Peru madenlerinin baþýna ayný þey geldi.” (c. I, s. 353.)Smith’in burada maden ocaklarý üzerine tüm söyledikleri,genel olarak toprak mülkiyeti için de azçok geçerlidir.d) “Yürürlükte olan (cari) toprak fiyatlarýnýn her yerde yürürlükteolan faiz oranýna baðlý bulunmasý ilginçtir. ... Eðer toprak rantý parafaizinin çok altýna düþseydi, kimse toprak satýn almak istemez, bu daçok geçmeden yürürlükte olan toprak fiyatlarýný düþürürdü. Tersine,rant, faizin oldukça üstüne çýksaydý, herkes toprak satýn almak ister, vebu da çok geçmeden yürürlükte olan toprak fiyatýný yükseltirdi.”([Smith], c. II, s. 367-368.)Toprak rantý ile para [faiz -ç.] oraný arasýndaki bu iliþkiden,toprak rantýnýn gitgide düþmesi gerektiði sonucu çýkar; öyle ki, sonundasadece en zengin insanlar toprak rantý ile yaþayabileceklerdir.Demek ki, topraklarýný kiraya vermeyen toprak sahipleri arasýndadurmadan büyüyen rekabet. [sayfa 143] Aralarýndan bir bölümününyýkýmý. – Büyük toprak mülkiyetinde yeni birikim.[XVII] Bu rekabetin bir de toprak mülkiyetinin büyük birbölümünün kapitalistlerin eline geçmesi ve kapitalistlerin böyleceayný zamanda toprak sahibi de olmalarý gibi bir sonucu var; týpkýküçük toprak sahiplerinin, eninde sonunda artýk kapitalistten baþkabir þey olmamalarý gibi. Týpký büyük toprak mülkiyetinin bir bölümünün,ayný zamanda sanayici olmasý gibi.Son sonuç, demek ki, kapitalist ile toprak sahibi arasýndakiayrýmýn kalkmasýdýr; öyle ki, genel olarak, nüfusun artýk sadece ikisýnýfý var: iþçi sýnýfý ile kapitalistler sýnýfý. Toprak mülkiyetinin bualýþveriþ konusu olmasý, toprak mülkiyetinin bu meta durumunadönüþümü, eski soylular sýnýfýnýn kesin düþüþü ve para soylularýsýnýfýnýn da kesin yükseliþidir.1° Romantizmin bu konuda döktüðü duygusal gözyaþlarýnýpaylaþmýyoruz. O, topraktan kazanç saðlama alçaklýðý ile, topraðýnözel mülkiyetinin alýþveriþ konusu olmasýnýn içerdiði, özel mülkiyetçerçevesinde son derece ussal, istenir ve zorunlu mantýðý birbirinekarýþtýrýr. Ýlkin, feodal toprak mülkiyeti, doðasý gereði, zatenkazanç konusu edilmiþ, insana yabancýlaþmýþ, ve bunun sonucuonun karþýsýna birkaç büyük toprakbeyi kiþiliðinde çýkan topraðýnmülkiyetidir.eodal mülkiyet, topraðýn insanlar üzerindeki, onlara yabancýbir erk biçimindeki egemenliðini içerir. Serf, topraðýn ekidir. Ayný54 Karl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý
