de, týpký öyle, kendi öz etkinliði deðildir. Bir baþkasýna iliþkindir,kendi kendinin yitirilmesidir bu etkinlik.Bundan þu sonuca varýlýr ki, insan (iþçi) artýk kendini ancakyemek, içmek ve çoðalmak gibi hayvanal iþlevlerinde, bir de olsaolsa konutta, süste, vb. özgürce etkin duyabilir, insan iþlevlerindeise ancak hayvanlýðýný duyar. Hayvanal insanal, ve insanal da hayvanaldurumuna gelir.Gerçi yemek, içmek ve çoðalmak da gerçek insanal iþlevlerdir.Ama, insanal etkinlikler alanýnýn üst yanýnda soyut olarakayrýlmýþ ve böylece son ve tek erek durumuna gelmiþ biçimde,hayvanal iþlevlerdirler.Pratik insanal etkinliðin yabancýlaþma belgesini, emeði, ikigörünüm altýnda gözönünde tuttuk: Birincisi, iþçinin, yabancý vekendi üzerinde egemen nesne olarak emek ürünü ile iliþkisi. Builiþki ayný zamanda duyulur dýþ dünyaya, onun karþýsýna yabancýve düþman bir biçimde çýkan dünya olan doða nesneleri ile deiliþkidir. Ýkincisi, emeðin, çalýþma içindeki üretim eylemi ile iliþkisi.Bu iliþki, iþçinin, kendine iliþkin olmayan yabancý etkinlik olarakkendi öz etkinliði ile iliþkisidir, edilginlik olan etkinlik, erksizlik olankuvvet, iðdiþlik olan dölverme, iþçinin kendine özgü fizik ve entelektüelenerjisi, onun, ona iliþkin olmayan, ondan baðýmsýz, onunkendisine karþý yöneltilmiþ etkinlik olan –çünkü yaþam etkinliktenbaþka nedir– kiþisel yaþamýdýr bu. Daha yukarda [gördüðümüz -ç.]þeyin yabancýlaþmasý gibi, kendinin yabancýlaþmasý.[XXIV] Ama, yabancýlaþmýþ emeðin bundan önceki iki belirleniminden,bir üçüncü belirlenim daha çýkarmak zorundayýz.Ýnsan, türsel bir varlýktýr. 102 Sadece pratik ve kuramsal [sayfa158] düzeyde, kendi öz türünü olduðu kadar baþka þeylerin türünüde kendi nesnesi (konusu) durumuna getirdiði için deðil, ama –vebu ayný þeyi bir baþka anlatma biçiminden baþka bir þey deðil–kendi kendine karþý, yaþayan güncel türe karþý olduðu gibi davran-102O çaðýn felsefesinde çok kullanýlan bu deyim, bugün bizim için o kadar anlaþýlýrdeðil. Ansiklopedi’de (§ 177), Hegel, türü (die Gattung) “somut Evrensel“ olarak tanýmlar.Hegel onun “somut tözü olduðu öznenin tekilliði ile kendinde olduðundan, yalýn bir birlikoluþturduðunu“ da söyler (§ 367). Ýnsanýn türsel bir varlýk olduðunu söylemek, öyleyseinsanýn kendi öznel bireyselliði üstüne yükseldiðini, nesnel evrenseli kendinde tanýdýðýnýve sonlu varlýk olarak kendini aþtýðýný söylemek demektir. Baþka bir deyiþle, o bireyselolarak Ýnsan’ýn oruncusudur.66 Karl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý
