tanýnmýþ gerçek yaþamýnýn daha çok bilinçte ya da dýþ dünyadayaþanmasýna, daha çok düþüncel ya da gerçek yaþam olmasýnabaðlýdýr. Komünizm tanrýtanýmazlýk ile birlikte araçsýz [sayfa 191] olarakbaþlar (Owen). Tanrýtanýmazlýk, baþlangýçta, henüz komünizmolmaktan çok uzaktadýr, nasýl ki bu tanrýtanýmazlýðýn henüz dahaçok bir soyutlama olmasý gibi. Tanrýtanýmazlýðýn insan sevgisidemek ki baþlangýçta soyut felsefi insan sevgisinden baþka bir þeydeðildir, komünizmin insan sevgisi ise, araçsýz gerçek ve doðrudandoðruya eyleme (Wirkung) yönelmiþtir.Olumlu olarak kaldýrýlmýþ özel mülkiyet varsayýmýnda,insanýn insaný, kendini ve öteki insaný nasýl ürettiðini; bireyselliðindolayýmsýz etkinliðinin ürünü olan nesnenin, nasýl ayný zamandaonun öteki insan için kendi öz varlýðý, öteki insanýn varlýðý ve ötekiinsanýn onun için varlýðý da olduðunu görmüþ bulunuyoruz. 8 Ama,ayný biçimde, emek gereci olsun özne olarak insan olsun, hareketinsonucu olduðu kadar çýkýþ noktasýdýrlar da (ve özel mülkiyetin tarihselzorunluluðu da, iþte onlarýn bu çýkýþ noktasý olmalarý gereðinedayanýr). Demek ki, toplumsal özlük, tüm hareketin genel özlüðüdür;toplumun kendisi insan olarak insaný ürettiði gibi, o da insantarafýndan üretilmiþtir. 9 Etkinlik ve yararlanma, köken türleri bakýmýndanolduðu kadar, içerikleri bakýmýndan da toplumsaldýrlar;toplumsal etkinlik ve toplumsal yararlanmadýrlar. Doðanýn insanalözü, ancak toplumsal insan için sözkonusudur; çünkü doða ancaktoplumda onun için insan ile bað olarak, öteki için onun ve onuniçin ötekinin varoluþu olarak, ve insanal gerçekliðin dirimsel öðesiolarak vardýr; doða, onun için ancak toplumda kendi öz insanalvaroluþunun temelidir. Onun doðal varoluþu ancak toplumda onuniçin kendi insanal varoluþudur ve doða ancak toplumda onun içininsan durumuna gelmiþtir. Öyleyse, toplum, insanýn doða ile özselbirliðinin tamamlanmasý, doðanýn gerçek diriliþi, [sayfa 192] insanýneksiksiz doðalcýlýðý ve doðanýn eksiksiz insancýlýðýdýr.[VI] Ortaklaþa etkinlik ve ortaklaþa yararlanma, yani kendilerinidoðrudan doðruya öteki insanlar ile gerçek toplum biçimindegösterip doðrulayan etkinlik ve yararlanma, her ne kadar toplumsal-8Marx, burada, kuþkusuz yitik elyazmasýnda bulunan bir açýndýrmaya iletmedebulunur.9Marx burada toplumdan gerçek toplumu, insanlarýn artýk birbirleri ileçatýþmayacaklarý ve özel mülkiyetin olumlu kaldýrýlmasýndan doðacak olan toplumu anlar.94 Karl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý
