da, büyük ve küçük sermayelerin rekabetinde önemli bir konudur.“Döner sermaye, yapým ya da tecim için, geçim araçlarýný üretmektekullanýlan sermayedir. Bu biçimde kullanýlan sermaye, sahibininelinde kaldýkça ya da ayný biçim altýnda kalmaya devam ettikçe, sahibinegelir ya da kâr getiremez [...]. Bu sermaye, bir baþka biçim altýndadönmek üzere, onun elinden, durmadan bir biçim altýnda çýkar, veiþte bu ardý arkasý kesilmeyen dolaþým ya da deðiþimler aracýyladýr ki,ona bir kâr getirebilir. Sabit sermaye, topraklarýn iyileþtirilmesinde veyararlý makineler ile aletleri ya da öbür benzeri þeyler satýn alýnmasýndankullanýlan sermayeden bileþir.” (Smith, [c. II], s. 197-198.)“Sabit sermayenin bakým masrafýndaki her tutum (tasarruf), [toplumun]safi gelirinde bir iyileþtirmedir. Herhangi bir iþ giriþimcisininsermaye bütünü, zorunlu olarak onun sabit sermayesi ile döner sermayesiarasýnda paylaþtýrýlmýþtýr. Toplam sermayesi [sayfa 124] ayný kaldýkça,iki parçadan biri ne kadar küçük olursa, öbürü zorunlu olarak o kadarbüyük olacaktýr. Emek gereç ve ücretlerini saðlayan ve sanayii etkinliðegeçiren, döner sermayedir. Bundan ötürü, sabit sermayenin [bakýmharcamasýnda], emekteki üretici gücü azaltmayan her tutum, fonuartýracaktýr.” (Smith, c. II, s. 226.) 61Capital fixe ile capitat circulant arasýndaki oranýn, büyükkapitalist için küçük kapitalistten çok daha elveriþli olduðu dahailk anda görülür. Çok büyük bir bankacýnýn, çok küçük bir bankacýdan,ancak çok küçük nicelikte daha çok bir sabit sermaye gereksinmesivardýr. Sabit sermayeleri, bürolarý ile sýnýrlanýr. Büyük birtoprak sahibinin aletleri, topraðýnýn büyüklüðü ile orantýlý olarakartmazlar. Ayný biçimde, büyük bir kapitalistin, elinde bulundurmaüstünlüðüne küçük bir kapitalistten çok sahip olduðu kredi de,sabit sermayeden, yani hep elinde bulundurmasý gereken paradanbir o kadar büyük bir tutumdur. Son olarak, sýnai emeðin yüksekbir geliþme derecesine eriþmiþ, demek ki hemen tüm el emeðininfabrika emeði durumuna dönüþmüþ bulunduðu yerlerde, küçükkapitalistin tüm sermayesinin, onun sadece zorunlu capital fixe’esahip olmasý için bile yetmeyeceðini kendiliðinden anlaþýlýr. Ontanýmýný benimser. Daha sonra Kapital’in Ýkinci Cildinde, Onuncu Bölümde bununeleþtirisini yapacaktýr. Smith, Marx’ýn dolaþan sermaye adýný vereceði þeye, döner sermaye,der. Sabit sermayeye gelince, bu, Smith’e göre, kârýn yaratýcýsýdýr. Ýngiliz iktisatçý,sermayesini yatýrmanýn iki biçimini birbirinden ayýrýr; bu, bilimsel bir ayrým deðildir.61Bu alýntýyý Adam Smith’in terimleri ile veriyoruz. Marx’ýn almamýþ bulunduðuparçalarý [ ] içine koyduk.38 Karl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý
