle elde edilir, yani sonuç olarak arý düþünce diyalektiðielde edilir.[XXIII] Hegel’in Görüngübilim’i ile onun sonal (final) sonucunun–itici ve yaratýcý ilke olarak olumsuzluk [sayfa 245] diyalektiði–büyüklüðü, demek ki bir yandan Hegel’in, insanýn kendisi tarafýndanüretimini bir süreç olarak, nesnelleþmeyi nesnelsizleþme olarak,yabancýlaþma ve bu yabancýlaþmanýn kaldýrýlmasý olarakkavramasýna; demek ki emeðin özünü kavramasýna ve gerçek (réel)olduðu için nesnel, doðru (veritable) olan insaný da, kendi öz emeðininsonucu olarak tasarlamasýna dayanýr. Ýnsanýn kendi kendisiile türsel varlýk olarak etkin gerçek iliþkisi ya da gerçek türsel varlýkolarak, yani insanal varlýk olarak kendini göstermesi, ancak insankendi tüm tinsel güçlerini yaratma ile gerçekten dýþlaþtýrdýðý –buda ancak tarihin sonucu olarak, insanlarýn toplu etkinliði etkisi ileolabilir–, bu güçler karþýsýnda nesneler karþýsýndaymýþ gibi davrandýðýiçin olanaklýdýr, ki bu da ilkin ancak yabancýlaþma biçimi altýndaolanaklýdýr.Þimdi Görüngübilim’in son bölümünü, mutlak bilgiyi –aynýzamanda hem Görüngübilim’in özetlenmiþ özünü, hem kurgusalKarl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý139
- Page 1 and 2:
KARL MARKS1844ELYAZMALARIEKONOMÝ P
- Page 5:
ÝÇÝNDEKÝLER9 Ö n s ö z14 Biri
- Page 9 and 10:
Ö N S Ö Zransýz-Alman Yýllýkla
- Page 11 and 12:
yapýtlarý dýþýnda-, Hess’ in
- Page 13 and 14:
lemede, felsefenin ve özellikle He
- Page 15 and 16:
sahibi ile kapitalist, gelirlerine
- Page 20 and 21:
mesi için zorunlu olan bölümü.
- Page 22 and 23:
Emek, kendini, ekonomi politikte, a
- Page 24 and 25:
nin karþýlanmasý için yeterli o
- Page 26 and 27:
[sayfa 110] adlý yapýtýnda, Ýng
- Page 28 and 29:
en küçük bir kaygý duymaksýzý
- Page 30 and 31:
Örneðin büyük bir servete konar
- Page 32 and 33:
gerekli olanýn, her zaman ötesind
- Page 34 and 35:
caklarý kendiliðinden anlaþýlý
- Page 36 and 37:
zenginliðinin geliþmesini öngere
- Page 38 and 39:
da, büyük ve küçük sermayeleri
- Page 40 and 41:
iþçilerinin kazancýna gelince, f
- Page 42 and 43:
tan sonra, nüfusunun on ya da onik
- Page 44 and 45:
ellerine almýþlardýr. Bkz: Birmi
- Page 46 and 47:
u iyileþtirmeler kendi öz fonlar
- Page 48 and 49:
doðal rantý, ya da topraklarýn
- Page 50 and 51:
dýrabileceði sayý oranýnda deð
- Page 52 and 53:
örnektir, çünkü ev kirasý ile
- Page 54 and 55:
Peru madenlerinin baþýna ayný þ
- Page 56 and 57:
nün, tüm siyasal renkten arýnmý
- Page 58 and 59:
Çünkü büyük toprak mülkiyeti,
- Page 60 and 61:
[YABANCILAÞMIÞ EMEK][XXII] Ekonom
- Page 62 and 63:
Bir þey açýklamak istediði zama
- Page 64 and 65:
iliþkin bir nesne, onun emeðine b
- Page 66 and 67:
de, týpký öyle, kendi öz etkinl
- Page 68 and 69:
etkinlik, insanýn türsel özlüð
- Page 70 and 71:
kendi emek ürününe ve kendi [say
- Page 72 and 73:
la, iþçi bu emek ile ona yabancý
- Page 74 and 75:
sorununu, yabancýlaþmýþ emeðin
- Page 76 and 77:
ÝKÝNCÝ ELYAZMASI 1[EMEK VE SERMA
- Page 78 and 79:
uzaklaþtýrýlmýþ bir varlýk ol
- Page 80 and 81:
yardýmýyla geçindiren kölesine
- Page 82 and 83:
araçlarý fiyatlarýný artýrýp,
- Page 84 and 85:
ÜÇÜNCÜ ELYAZMASI 1[ÖZEL MÜLK
- Page 86 and 87:
politik, kendini ortaya tek siyaset
- Page 88 and 89: yetinin feodal niteliðini kaldýr
- Page 90 and 91: tarafýndan konulmuþ [bir karþýt
- Page 92 and 93: insanla iliþkisidir, týpký insan
- Page 94 and 95: tanýnmýþ gerçek yaþamýnýn da
- Page 96 and 97: ütünsellik, gerçeklikte ya toplu
- Page 98 and 99: Ayný biçimde öteki insanlarýn d
- Page 100 and 101: hareketi ile bu kuruluþ için gere
- Page 102 and 103: ihin kendisi doða tarihinin, doða
- Page 104 and 105: sorun, bir soyutlama ürününün t
- Page 106 and 107: [ÖZEL MÜLKÝYET REJÝMÝNDE VE SO
- Page 108 and 109: - Bu yabancýlaþma öte yandan, bi
- Page 110 and 111: zenginliði koyar ve senin yapamad
- Page 112 and 113: {Ýktisat ilkesi olarak gereksinme
- Page 114 and 115: sahip bulunan insanal özün temell
- Page 116 and 117: terini de kendi isteðinin kurbaný
- Page 118 and 119: getiren fizyokratlarýn kanýtýna
- Page 120 and 121: alýþveriþ ve deðiþim eðilimi
- Page 122 and 123: me eðilimi gösteren bütün iþle
- Page 124 and 125: kurulmasýný dile getirmesi sorunu
- Page 126 and 127: 229] (yeme, içme, nesnenin biçiml
- Page 128 and 129: Shakespeare paranýn özünü yetki
- Page 130 and 131: ireyin sadece imgeleminde varolan g
- Page 132 and 133: öylesine bir güç ile olgunlaþm
- Page 134 and 135: euerbach, hegelci diyalektik karþ
- Page 136 and 137: cine karþý çýkaran ayrýmýný
- Page 140 and 141: diyalektik ile iliþkisini, ve hem
- Page 142 and 143: ilincinin yabancýlaþmasýdýr; 3
- Page 144 and 145: yani eðilimlerinin nesneleri, bað
- Page 146 and 147: insanýn gerçek doðal tarihidir -
- Page 148 and 149: ürününü tanýdýktan sonra, gen
- Page 150 and 151: Týpký, aþýlmýþ niceliðin nit
- Page 152 and 153: kendi öz ereði olan ve kendi kend
- Page 154 and 155: kendinden vazgeçmeye, ve kendi yan
- Page 156 and 157: anlamý vardýr.“Sýnýrlý tanr