lýðýn bu dolayýmsýz dýþavurumunun, onlarýn içeriklerinin özüne dayanmýþve bu içeriðin uydurulmuþ bulunduðu yerlerde görülürlersede, toplumsa etkinlik ve toplumsal yararlanma hiç bir zaman sadecearaçsýz, ortaklaþa bir etkinlik ve araçsýz ortaklaþa bir yararlanmabiçimi altýnda varolamazlar.Ama hatta benim etkinliðim bilimsel vb. ise, ve ben bu etkinliðebaþkalarý ile dolaysýz ortaklýk biçiminde çok seyrek giriþebilsembile, insan olarak davrandýðým için toplumsal sayýlýrým. Sadece etkinliðimingereci –düþünürün kendi etkinliðini sayesinde yürüttüðüdil gibi– bana toplumsal ürün olarak verilmekle kalmamýþtýr, amabenim kendi öz varoluþum da toplumsal etkinliktir; sonuç olarakkendimi getirdiðim durum da, toplum için ve toplumsal varlýk olarakkendimin bilinci ile kendimi getirdiðim durum da toplumsal etkinliktir.Benim evrensel bilincim, gerçek ortaklýðýn, toplumsal örgütünyaþayan biçimi olduðu þeyin kuramsal biçiminden baþka bir þeydeðildir; oysa günümüzde evrensel bilinç gerçek yaþamýn bir soyutlamasýdýr,ve bu nitelikle, onun karþýsýna düþman olarak dikilir.Demek ki, benim evrensel bilincimin –evrensel bilinç olarak– etkinliði,toplumsal varlýk olarak benim kuramsal varoluþumdur da.“Toplum”u birey karþýsýnda bir soyutlama olarak yenidensaptamaktan özellikle kaçýnmak gerek. Birey, toplumsal varlýktýr.Yaþamýnýn belirtisi –hatta baþkalarý ile ve onlarla ayný zamanda yaþanmýþortaklaþa bir yaþam belirtisi dolayýmsýz biçimi altýnda görünmesebile– demek ki, toplumsal yaþamýn bir belirti ve bir olurlanmasýdýr.Bireysel [sayfa 193] yaþamýn varoluþ biçimi türsel yaþamýn dahatikel ya da daha genel bir biçimi olmasýna, ve türün yaþamý dahatikel ya da daha genel bir bireysel yaþam olmasýna –ve zorunluolarak böyle olmasýna– karþýn, insanýn bireysel yaþamý ile türselyaþamý birbirinden ayrý þeyler deðildir.Türsel bilinç olarak insan kendi gerçek toplumsal yaþamýnýolurlar ve kendi gerçek varoluþunu düþüncede yinelemekten baþkabir þey yapmaz; týpký türsel varlýðýn, tersine, kendini türsel bilinçtedoðruladýðý ve kendi evrenselliði içinde, düþünen varlýk olarak,kendisi için (pour soi) olduðu gibi.Ýnsan –demek ki hangi derecede olursa olsun tikel bir bireyve tikelliði onu bir birey ve gerçek bireysel bir toplumsal varlýk durumunagetirir– demek ki bir o kadar da bütünselliktir, düþünselKarl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý95
- Page 1 and 2:
KARL MARKS1844ELYAZMALARIEKONOMÝ P
- Page 5:
ÝÇÝNDEKÝLER9 Ö n s ö z14 Biri
- Page 9 and 10:
Ö N S Ö Zransýz-Alman Yýllýkla
- Page 11 and 12:
yapýtlarý dýþýnda-, Hess’ in
- Page 13 and 14:
lemede, felsefenin ve özellikle He
- Page 15 and 16:
sahibi ile kapitalist, gelirlerine
- Page 20 and 21:
mesi için zorunlu olan bölümü.