içimde, meþruta sahibi (majorataire), büyük oðul da topraða baðlýdýr.Onu miras olarak alan, topraktýr. Genel olarak, özel mülkiyetegemenliði toprak mülkiyeti ile baþlar, özel mülkiyetin temeli toprakmülkiyetidir, Ama feodal toprak mülkiyetinde, bey hiç deðilsemülkün kralý gibi görünür. Ayný biçimde, henüz mülk sahibi iletoprak arasýnda yalýn bir maddi zenginlik iliþkisinden daha içli [sayfa144] dýþlý bir iliþki görünüþü vardýr. Toprak, sahibi ile bireyselleþir,sahibinin düzeyindedir, onunla birlikte baronluk ya da kontluktur,onun ayrýcalýklarýna, yargýlama yetkisine, siyasal baðlantýlarýna vb.sahiptir. Beyinin örgensel-olmayan bedeni olarak görünür. Toprakbeyliðiile toprak mülkiyeti arasýndaki kaynaþmayý dile getiren “nulteterre sans maître” 93 atasözü de buradan gelir. Ayný biçimde, toprakmülkiyetinin egemenliði, doðrudan doðruya yalýn sermayenin egemenliðiolarak görünmez. Uyruklarý onun karþýsýnda, daha çok kendiyurtlarý karþýsýndaymýþ gibidirler. Sýký bir ulusallýk (nationalité)tipidir bu.[XVIII] Bir krallýðýn kralýna kendi adýný vermesi gibi, feodaltoprak mülkiyeti de beyine kendi adýný verir. Ailesinin tarihi, evinintarihi, vb., bütün bunlar, toprak mülkiyetini onun için bireyselleþtirirve onu biçimsel olarak kendi evi durumuna, bir kiþi durumunagetirirler. Ayný biçimde, beyin toprak mülkiyetini iþleyen kimselerücretli gündelikçiler durumunda deðil, ama ya serfler gibi onunmülküdürler, ya da onun karþýsýnda bir baðlýlýk, uyrukluk ve yükümlülükiliþkisi içindedirler. Demek ki, beyin onlar karþýsýndaki durumudoðrudan doðruya siyasaldýr, ama duygusal bir yaný da vardýr. Töreler,özlük, vb. bir topraktan öbürüne deðiþir ve toprak parçasý ileayný þeymiþ gibi görünürler, oysa daha sonra insaný topraða baðlayanþey, onun özlük ya da bireyselliði deðil, sadece ve sadecepara kesesidir. Son olarak, bey kendi toprak mülkiyetinden olabileceken büyük yararý saðlamaya çalýþmaz. Tersine, ortada ne varsaonu tüketir ve gerekli olaný saðlama iþini serfe ya da kiracýya býrakýr.Toprak mülkiyetinin, beyine romantik bir hâle kazandýran soyludurumu iþte budur.Bu görünüþün ortadan kalkmasý; özel mülkiyetin kökü olantoprak mülkiyetinin, bütünüyle özel mülkiyet hareketi içine sürüklenipbir meta durumuna gelmesi; mülk sahibinin [sayfa 145] üstünlüðü-93“Beysiz (senyörsüz) toprak olmaz.”Karl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý55
- Page 1 and 2:
KARL MARKS1844ELYAZMALARIEKONOMÝ P
- Page 5: ÝÇÝNDEKÝLER9 Ö n s ö z14 Biri
- Page 9 and 10: Ö N S Ö Zransýz-Alman Yýllýkla
- Page 11 and 12: yapýtlarý dýþýnda-, Hess’ in
- Page 13 and 14: lemede, felsefenin ve özellikle He
- Page 15 and 16: sahibi ile kapitalist, gelirlerine
- Page 20 and 21: mesi için zorunlu olan bölümü.