sait que les travaux de la grande culture n’occupent habituellementqu’un petit nombre de bras. 62Genel olarak, büyük sermayelerin birikiminde, küçük kapitalistlereoranla capital fixe’te görece bir merkezleþme ve bir yalýnlaþmada olur. Büyük kapitalist, kendisi için [XI] emek araçlarýnýnbir örgütlenme tipini uygular.“Ayný biçimde, sanayi alanýnda, her yapýmevi ve her fabrika, dahaþimdiden oldukça büyük maddi bir servetin, ortak bir üretim amacýnda,entelektüel yetenekler ve çok sayýda ve çeþitli [sayfa 125] teknik becerilerile oldukça geniþ bir birleþmesidir... Yasalarýn geniþ toprak mülklerininvarlýklarýný sürdürmelerine olanak verdikleri yerlerde, artan birnüfusun artýk bölümü sanayilere üþüþür ve bunun sonucu, Büyük Britanya’daolduðu gibi, proleterlerin en büyük bir bölümü her þeyden öncesanayi alanýnda birikir. Ama yasalarýn topraðýn sürekli paylaþmasýnaizin verdiði yerlerde, sürekli parçalanmanýn geliþmesi sonucu, yoksullarve hoþnutsuzlar sýnýfý içine atýlmýþ bulunan borçlu küçük toprak sahiplerisayýsýnýn, ransa’da olduðu gibi, arttýðý görülür. Eðer sonunda bu parçalanmave borçlarýn bu artýþý daha yüksek bir dereceye varýrsa, büyüksanayiin küçük sanayii yýkmasý gibi büyük toprak mülkiyeti de küçüktoprak mülkiyetini yeniden yutar; ve büyük toprak mülklerinin yenidenkurulmalarý üzerine, topraðýn iþlenmesi için çok gerekli olmayan malsýzmülksüz iþçiler yýðýný yeniden sanayie doðru itilir.” (Schulz, ÜretimHareketi, s. [58]-59.)“Ayný türden metalarýn özlüðü, üretim biçimindeki deðiþikliklerve özellikle makinelerin kullanýlmasý sonucu, deðiþir. 3 þilin 8 peni deðerindekiyarým kilo pamuktan, 167 Ýngiliz mili, yani 36 Alman mili biruzunlukta ve 25 Ginelik bir tecimsel deðerde 350 çile, ancak insan gücüyerine makine geçirerek olanaklý bir duruma gelmiþtir.” (Ibid., s.62.)“Ýngiltere’de pamuklu fiyatlarý 45 yýldan beri ortalama olarak 11 / 12düþtü ve, Marshall’ýn hesaplarýna göre, 1814’te 16 þilin ödenen yapýlmýþürünlerin eþit niceliði, þimdi 1 þilin 10 peniye veriliyor. Sanayi ürünlerindekibüyük ucuzlama, hem iç tüketimi, hem de dýþ pazarý büyütmüþtür;ve Büyük Britanya’da makinelerin kullanýlmaya baþlanmasýndan sonraiþçi sayýsýnýn sadece düþmemekle kalmamasý, ama 40.000’den 1,5 milyonayükselmesi de buna baðlýdýr. [XII] þimdi sanayi giriþimci ve62“Büyük ekim çalýþmalarýnýn genellikle ancak küçük bir sayýdaki kolu çalýþtýrdýðýbilinir.”Karl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý39
- Page 1 and 2: KARL MARKS1844ELYAZMALARIEKONOMÝ P
- Page 5: ÝÇÝNDEKÝLER9 Ö n s ö z14 Biri
- Page 9 and 10: Ö N S Ö Zransýz-Alman Yýllýkla
- Page 11 and 12: yapýtlarý dýþýnda-, Hess’ in
- Page 13 and 14: lemede, felsefenin ve özellikle He
- Page 15 and 16: sahibi ile kapitalist, gelirlerine
- Page 20 and 21: mesi için zorunlu olan bölümü.