dýðý, kendi kendine karþý, evrensel, öyleyse özgür bir varlýða karþýolduðu gibi davrandýðý için de.Türsel hayat, insanda olduðu kadar hayvanda da, ilkin, fizikbakýmdan, insanýn (hayvan olarak) örgensel-olmayan doðadayaþamasý, ve insan, hayvana oranla ne kadar evrenselleþirse, yasadýðýörgensel-olmayan doða alanýnýn da o kadar evrenselleþtiði olgusunadayanýr. Bitkiler, hayvanlar, taþlar, hava, ýþýk vb., kuramsalbakýmdan, ister doða bilimleri nesneleri, ister sanat nesneleri olarak,nasýl insan bilincinin bir bölümünü oluþtururlarsa –bunlar onunörgensel-olmayan entelektüel doðasýný oluþtururlar, insanýn yararlanýpsindirmek için önce hazýrlamasý gereken entelektüel geçimaraçlarýdýr bunlar–, pratik bakýmdan da týpký böyle, insan yaþamýve insan etkinliðinin bir bölümünü oluþtururlar. Bunlar ister besin,ister ýsý, ister giysi, ister konut vb. biçimi altýnda görünsünler, fizikbakýmdan, insan, ancak bu doðal ürünler aracýyla yaþar. Ýnsanýnevrenselliði, pratikte, ilkin doðanýn dolayýmsýz bir geçim aracý olmasýölçüsünde olduðu kadar, [ikinci olarak] insanýn dirimsel etkinliðininmaddesi, nesnesi ve aleti olmasý ölçüsünde de, tüm doðayý kendiörgensel-olmayan bedeni durumuna getiren evrenselliðin ta kendisindegörünür. Doða, yani kendisi insan bedeni olmayan doða,insanýn örgensel- olmayan bedenidir. Ýnsan, doða aracýyla yaþar,þu anlama gelir: doða, [sayfa 159] insanýn, ölmemek için kendisi ilesürekli bir süreç sürdürmesi gereken bedenidir. Ýnsanýn fizik veentelektüel yaþamýnýn doðaya sýký sýkýya baðlý olduðunu söylemek,doðanýn kendi kendine sýký sýkýya baðlý olduðunu söylemektenbaþka hiç bir anlama gelmez, çünkü insan doðanýn bir parçasýdýr.Yabancýlaþmýþ emek, 1° doðayý; 2° kendi kendini, kendi özetkin iþlevini, kendi dirimsel etkinliðini insana yabancýlaþtýrýrken,türü de yabancýlaþtýrýr ona: türsel yaþamý, onun için bireysel yaþamaracý durumuna getirir. Ýlkin, türsel yaþam ile bireysel yaþamýyabancýlaþtýrýr, ve ikinci olarak da soyutlamaya indirgenmiþ bulunanbireysel yaþamý, gene soyut ve yabancýlaþmýþ biçimi altýndaalýnmýþ bulunan türsel yaþamýn ereði durumuna getirir.Çünkü, ilkin, emek, dirimsel etkinlik, üretken yaþam, bunlarinsana ancak bir gereksinmenin, fizik varlýðý koruma gereksinmesininbir karþýlama aracý olarak görünürler. Ama üretken yaþam,türsel yaþamdýr. Yaþamý doðuran yaþam. Dirimsel etkinlik biçimi,bir türün 103 tüm özlüðünü, türsel özlüðünü kapsar, ve özgür, bilinçliKarl Marks<strong>1844</strong> Elyazmalarý67
- Page 1 and 2:
KARL MARKS1844ELYAZMALARIEKONOMÝ P
- Page 5:
ÝÇÝNDEKÝLER9 Ö n s ö z14 Biri
- Page 9 and 10:
Ö N S Ö Zransýz-Alman Yýllýkla
- Page 11 and 12:
yapýtlarý dýþýnda-, Hess’ in
- Page 13 and 14:
lemede, felsefenin ve özellikle He
- Page 15 and 16: sahibi ile kapitalist, gelirlerine
- Page 20 and 21: mesi için zorunlu olan bölümü.