- Page 22 and 23: Emek, kendini, ekonomi politikte, a
- Page 24 and 25: nin karþýlanmasý için yeterli o
- Page 26 and 27: [sayfa 110] adlý yapýtýnda, Ýng
- Page 28 and 29: en küçük bir kaygý duymaksýzý
- Page 30 and 31: Örneðin büyük bir servete konar
- Page 32 and 33: gerekli olanýn, her zaman ötesind
- Page 34 and 35: caklarý kendiliðinden anlaþýlý
- Page 36 and 37: zenginliðinin geliþmesini öngere
- Page 38 and 39: da, büyük ve küçük sermayeleri
- Page 40 and 41: iþçilerinin kazancýna gelince, f
- Page 42 and 43: tan sonra, nüfusunun on ya da onik
- Page 44 and 45: ellerine almýþlardýr. Bkz: Birmi
- Page 46 and 47: u iyileþtirmeler kendi öz fonlar
- Page 48 and 49: doðal rantý, ya da topraklarýn
- Page 50 and 51: dýrabileceði sayý oranýnda deð
- Page 52 and 53: örnektir, çünkü ev kirasý ile
- Page 56 and 57: nün, tüm siyasal renkten arýnmý
- Page 58 and 59: Çünkü büyük toprak mülkiyeti,
- Page 60 and 61: [YABANCILAÞMIÞ EMEK][XXII] Ekonom
- Page 62 and 63: Bir þey açýklamak istediði zama
- Page 64 and 65: iliþkin bir nesne, onun emeðine b
- Page 66 and 67: de, týpký öyle, kendi öz etkinl
- Page 68 and 69: etkinlik, insanýn türsel özlüð
- Page 70 and 71: kendi emek ürününe ve kendi [say
- Page 72 and 73: la, iþçi bu emek ile ona yabancý
- Page 74 and 75: sorununu, yabancýlaþmýþ emeðin
- Page 76 and 77: ÝKÝNCÝ ELYAZMASI 1[EMEK VE SERMA
- Page 78 and 79: uzaklaþtýrýlmýþ bir varlýk ol
- Page 80 and 81: yardýmýyla geçindiren kölesine
- Page 82 and 83: araçlarý fiyatlarýný artýrýp,
- Page 84 and 85: ÜÇÜNCÜ ELYAZMASI 1[ÖZEL MÜLK
- Page 86 and 87: politik, kendini ortaya tek siyaset
- Page 88 and 89: yetinin feodal niteliðini kaldýr
- Page 90 and 91: tarafýndan konulmuþ [bir karþýt
- Page 92 and 93: insanla iliþkisidir, týpký insan
- Page 94 and 95: tanýnmýþ gerçek yaþamýnýn da
- Page 96 and 97: ütünsellik, gerçeklikte ya toplu
- Page 98 and 99: Ayný biçimde öteki insanlarýn d
- Page 100 and 101: hareketi ile bu kuruluþ için gere
- Page 102 and 103: ihin kendisi doða tarihinin, doða
- Page 104 and 105:
sorun, bir soyutlama ürününün t
- Page 106 and 107:
[ÖZEL MÜLKÝYET REJÝMÝNDE VE SO
- Page 108 and 109:
- Bu yabancýlaþma öte yandan, bi
- Page 110 and 111:
zenginliði koyar ve senin yapamad
- Page 112 and 113:
{Ýktisat ilkesi olarak gereksinme
- Page 114 and 115:
sahip bulunan insanal özün temell
- Page 116 and 117:
terini de kendi isteðinin kurbaný
- Page 118 and 119:
getiren fizyokratlarýn kanýtýna
- Page 120 and 121:
alýþveriþ ve deðiþim eðilimi
- Page 122 and 123:
me eðilimi gösteren bütün iþle
- Page 124 and 125:
kurulmasýný dile getirmesi sorunu
- Page 126 and 127:
229] (yeme, içme, nesnenin biçiml
- Page 128 and 129:
Shakespeare paranýn özünü yetki
- Page 130 and 131:
ireyin sadece imgeleminde varolan g
- Page 132 and 133:
öylesine bir güç ile olgunlaþm
- Page 134 and 135:
euerbach, hegelci diyalektik karþ
- Page 136 and 137:
cine karþý çýkaran ayrýmýný
- Page 138 and 139:
tüm onarýmý, soyut, yani mutlak
- Page 140 and 141:
diyalektik ile iliþkisini, ve hem
- Page 142 and 143:
ilincinin yabancýlaþmasýdýr; 3
- Page 144 and 145:
yani eðilimlerinin nesneleri, bað
- Page 146 and 147:
insanýn gerçek doðal tarihidir -
- Page 148 and 149:
ürününü tanýdýktan sonra, gen
- Page 150 and 151:
Týpký, aþýlmýþ niceliðin nit
- Page 152 and 153:
kendi öz ereði olan ve kendi kend
- Page 154 and 155:
kendinden vazgeçmeye, ve kendi yan
- Page 156 and 157:
anlamý vardýr.“Sýnýrlý tanr