- Page 22 and 23: Emek, kendini, ekonomi politikte, a
- Page 24 and 25: nin karþýlanmasý için yeterli o
- Page 26 and 27: [sayfa 110] adlý yapýtýnda, Ýng
- Page 28 and 29: en küçük bir kaygý duymaksýzý
- Page 30 and 31: Örneðin büyük bir servete konar
- Page 32 and 33: gerekli olanýn, her zaman ötesind
- Page 34 and 35: caklarý kendiliðinden anlaþýlý
- Page 36 and 37: zenginliðinin geliþmesini öngere
- Page 40 and 41: iþçilerinin kazancýna gelince, f
- Page 42 and 43: tan sonra, nüfusunun on ya da onik
- Page 44 and 45: ellerine almýþlardýr. Bkz: Birmi
- Page 46 and 47: u iyileþtirmeler kendi öz fonlar
- Page 48 and 49: doðal rantý, ya da topraklarýn
- Page 50 and 51: dýrabileceði sayý oranýnda deð
- Page 52 and 53: örnektir, çünkü ev kirasý ile
- Page 54 and 55: Peru madenlerinin baþýna ayný þ
- Page 56 and 57: nün, tüm siyasal renkten arýnmý
- Page 58 and 59: Çünkü büyük toprak mülkiyeti,
- Page 60 and 61: [YABANCILAÞMIÞ EMEK][XXII] Ekonom
- Page 62 and 63: Bir þey açýklamak istediði zama
- Page 64 and 65: iliþkin bir nesne, onun emeðine b
- Page 66 and 67: de, týpký öyle, kendi öz etkinl
- Page 68 and 69: etkinlik, insanýn türsel özlüð
- Page 70 and 71: kendi emek ürününe ve kendi [say
- Page 72 and 73: la, iþçi bu emek ile ona yabancý
- Page 74 and 75: sorununu, yabancýlaþmýþ emeðin
- Page 76 and 77: ÝKÝNCÝ ELYAZMASI 1[EMEK VE SERMA
- Page 78 and 79: uzaklaþtýrýlmýþ bir varlýk ol
- Page 80 and 81: yardýmýyla geçindiren kölesine
- Page 82 and 83: araçlarý fiyatlarýný artýrýp,
- Page 84 and 85: ÜÇÜNCÜ ELYAZMASI 1[ÖZEL MÜLK
- Page 86 and 87: politik, kendini ortaya tek siyaset
- Page 88 and 89:
yetinin feodal niteliðini kaldýr
- Page 90 and 91:
tarafýndan konulmuþ [bir karþýt
- Page 92 and 93:
insanla iliþkisidir, týpký insan
- Page 94 and 95:
tanýnmýþ gerçek yaþamýnýn da
- Page 96 and 97:
ütünsellik, gerçeklikte ya toplu
- Page 98 and 99:
Ayný biçimde öteki insanlarýn d
- Page 100 and 101:
hareketi ile bu kuruluþ için gere
- Page 102 and 103:
ihin kendisi doða tarihinin, doða
- Page 104 and 105:
sorun, bir soyutlama ürününün t
- Page 106 and 107:
[ÖZEL MÜLKÝYET REJÝMÝNDE VE SO
- Page 108 and 109:
- Bu yabancýlaþma öte yandan, bi
- Page 110 and 111:
zenginliði koyar ve senin yapamad
- Page 112 and 113:
{Ýktisat ilkesi olarak gereksinme
- Page 114 and 115:
sahip bulunan insanal özün temell
- Page 116 and 117:
terini de kendi isteðinin kurbaný
- Page 118 and 119:
getiren fizyokratlarýn kanýtýna
- Page 120 and 121:
alýþveriþ ve deðiþim eðilimi
- Page 122 and 123:
me eðilimi gösteren bütün iþle
- Page 124 and 125:
kurulmasýný dile getirmesi sorunu
- Page 126 and 127:
229] (yeme, içme, nesnenin biçiml
- Page 128 and 129:
Shakespeare paranýn özünü yetki
- Page 130 and 131:
ireyin sadece imgeleminde varolan g
- Page 132 and 133:
öylesine bir güç ile olgunlaþm
- Page 134 and 135:
euerbach, hegelci diyalektik karþ
- Page 136 and 137:
cine karþý çýkaran ayrýmýný
- Page 138 and 139:
tüm onarýmý, soyut, yani mutlak
- Page 140 and 141:
diyalektik ile iliþkisini, ve hem
- Page 142 and 143:
ilincinin yabancýlaþmasýdýr; 3
- Page 144 and 145:
yani eðilimlerinin nesneleri, bað
- Page 146 and 147:
insanýn gerçek doðal tarihidir -
- Page 148 and 149:
ürününü tanýdýktan sonra, gen
- Page 150 and 151:
Týpký, aþýlmýþ niceliðin nit
- Page 152 and 153:
kendi öz ereði olan ve kendi kend
- Page 154 and 155:
kendinden vazgeçmeye, ve kendi yan
- Page 156 and 157:
anlamý vardýr.“Sýnýrlý tanr