- Page 22 and 23: Emek, kendini, ekonomi politikte, a
- Page 24 and 25: nin karþýlanmasý için yeterli o
- Page 26 and 27: [sayfa 110] adlý yapýtýnda, Ýng
- Page 28 and 29: en küçük bir kaygý duymaksýzý
- Page 30 and 31: Örneðin büyük bir servete konar
- Page 32 and 33: gerekli olanýn, her zaman ötesind
- Page 34 and 35: caklarý kendiliðinden anlaþýlý
- Page 36 and 37: zenginliðinin geliþmesini öngere
- Page 38 and 39: da, büyük ve küçük sermayeleri
- Page 40 and 41: iþçilerinin kazancýna gelince, f
- Page 42 and 43: tan sonra, nüfusunun on ya da onik
- Page 44 and 45: ellerine almýþlardýr. Bkz: Birmi
- Page 46 and 47: u iyileþtirmeler kendi öz fonlar
- Page 48 and 49: doðal rantý, ya da topraklarýn
- Page 50 and 51: dýrabileceði sayý oranýnda deð
- Page 52 and 53: örnektir, çünkü ev kirasý ile
- Page 54 and 55: Peru madenlerinin baþýna ayný þ
- Page 56 and 57: nün, tüm siyasal renkten arýnmý
- Page 58 and 59: Çünkü büyük toprak mülkiyeti,
- Page 60 and 61: [YABANCILAÞMIÞ EMEK][XXII] Ekonom
- Page 62 and 63: Bir þey açýklamak istediði zama
- Page 64 and 65: iliþkin bir nesne, onun emeðine b
- Page 68 and 69: etkinlik, insanýn türsel özlüð
- Page 70 and 71: kendi emek ürününe ve kendi [say
- Page 72 and 73: la, iþçi bu emek ile ona yabancý
- Page 74 and 75: sorununu, yabancýlaþmýþ emeðin
- Page 76 and 77: ÝKÝNCÝ ELYAZMASI 1[EMEK VE SERMA
- Page 78 and 79: uzaklaþtýrýlmýþ bir varlýk ol
- Page 80 and 81: yardýmýyla geçindiren kölesine
- Page 82 and 83: araçlarý fiyatlarýný artýrýp,
- Page 84 and 85: ÜÇÜNCÜ ELYAZMASI 1[ÖZEL MÜLK
- Page 86 and 87: politik, kendini ortaya tek siyaset
- Page 88 and 89: yetinin feodal niteliðini kaldýr
- Page 90 and 91: tarafýndan konulmuþ [bir karþýt
- Page 92 and 93: insanla iliþkisidir, týpký insan
- Page 94 and 95: tanýnmýþ gerçek yaþamýnýn da
- Page 96 and 97: ütünsellik, gerçeklikte ya toplu
- Page 98 and 99: Ayný biçimde öteki insanlarýn d
- Page 100 and 101: hareketi ile bu kuruluþ için gere
- Page 102 and 103: ihin kendisi doða tarihinin, doða
- Page 104 and 105: sorun, bir soyutlama ürününün t
- Page 106 and 107: [ÖZEL MÜLKÝYET REJÝMÝNDE VE SO
- Page 108 and 109: - Bu yabancýlaþma öte yandan, bi
- Page 110 and 111: zenginliði koyar ve senin yapamad
- Page 112 and 113: {Ýktisat ilkesi olarak gereksinme
- Page 114 and 115: sahip bulunan insanal özün temell
- Page 116 and 117:
terini de kendi isteðinin kurbaný
- Page 118 and 119:
getiren fizyokratlarýn kanýtýna
- Page 120 and 121:
alýþveriþ ve deðiþim eðilimi
- Page 122 and 123:
me eðilimi gösteren bütün iþle
- Page 124 and 125:
kurulmasýný dile getirmesi sorunu
- Page 126 and 127:
229] (yeme, içme, nesnenin biçiml
- Page 128 and 129:
Shakespeare paranýn özünü yetki
- Page 130 and 131:
ireyin sadece imgeleminde varolan g
- Page 132 and 133:
öylesine bir güç ile olgunlaþm
- Page 134 and 135:
euerbach, hegelci diyalektik karþ
- Page 136 and 137:
cine karþý çýkaran ayrýmýný
- Page 138 and 139:
tüm onarýmý, soyut, yani mutlak
- Page 140 and 141:
diyalektik ile iliþkisini, ve hem
- Page 142 and 143:
ilincinin yabancýlaþmasýdýr; 3
- Page 144 and 145:
yani eðilimlerinin nesneleri, bað
- Page 146 and 147:
insanýn gerçek doðal tarihidir -
- Page 148 and 149:
ürününü tanýdýktan sonra, gen
- Page 150 and 151:
Týpký, aþýlmýþ niceliðin nit
- Page 152 and 153:
kendi öz ereði olan ve kendi kend
- Page 154 and 155:
kendinden vazgeçmeye, ve kendi yan
- Page 156 and 157:
anlamý vardýr.“Sýnýrlý tanr