- Page 22 and 23:
Emek, kendini, ekonomi politikte, a
- Page 24 and 25:
nin karþýlanmasý için yeterli o
- Page 26 and 27:
[sayfa 110] adlý yapýtýnda, Ýng
- Page 28 and 29:
en küçük bir kaygý duymaksýzý
- Page 30 and 31:
Örneðin büyük bir servete konar
- Page 32 and 33:
gerekli olanýn, her zaman ötesind
- Page 34 and 35:
caklarý kendiliðinden anlaþýlý
- Page 36 and 37:
zenginliðinin geliþmesini öngere
- Page 38 and 39:
da, büyük ve küçük sermayeleri
- Page 40 and 41:
iþçilerinin kazancýna gelince, f
- Page 42 and 43:
tan sonra, nüfusunun on ya da onik
- Page 44 and 45: ellerine almýþlardýr. Bkz: Birmi
- Page 46 and 47: u iyileþtirmeler kendi öz fonlar
- Page 48 and 49: doðal rantý, ya da topraklarýn
- Page 50 and 51: dýrabileceði sayý oranýnda deð
- Page 52 and 53: örnektir, çünkü ev kirasý ile
- Page 54 and 55: Peru madenlerinin baþýna ayný þ
- Page 56 and 57: nün, tüm siyasal renkten arýnmý
- Page 58 and 59: Çünkü büyük toprak mülkiyeti,
- Page 60 and 61: [YABANCILAÞMIÞ EMEK][XXII] Ekonom
- Page 62 and 63: Bir þey açýklamak istediði zama
- Page 64 and 65: iliþkin bir nesne, onun emeðine b
- Page 66 and 67: de, týpký öyle, kendi öz etkinl
- Page 68 and 69: etkinlik, insanýn türsel özlüð
- Page 70 and 71: kendi emek ürününe ve kendi [say
- Page 72 and 73: la, iþçi bu emek ile ona yabancý
- Page 74 and 75: sorununu, yabancýlaþmýþ emeðin
- Page 76 and 77: ÝKÝNCÝ ELYAZMASI 1[EMEK VE SERMA
- Page 78 and 79: uzaklaþtýrýlmýþ bir varlýk ol
- Page 80 and 81: yardýmýyla geçindiren kölesine
- Page 82 and 83: araçlarý fiyatlarýný artýrýp,
- Page 84 and 85: ÜÇÜNCÜ ELYAZMASI 1[ÖZEL MÜLK
- Page 86 and 87: politik, kendini ortaya tek siyaset
- Page 88 and 89: yetinin feodal niteliðini kaldýr
- Page 90 and 91: tarafýndan konulmuþ [bir karþýt
- Page 92 and 93: insanla iliþkisidir, týpký insan
- Page 96 and 97: ütünsellik, gerçeklikte ya toplu
- Page 98 and 99: Ayný biçimde öteki insanlarýn d
- Page 100 and 101: hareketi ile bu kuruluþ için gere
- Page 102 and 103: ihin kendisi doða tarihinin, doða
- Page 104 and 105: sorun, bir soyutlama ürününün t
- Page 106 and 107: [ÖZEL MÜLKÝYET REJÝMÝNDE VE SO
- Page 108 and 109: - Bu yabancýlaþma öte yandan, bi
- Page 110 and 111: zenginliði koyar ve senin yapamad
- Page 112 and 113: {Ýktisat ilkesi olarak gereksinme
- Page 114 and 115: sahip bulunan insanal özün temell
- Page 116 and 117: terini de kendi isteðinin kurbaný
- Page 118 and 119: getiren fizyokratlarýn kanýtýna
- Page 120 and 121: alýþveriþ ve deðiþim eðilimi
- Page 122 and 123: me eðilimi gösteren bütün iþle
- Page 124 and 125: kurulmasýný dile getirmesi sorunu
- Page 126 and 127: 229] (yeme, içme, nesnenin biçiml
- Page 128 and 129: Shakespeare paranýn özünü yetki
- Page 130 and 131: ireyin sadece imgeleminde varolan g
- Page 132 and 133: öylesine bir güç ile olgunlaþm
- Page 134 and 135: euerbach, hegelci diyalektik karþ
- Page 136 and 137: cine karþý çýkaran ayrýmýný
- Page 138 and 139: tüm onarýmý, soyut, yani mutlak
- Page 140 and 141: diyalektik ile iliþkisini, ve hem
- Page 142 and 143: ilincinin yabancýlaþmasýdýr; 3
- Page 144 and 145:
yani eðilimlerinin nesneleri, bað
- Page 146 and 147:
insanýn gerçek doðal tarihidir -
- Page 148 and 149:
ürününü tanýdýktan sonra, gen
- Page 150 and 151:
Týpký, aþýlmýþ niceliðin nit
- Page 152 and 153:
kendi öz ereði olan ve kendi kend
- Page 154 and 155:
kendinden vazgeçmeye, ve kendi yan
- Page 156 and 157:
anlamý vardýr.“Sýnýrlý tanr