09.02.2017 Views

GÖSTERGE

2l3tcFs

2l3tcFs

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

FAİZ RİSKİ<br />

Bu çalışmamızın ana konusu, faiz riskinin<br />

Türkiye’de faaliyet gösteren mevduat bankalarının<br />

mevcut finansal durumu üzerindeki<br />

etkisini ortaya koyarak, bu riskin giderilmesinde<br />

sermaye piyasasının olası<br />

rolünü incelemektir. Faiz oranı riski bankaların<br />

aktif/pasif yapısını etkileyen en<br />

önemli risk türlerinden biridir. Faiz oranlarındaki<br />

yükseliş banka mevduat maliyetlerini<br />

artırırken, tersi durum banka maliyetlerini<br />

düşürmekle birlikte mevduat sahiplerinin<br />

gelirlerinin azalmasına sebep olduğundan<br />

mudilerin birikimlerini bankadan<br />

çekmeleri ihtimalini ortaya çıkarmaktadır.<br />

Faizlerdeki değişim aktif tarafta yer alan<br />

kalemlerin değerini de etkilemektedir. Örneğin,<br />

faiz oranlarındaki artış bankaların<br />

portföyündeki borçlanma araçlarının değerini<br />

düşürmesine karşın, daha önce açılmış<br />

kredilerden gelen taksit ödemelerinin daha<br />

yüksek faiz oranlarından satılabilecek olması<br />

nedeniyle kredi faiz gelirlerini olumlu<br />

etkileyebilmektedir. Bu anlamda bankaların<br />

gelirleri ile kârlılıkları üzerinde ciddi<br />

etkiye sahip olan faiz riskinin başarısız<br />

yönetimi banka hissedarları ile finansal<br />

sistem için ciddi tehdit oluşturmakta, her<br />

daim değişen bu oranların etkin yönetimi<br />

bankalar açısından kritik önem arz etmektedir.<br />

Faiz oranlarındaki değişimin bankalara<br />

etkisinin belirlenmesinde iki temel unsur<br />

ön plana çıkmaktadır. Bunlardan ilki bankaların<br />

aracılık işlevini yerine getirirken<br />

fon kaynakları (mevduat) ve fon kullanımı<br />

(kredi) arasındaki vade uyumsuzluğudur.<br />

Sabit orandan verilen uzun vadeli krediler<br />

ile değişken oranlarla, çoğunlukla kısa<br />

vadeli olarak toplanan mevduatların cari<br />

faiz değerleri üzerinden yeniden fiyatlandırılması<br />

nedeniyle değerleri değişeceğinden<br />

banka varlık ve yükümlülüklerinin bu riske<br />

karşı yönetilmesi gerekmektedir.<br />

İleriki bölümlerde detaylarıyla inceleneceği<br />

şekilde, Türkiye’de mevduatların hayli kısa<br />

vadeli olmasına karşın bankalarca verilen<br />

kredilerin nispeten uzun vadeli olması bu<br />

riskin yönetiminin hayli önemli olduğunun<br />

altını çizmektedir. Uzun dönemli sabit faiz<br />

oranlı kredilerin kısa dönemli mevduatla<br />

fonlanması faiz oranlarının yükselmesi<br />

durumunda banka açısından kayıplara yol<br />

açabilmektedir.<br />

MEVDUAT BANKALARININ MEVCUT DURUMU<br />

Tablo 1’de sunulduğu gibi, Ekim 2016 itibariyle<br />

Türkiye’de mukim mevduat bankalarının<br />

bilançoları incelendiğinde, 1,4 trilyon<br />

TL tutarındaki kredilerin, 2,3 trilyon<br />

TL’lik toplam aktiflerin %63’ünü teşkil ettiği<br />

görülmektedir. Banka aktiflerinde yer<br />

alan diğer iki önemli kalemin 210 milyar<br />

TL ile satılmaya hazır menkul değerler ile<br />

174 milyar TL ile zorunlu karşılıklar olduğu<br />

göze çarpmaktadır. Bu üç kalemin bankacılık<br />

toplam aktiflerinin %80’ini oluşturduğu<br />

anlaşılmaktadır.<br />

Grafik 1’de gösterildiği üzere, 1,4 trilyonluk<br />

toplam kredilerin, 836 milyar TL ile<br />

%59’unun ticari kredi olduğu, buna karşın<br />

311 milyar TL’ye tekabül eden %22’lik<br />

kısmın ise tüketici (ihtiyaç, konut ve taşıt)<br />

kredileri olarak verildiği görülmektedir.<br />

Son yıllarda Türkiye’de hızla yayılan kredi<br />

kartlarının bakiyesinin ise 81 milyar TL’ye<br />

ulaştığı görülmektedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!