You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
yurtiçi yatırımcılar tarafından tutulduğu, en<br />
büyük yatırımcının toplam büyüklüğün<br />
%58’ine sahip yurtiçi kurumsal yatırımcılar<br />
olduğu anlaşılmaktadır.<br />
Yurtdışı yatırımcılara da borçlanma araçları<br />
yoluyla ulaşmak, uygun oranlarla finansmana<br />
erişim, vade uzatma yanında yatırımcı<br />
çeşitlendirmesini de tesis ederek<br />
bankacılık sektörü üzerindeki baskıları hafifletecektir.<br />
Bankalar böylece aktif pasif yönetimi anlamında<br />
vade uyumlulaştırması yapabilmekte<br />
ve faiz risklerini daha etkin yönetebilecektir.<br />
GENEL DEĞERLENDİRME<br />
2010 yılından bu yana sürekli artarak Ekim<br />
2016 itibariyle %114 seviyesine yükselen<br />
kredi/mevduat oranının bankaların kredi<br />
verme kapasitesini azalttığı görülmektedir.<br />
Bankacılık sektörü açısından en büyük tehditlerden<br />
biri, detaylarına değinildiği gibi,<br />
krediler ile mevduat arasındaki vade uyumsuzluğundan<br />
kaynaklanan faiz riskidir. Mevcut<br />
durumda tüketici kredileri için ortalama<br />
kredi vadesi 60 ayken, bu rakam mevduat<br />
için sadece 3 ayla sınırlı kalmaktadır.<br />
Faiz oranlarındaki değişimin banka kârlılıklarına<br />
olan etkisini incelemek için oluşturulan<br />
modelde, mevcut sektör koşullarını yansıtmak<br />
gayretiyle Ekim 2016 faiz oranları ve<br />
kredi-mevduat verileri kullanılmıştır. Çeşitli<br />
varsayımlar altında yaptığımız incelememizin<br />
sonucunda faiz oranları %0,1 düştüğünde<br />
banka kârında %0,2 artış görülürken, %0,1<br />
arttığında banka kazancının %0,2 azaldığı<br />
anlaşılmaktadır.<br />
Kârlılıklarını olumlu etkilemesi nedeniyle<br />
bankaların faiz oranlarının düşmesini tercih<br />
edeceği sonucuna ulaşılmaktadır.<br />
Mevduat ve kredilerdeki vade uyumsuzluğunun<br />
yol açtığı faiz hassasiyetinin üstesinden<br />
gelmek için borçlanma aracı ihraçlarının kullanılmaya<br />
başlandığı görülmektedir. Mevduat<br />
bankalarının 2010 yılından itibaren borçlanma<br />
aracı ihraçlarıyla mevduata alternatif<br />
finansman sağlamaya başladıkları, Ekim<br />
2016 itibariyle bu kaynakların 93 milyar<br />
TL’ye tekabül ettiği, bu rakamın da toplam<br />
pasifin %4’üne denk geldiği görülmektedir.<br />
2016 yılında mevduat faizleri %10,3 iken<br />
bankalarca ihraç edilmiş toplam borçlanma<br />
araçlarının 2016 yılında faiz oranının ortalama<br />
%10,1 olduğu, mevduatın vadesi yaklaşık<br />
3 ay iken borçlanma aracı vadelerinin 6<br />
ay civarında olması sebebiyle borçlanma<br />
aracı ihraçlarının bankalar açısından önemli<br />
bir alternatif kaynak oluşturduğu düşünülmektedir.<br />
Bankaların aktif/pasif vade uyumsuzluğu<br />
sonucundaki faiz riskinin faiz oranlarındaki<br />
değişime hassasiyeti ve bu riskin pasif tarafta<br />
borçlanma araçları yoluyla yönetilmeye<br />
başlanmış olması bu makalenin konusu olarak<br />
belirlenmiştir. Bununla beraber, aktif<br />
tarafta da verilen kredilerin “menkul kıymetleştirilmesine”<br />
yönelik modellerin ülkemizde<br />
kullanılmaya başlanmasıyla (konuyla ilgili<br />
mevzuat altyapısı mevcuttur) yükselen kredi/mevduat<br />
oranının azaltılabileceği, sermaye<br />
piyasası ürün çeşitliliğinin artacağı, yaratılan<br />
ikinci el hacim ile yatırım kuruluşlarına<br />
yeni bir gelir kalemi sağlanacağı, yeni finansal<br />
ürünlerle mevcut ve müstakbel yatırımcı<br />
kitlesine kendi risk/getiri/vade vs. tercihlerine<br />
yönelik ürünler sunulabileceği, bankacılık<br />
sektörünün rahatlayan bilanço yapısı nedeniyle<br />
gerek spesifik, gerekse sistemik riskin<br />
azaltılabileceği düşünülmektedir.